Cansu Akgün
"Anne Allah aşkına biraz daha sakin olamaz mısın?"
"Kızım evlenme teklifi diyorsun sen ama."
"Anne zaten bir gün bu teklifin geleceğini herkes biliyordu değil mi? Niye bu kadar telaş yaptın anlamıyorum ki?"derken ben de iyice gerilmeye başlamıştım. Arabamdan inerken bir yandan da annemle konuşmaya çalışmak da iyice yormuştu beni şu an.
"Tamam biliyorduk kızım da ne bileyim ya. Ne zaman gelecekler istemeye."
"Bilmiyorum anne. Daha evlenme teklifinin üzerinden iki gün geçti. Burak da iyileşme sürecinde hemen olmaz sanırım."
"Tamam kızım anladım. Sen ne yapıyorsun?"
"Giray'ın maçı var şimdi. Onun yanına geldim." Son kez üzerimi düzeltirken arabamı kilitlemiştim bir yandan da.
"Anladım kızım selam söyle Giray oğluma. Sonra konuşuruz yine."
Salona girdiğimde yine insanların bana dönüp sanki ben hiç farkında değilmişim gibi dik dik bana bakmalarına uyuz oluyordum. Hayır sevgilim yakışıklı olabilirdi ama şimdi benim de hakkımı yememek lazım Allah için güzel kızım sonuçta.
Soyunma odasının kapısında beklerken mesaj atıp geldiğimi belirttiğim sevgilim anında çıkmıştı yine ortaya tüm yakışıklılığı ile. Yemin ederim yakışıyordu bu adama şu sarı kırmızı yahu.
"Güzelim."
"Aşkım." Etrafa göz gezdirip dudaklarıma doğru eğilince bende ona doğru uzanmıştım. Yemin ederim özlemiştim sevgilimi. İki gündür baş başa kalamamıştık bile. Evlenme teklifinden sonra yüzüğü parmağıma taktığından sonra hemen hastaneye Ceren ve Burak'ın yanına gitmiştik. Ertesi günde ben hastanede hem staj yapmış hem de çıkışta da hastanede kalarak bizimkilere yardımcı olmuştum. Zaten Giray da maç için hazırlık yapmışlardı. Hastaneye bir saat uğramıştı o da beni eve kendi bırakmak istemişti. Eve bıraktığında her ne kadar girmesini istesem de yorgundu ve kal dersem de büyük ayıp etmiş olacaktım.
"Sevgilim maçtan sonra bir yere gidelim mi?"
"Sen hele şu maçını bir bitir de kazan gel sonra düşünürüz."derken parmak uçlarımda yükselmiş ve saçlarını düzeltiyordum. Saçlarındaki elimi alarak dudaklarına götürdüğünde gülümseyerek beline sarılmıştım.
"Sanırım artık cidden gitmem lazım ne dersin?"dediğinde gülerek onaylamıştım onu.
"Bence de gitmelisin bende yerime geçmeliyim."
"Bak annemler de orada olacaklardı ama yoksa Ali ağabeyin eşi Zeynep abla oradadır."
Bugün kulüp başkanının isteği doğrultusunda oyuncuların eşleri de maçı izlemek için davetliydi. Zeynep abla ise takım kaptanının eşiydi. Daha önceki maçlarda tanışmıştık.
"Tamam sen beni merak etme. Biliyorsun her maçınıza gele gele buradaki herkes de tanır oldu beni."
"Tamam sen yine de dikkat et."dedikten sonra son kez beni öpen sevgilimi gülerek soyunma odasına uğurladım.
Tribüne çıktığımda beni ilk fark eden Güneş olmuştu. Büyümesine büyümüştü ama hala bana olan sevgisi farklıydı.
"Yengee." Evet artık bana yenge diye seslenmeye başlamıştı. İlk başlarda Sevda teyze ve Hakkı amcanın yanında söyleyince utansam da artık bünyem de alışmıştı.
Güneş'im nasılsın kuzum?"
"İyiyim Cansu Abla. Gel senin yerini ayırmıştık."derken bir yandan da beni diğerlerinin yanına çekiştiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Voleybol Aşkına...
ChickLitSona yaklaştığımı düşünürken aşka yaklaşmışım... Aşkına Serisinin İlk Kitabıdır.