19. Bölüm Geçmişteki Hikaye

3.1K 158 749
                                    

Ben geldim herkese merhaba :)

Keyifli Okumalar :)

Bölüm Şarkısı : Oğuzhan Koç Beni İyi Sanıyorlar

***
Sıcak bir yaz akşamında İzmir'e geldiklerinden beri ilk defa bu kadar eğlenen bir grup vardı Çeşme sahilinde. Gülümseyerek şarkılar söylüyor, kahkahalarla sohbet ediyorlardı. Deniz, huzur ve mutluluk. Daha ne isterlerdi ki? Sevdikleriyle bir aradaydılar.

İçlerinden tek bir kişinin içi buruktu Eylem.

Selim, yoktu aralarında. Onun da olmasını ne çok isterdi genç kız. Ona karşı böyle hissetmesi çok mu garipti? Garip olsa bile bunu umursamıyordu. Ondan etkilenmişti bunu kabul ediyordu. Fakat Buse'ye söyleme cesaretini gösteremiyordu. Bunları düşünmesine rağmen onlara bir şey belli etmeden eğlenmeye çalışıyordu. Olması gereken buydu çünkü. Aylar sonra yeniden beraber eğlenirken surat asması saçma olurdu.

Buse ve Ege ise yan yana oturmuş birbirlerine sevgi dolu gözlerle bakıyorlardı. Yüreklerini esir alan masum aşkın izleri dudaklarındaki silinmeyen sıcak gülüşlerden belli oluyordu. O kadar yaşadıkları şeyden sonra nihayet mutluluk çalmıştı kapılarını.

Özgür mutfağa indiğinde onları sarmaş dolaş bir halde görmüş ve bu işi başardığını anlamıştı. Buse'nin, kendini görünce neden bizi rahatsız ediyorsun diyerek sitem etmesine kahkaha atmış, teşekkür edeceğine böyle mi yapıyorsun Buse aşk olsun demişti. Sonuç ise Buse'den kaçmaya çalışması olmuştu.

Her şey bir yana Buse'yi mutlu edebildiği için mutluydu delikanlı. Bir arkadaş olarak kendiyle gurur duyuyordu.

Gözlerini Afra'ya çevirdiğinde gülümsedi Özgür. Bu kızı seviyordu. Ah biraz kendine yüz verseydi, azıcık gülseydi ne olurdu? Çok mu şey istiyordu delikanlı? Derin bir iç geçirerek ortalarında oturan Seda'nın kulağına doğru eğildi. "Sen orada rahat değilsin yer değiştirelim."

Seda önce Afra'ya sonra ona baktı. Azıcık arkadaşını süründürse ne olurdu? Aklına gelenle sinsi bir şekilde güldü. "Yooo ben burda çok rahatım," dedi Özgür'e.

"Seda hadi yorma beni. Zaten Buse'yle Ege'yi barıştıracağım diye göbeğim çatladı. Az insaf et."

İç geçirdi Seda, Özgür'ün bakışları küçük Emrah'ın bakışlarını geçerdi. "İyi tamam," diyerek yer değiştirdi.

Seda'yla yer değiştirdikten sonra Afra'nın omzuna koluna attı delikanlı. Afra ise hemen onun kolunu geri indirdi.

"Yılışma."

Özgür oflayarak kolunu geri indirdi. Çok fazla nazlanıyordu Afra. Bu kadar nazın sonucu iyi değildi, haberi yoktu.

Kerem, kendinden oldukça uzakta oturan Narin'de gözlerini gezdiriyordu. Şapkasını Hayal'in ısrarıyla çıkarmıştı genç kız. At kuyruğu yapmış olduğu saçları ise beline kadar uzanıyordu. Makyajsız doğal yüzünü ay bile kıskanırdı. Güzeldi Narin, hatta dünya güzeliydi Keremin gözünde.

Kerem'in, kendine baktığını bilse de başını ona çevirmiyordu Narin. Çünkü Kerem'e bakarsa kalbini kontrol edemeyeceğinin farkındaydı. Sabırla onun gözlerini üzeriden çekmesini bekledi. Bekledi bekledi fakat Kerem bakışlarını çekmedi ve daha fazla dayanamayarak ani bir öfkeyle ona baktı Narin.

"Bir şey mi var saatlerden beri bakıyorsun?"

"Sen çok güzelsin ya ondan dolayı bakıyordur sana Kerem abi."

Sevdam Ege'de  ( Mazinin Gölgesi-1) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin