Sevdam Ege'de ( Mazinin Gölgesi-1)

18. Bölüm Sevdam Sensin

Herkese Merhaba :)

Keyifli Okumalar  :)

Medya : Buse ve Ege

Bölüm Şarkısı : Feride Hilal Akın ve Hakan Tunçbilek Gizli Aşk

***

Güneşin ilk ışıklarıyla telefonun tiz sesi her yeri doldurunca Buse istemeyerek gözlerini araladı. Elini başucunda duran komodinin  üzerinde gezdirdi. Sabahın bu saatinde kim neden arıyordu? Genç kız telefonu bulduğunda ekranda yazan ismi görünce iç geçirdi. Sabah sabah ne istiyordu Özgür? Telefon ısrarla çalmaya devam ederken telefonu açıp kulağına dayadı.

"Kargalar kahvaltısını yemeden beni neden aradığını sorabilir miyim?"

"Sana da günaydın Buse."

"Özgür beni sabahın bu saatinde neden uyandırdın? Uyumak istiyorum ben ya."

"Anlaşılan ters tarafından kalktın."

"Sen arayınca böyle olmaması ne mümkün?"

"Cidden şu an çok kırıldım. Ben sana mükemmel bir gün geçirme fırsatı sunacaktım ama sen bana ne diyorsun."

İç geçirdi Buse, gerçekten sabah sabah hiç çekilmiyordu Özgür. "Gevezeliği bırakta niye aradın onu söyle."

"Ben yani senin biricik kankin olan ben, varımı yoğumu ortaya koyup senin keyfini yerine getirmek istedim ve hep beraber eğlenelim diye Çeşme'de gemi kiraladım."

"Ne yaptın ne yaptın? Gemi kiraladın, öyle mi?" Buse çoktan yatakta oturur pozisyona gelmişti. İşte şimdi Özgür'e cidden inanmıyordu, parayı çöpten mi buluyordu? "Ya sen iyi misin? Gemi kiralamak ne demek? O kadar parayı nereden buldun? "

"Üzümünü ye bağını sorma. Hep beraber eğleneceğiz işte fena mı? "

"Sana inanmıyorum Özgü. Cidden inanmıyorum, parayı çöpten mi topluyorsun?"

"Takılma oraya. Kahvaltıdan sonra hazır ol seni almaya geliyoruz."

Buse oflayarak yataktan kalktı.  Bunun için havasında değildi. Günlerdir süren can sıkıntısı hâlâ  devam ediyordu. Bu hâli ne zamana kadar sürecekti hiç bilmiyordu. Halbuki artık unutmalıydı onu. Haftalardır kendini aramayan sormayan bir adam için bu hâle  geldiğine değmezdi ama olmuyordu ne yaparsa yapsın olmuyordu. Onu düşünmeden yapamıyordu. Özlemi geçeceğine her gün daha çok artıyordu.

"İnan bunun için hiç havamda değilim."

"Biz senin neşeni yerine getiririz."

"Kurtuluşum yok değil mi?"

"Üzgünüm."

"İyi tamam bizimkilerden izin alırsam olur."

"İşte bu be bu gün çok güzel bir gün olacak."

"Umarım," dedi genç kız umutsuzca. Çok güzel bir gün... Ege olmadan güzel bir günü olabilir miydi? Ne tuhaftı sadece birkaç aydır tanıdığı adama kör kütük âşık olmuştu. Hem de kendinden on yaş büyük bir adama. Biri bunu kendine söylese güler geçerdi fakat şimdi.. Şimdi olmuştu işte. En saf duygularıyla sevmişti Ege'yi. Bundan daha da garibi de ilk defa yüreği bu kadar çok yanıyor olmasıydı. Arda, kendini aldattığı zaman bile böyle hissetmemişti ancak şimdi Ege'den ayrılmasının üzerinden haftalar geçmesine rağmen canı öyle çok acıyordu ki...

Bu aşk değilde neydi? Bu aşktı. Bunu iyi biliyordu Buse. Hem de çok büyük bir aşk. Peki biter miydi bir gün bu karşılıksız aşkı? Diner miydi acısı? Söner miydi kalbinde yanan bu yangın? Bilmiyordu. Bunların cevabını bilmiyordu.