Merhabalar :)
Medya : Selim ve Eylem
Bölüm Şarkısı : Barış Marco Süper Babaanne
Süpriz biri geliyor bu bölümde hikayemize. Bence çok seveceksiniz :)
Keyifli Okumalar efenim:)
Düzenlendi
"Allah'ım.... Allah'ım bunu da mı görecektim? En efendi, en akıllı dediğim torunum ne haltlar yiyormuş da benim haberim yokmuş."
Hatice Hanım, salonun ortasında bir oraya bir buraya yürürken az önce gördüklerini inanmak istemiyordu. Herkesten beklerdi de Selim'den beklemezdi. Onu kendi eliyle büyütmüş, her şeyi gerektiği gibi öğretmişti ona ama Selim efendi neler yapıyordu, ne haltlar yiyordu.
"Babaanne bak yanlış anladın gerçekten yok öyle bir şey."
"Sus ne gördüğümü biliyorum ben. Ah Selim ah seni de böyle görecektim?"
Yaşlı kadın torununa ters bakışlarla bakarken Selim oflayarak nefesini tuttu. Niye inanmıyordu babaannesi kendine? Gerçi o gördüklerinden sonra mümkün değil inanmazdı. Çünkü kendi ne derse desin o pozisyon harbiden yanlış anladın demelerle geçiştirilecek bir pozisyon değildi. Resmen Eylem'le yatakta üst üste bir şekil görmüştü kendini. Ne diyecekti genç adam kazayla mı o hâle geldik? Gerçek elbette ki buydu fakat kim inanırdı buna?
Eylem yukarıda, Buse'nin yanındaydı. Kız da yerin dibine girmişti zaten. En çok onun böyle bir durum da kaldığına üzülüyordu Selim. Kim bilir nasıl utanıyordu. Sağ el parmaklarını birleştirip yeniden açıklama yapmak üzere hazırlandığında sakin olmaya gayret etti genç adam.
"Babaanne... bak hiçbir şey göründüğü gibi değil yanlış..."
"Sus! Kız çocuğunla kucağında gelince de yanlışlıkla oldu derdin değil mi Selim Bey?'
"Anne!" diyerek ayağa kalktı Kemal Bey. Oğluna güveni tamdı. Yapmazdı öyle şey Selim.
"Ne anne ne? Oğlunun yedi haltlara sesiz mi kalacağım?"
"Babaanne..."
Yaşlı kadın, torununa sert bakışlarla bakarken Selim gözlerini koltukta oturan annesine çevirdi. Fakat ondan da destek yoktu.
"Tek kelime daha etme Selim efendi. Ben kararımı verdim en kısa zamanda evleniyorsunuz bitti!"
"Ne? Evlilik mi?
"Evlilik tabii. Eğer niyetin ciddi değilsin o haltı yemeyecektin."
"Babaanne.."
"Bitti dedim! Nilüfer yarın gelinine söyle yarın çarşıya çıkıyoruz."
Son sözlerini söylemesinin ardından kimseye itiraz hakkı vermeden odadan çıktı Hatice Hanım. Kaç defa onların kaçamak bakışlarını yakalamıştı, sayamazdı. Şu ihtiyar yeşil gözlerinden hiçbir şey kaçmazdı. Eylem'in, Selim'de, Selim'in, Eylem'de gönlü vardı. Bunu görmüştü işte fakat onlar görmemişti ve birinin göstermesi gerekiyordu ki, bu kişi tabii ki kendiydi. Kararını vermişti ikisini evlendirecekti. Hem Selim yirmi altı yaşında koca adamdı daha nereye kadar bekâr gezecekti? Eylem'de de gözü vardı, daha ne olsundu? Eylem'de iyi, hoş kızdı, aklı başındaydı ayrıca Selim'den de hoşlanıyordu. Daha başka bir şeye gerek var mıydı? İkisi de gayet birbirine uygundu, bu evlilikte güzel olacaktı. Hem ne derlerdi nikâhta keramet var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdam Ege'de ( Mazinin Gölgesi-1)
Romantizmİhanete uğramış bir yürek inanır mıydı aşka? Aşksızlığa yemin etmiş bir kalp yeniden sever miydi? Hayatın en büyük acılarını yaşamış bir kız kalbine dokunan ilk kişiye izin verir miydi? Haylaz bir kalbi aşk durdurur muydu? Peki ya geçmiş? Geçmişte...