2

12.2K 548 47
                                        


Giray Tandoğan

Sabah saat ona çeyrek kala aşağıya indiğimde Emin Amcanın beni beklediğini görünce açıkçası utanmıştım. Adamı da o kadar beklemiştim. Dünkü yolculuğun yorgunluğu çıkıyordu galiba. Aslında uyanmıştım ama bir türlü o yataktan çıkamamıştım. Sonrasında da iki ayağımı bir pabucuma sokmuştum yani. 

"Kusura bakmayın Emin Amca. Bir türlü hazırlanamadım. Biraz da uyanamadım da." Gerçekten mahcup olmuştum.

"Ne kusuru evlat. Olur böyle şeyler. Direkt belediye binasına mı gideceğiz?"

"Kahvaltı yapabileceğim bir yer var mı Emin Amca? Varsa beni götürebilir misin sana zahmet? Kahvaltı yapmaya vaktim olmadı."

"Sen bin bakalım arabaya ben seni götüreyim." Arabaya binmem ile yine o efsunlu tarihi evlerin arasından yol almaya başlamamız bir oldu. Sanırım İstanbul'dan sonra burası bana çok iyi gelecekti. Şimdiden kendimi iyi hissetmeye başlamıştım.  Daha rahatlamış hissediyordum, daha mutlu...

Bir beş dakika sonra bir kafenin önünde durmamız ile kapıyı açıp aşağıya indim. Kafe şirin bir havası vardı. Ne büyüktü ne küçüktü dışarıdan görünüşü.

"Burada kahvaltı yapabilirsin oğlum."

"Sende gel Emin Amca.Birlikte yapalım."

"Yok. Çok teşekkür ederim Giray Oğlum. Benim hanım sağ olsun bunca yıllık evliliğimizde beni bir gün bile kahvaltısız çıkarmadı evden."

"Ne kadar güzel. Allah bana da nasip eder inşallah böyle bir eş." Söylediklerim bir anda ağzımdan çıkmıştı. Ben gerçekten de böyle bir hayat mı istiyordum? 

"Her şey senin için en hayırlısı olsun yavrum."

"Amin. Peki madem gel bir çayımı iç." 

"Yok oğlum sağ ol. Hadi sen kahvaltını et ben seni arabada beklerim."

"Sen hiç zahmet etme. Belediye binası şurasıydı değil mi?"derken elimle de binayı göstermiştim. Umarım yanlış hatırlamıyorumdur. Rezil olmak istemezdim.

"Evet orası."

"Tamam ben gelirim oraya. Hem sen araçta bekleme."

"Olmaz öyle şey Giray Oğlum."dediğinde gülümsedim. 

"Olur Emin Amca bekleme beni sen."derken itiraz istemediğimi anlardı umarım. O burada beni beklerken ben gidip rahat bir şekilde kahvaltı yapamazdım. Madem benimle kahvaltı yapmayacaktı boşuna beklemesine gerek yoktu. Sonuçta iki adımlık bir yerdi. 

"Peki tamam. Sen nasıl istersen öyle olsun."

İçeri girip yukarı çıkmadan önce satış yerinden istediğim siparişleri verirken kapı hızla açıldı. Hadi ama sadece bir iki poğaça isteyecektim, belki biraz börek, biraz kek. Neyse...

"Yasemin Abla günaydın." Genç bir kız koştuğu kırmızı yanaklarından belli oluyordu. Soluk soluğa kalmıştı sanırım. 

"Cansu bu halin nedir kuzum?"

"Halim belli değil mi abla? Bana bir kaşarlı poğaça bir de şeftali meyve suyu paketlesene. Saat onu çeyrek geçe sınavım vardı. On dakika kaldı sınava." Tek geç kalan ben değildim sanırım. Kendi kendime gülümsedim. 

"Kıyamam ben sana. Hazırlayayım hemen sana."

Satış görevlisinin bana özür dilercesine baktığını görünce gülümseyerek bertaraf ettim. Sonuçta sınava on dakika var demişti. Durumu benden de kötüydü.

Kız istediklerini alıp çıktığında bende istediklerimi söyleyip koşarak uzaklaşırken bende istediklerimi söyleyip yukarıya masaların olduğu kısıma geçmiştim bile.

Kahvaltımı yaparken kız tekrar aklıma gelmişti. Güzel teninde hafifçe belli olan kırmızılıklar ile ayrı bir tatlılığı vardı. Güzel? 

Sınava yetişmem lazımdı derken ne sınavından bahsetmişti acaba. Lise öğrencisi de olabilirdi ki bu büyük bir ihtimaldi küçük duruyordu sanki. Bir anda düşüncelerimi bir kenara bırakıp kahvaltımı yapmaya devam ettim. Ne de olsa benim de bir sınav olmasa da bir imza törenim vardı yetişmem gereken....

*****

Selam Canlarım. Nasılsınız? 

Evet asıl kızımız ve oğlanımızın karşılaşması nihayet oldu. 

"Oy ve Yorumlarınızı Bekliyorum."

Sizleri Seviyorum💕

Sağlıcakla Kalın....



Voleybol Aşkına...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin