Voleybol Aşkına...

9

 İlyas Yalçıntaş-Sadem

Cansu Akgün

Otobüse binip kulaklığımı takmıştım bile. Şimdi hiç ne Yasin'in kıskançlıklarını ne de diğerlerinin muhabbetini çekecek havaya sahiptim. Bir yorgunluk vardı üzerimde. Daha doğrusu bir kırgınlık.  Hasta olmazdım İnşAllah. Hasta olunca çekilmez bir şey oluyordum. Normalden daha nazlı, daha asabi ve daha sinir bozucu.
 
İlyas Yalçıntaş'ın sesi kulaklarıma dolmaya başlarken bende mobil verimi açmıştım.  Gelen bildirimlere rastgele bakarken gördüğüm isim ile duraksamıştım.

@giraytandogan sana mesaj gönderdi.

Merhaba.

Ne diyeceğimi bilemiyorum. Yani doğrusu aslında  bana niye mesaj atmıştı. Bizimkilere baktığımda herkesin kendi aleminde olduğunu görünce tekrar telefona döndüm. Cidden orada daha yeni tanıştığım çocuktan mesaj vardı. Tanıştığım adam ve bana mesaj atan kişi ünlüydü. Her kızı kendi etkisine alabilecek biriydi. Sosyal medya hesabında 11 bin takipçisi falan vardı hani. Öyle bir voleybolcuydu. 

'Merhaba Giray.'

giraytandogan: 'Yola çıktınız mı?'

'Evet. Büyük ihtimalle birazdan yemek yeriz. Hayırdır bir şey mi oldu?'

Nasıl bu kadar rahat konuşabiliyordum bilemiyordum ama hala neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.  Sanki biraz önce kendi kendime stres yapmamış gibi rahattım. 

giraytandogan: 'Bir şey olmadı. Sadece seninle tam tanışamadık.'

'Anladım.'

Anladım demiştim ama hiçbir şeyde anlamıştım. Bir süre cevap gelmeyince bende mobil verimi kapatıp müzik dinlemek istiyordum ancak merakta ediyordum. Bir süre daha beklemeyi düşünürken gelen mesajla heyecanlanmıştım. Hadi ama bu heyecan nereden çıktı ki? Gittikçe meydana gelen tepkilerim garipleşiyordu.

giraytandogan: 'Farklı birisin.'

'Niye böyle düşündün ki?'

giraytandogan: 'Bilmiyorum. Dikkat çekicisin. Ama bunun da farkında değilsin ya da değilmiş gibi yapıyorsun. Çok güzelsin ama bununla övünen bir tipin yok.'

Söyledikleri utanmıştım yalan yok. Onun gibi yakışıklığı birinden bunları duyabilmek garipti. Bu sadece beş dakika görerek nasıl anlamıştı ki? 

'Nasıl bu kadar emin konuşuyorsun? Belki de senin dediklerinin tam tersiyim.'

giraytandogan: 'Sen bu dediklerine inanıyor musun?'

'Aslında hayır😊'

giraytandogan: '😊 Biliyor musun artık antrenmanları Kula'da yapacakmışız. Gelir misin öyle bir şey olursa?'

Bundan haberim vardı. Önceden ilçemizde yeterli ve kurallara uygun bir spor salonu olduğundan takım genellikle Ankara'da çalışıp orada maçlarını yapıyordu. 

'Aslında üniversite sınavlara hazırlandığım  için gelemeyebilirim. Ama arada bir kaçamak da yapabilirim bilemiyorum.'

giraytandogan: 'Umarım gelirsin.'

'Hey! Sen bana mı asılıyorsun anlamadım.'

Hayır bunu yazmış olamam. Bunu yapmış olamazdım. Kendimi bir an Yasin ile falan konuşuyorum sandım herhalde. Allah'ım.  Şimdi dalga geçecek kesin. Of Cansu bir günde rezil olma. Hadi oluyorsun da daha yenice tanıştığın bir adama rezil olma. Yeni tanıdığın ünlü ve bir o kadar yakışıklı bir adama rezil olmazsın ya...