40. Bölüm Altın Çamura Batsa Bile Altındır

2.3K 113 220
                                    

Merhabalar :)

Bölüm Şarkısı : Ebru Gündeş Hani

Keyifli Okumalar :)

***

Düzenlendi

***

Dakikalar dakikaları kovalarken Buse'nin içindeki sıkıntı git gide artıyordu. İyi mi yapmıştı kötü mü yapmıştı bilmiyordu. Fakat en azından içi rahattı. En azından annesine oğlunun yaşadığını söylemişti. Bu ağır yükü tek başına taşımak zorunda değildi artık.

Kaya ise bir oraya bir buraya yürüyüp duruyor, huzursuzluğu dakikalar geçtikçe daha da artıyordu. Büyük bir duygu karmaşası yaşarken gözleri Sevilay Hanım'da geziyordu. Karşısında boylu boyunca uzanan kadın, kendini terk edip gittiğini sandığı annesiydi. Evet, babası bu yalana inandırmıştı kendini. Kendi henüz yedi yaşında iken annen bizi bırakıp gitti oğlum, demişti Nihat Gürpınar ve Kaya inanmıştı işte bu yalana.

Her gece ağlayarak uyur hiç görmediği annesine nefret duyardı çocuk iken. Neden benim annem beni bırakıp gitti diye sorardı her an. Ne olursa olsun annesiz büyümenin acılarını yaşamış bir çocuktu Kaya. Yıllar geçmiş, büyümüştü belki lakin içinde hâlâ annesine ihtiyaç duyan küçük bir çocuk vardı.

Şimdi ise kendini bırakıp gittiğini zannettiği annesi karşısındaydı ve kendini oldukça garip hissediyordu genç adam. Sevilay Hanım uyanır uyanmaz ona annem diye sarılmak geliyordu içinden. Keşke bunu yapmak bu kadar kolay olsaydı. Keşke annesine bir kez olsun sımsıkı sarılıp içine kokusunu içine çekebilseydi.

Dolan gözlerine aldırmamaya çalışarak Buse'nin yanına oturdu Kaya. Kısa bir onun üzerinde gözlerini gezdirdi. Kardeşiydi Buse. Her ne olursa olsun bu gerçeği kimse değiştiremezdi. Buse de, Öykü kadar kendinin kardeşiydi.

"Dans ettiğimiz geceyi hatırlıyor musun?"

Buse, bakışlarını ona çevirdiğinde Kaya konuşmasına devam etti.

"O geceden bir gün önce öğrenmiştim kardeşim olduğunu. O gece ise kardeşimi kollarımın arasına almak istedim. O gece bir yabancı gibi olsa bile kardeşimle dans etmek istedim..."

"Başkası olsa bu dediklerine inanırdı. Fakat bunu niye yaptığını ikimiz de iyi biliyoruz. Sen o gece Öykü'nün, Ege'yle dans etmesini istediğin için beni oyalamaya çalıştın. Ben de, sana aptal gibi kandım."

"Buse..."

"Sen bana abilik yapmaya çalışma yakışmıyor."

"Neden böyle yapıyorsun?"

"Bir düşünelim mi?" Sorusunun üzerine bakışlarını abisinin üzerinde gezdirdi genç kız. Sonra da tekrar araladı dudaklarını. "Sen her zaman Öykü'nün yanında olduğun için olabilir mi?"

"Buse," diyerek gözlerini kapadı Kaya. Tuttuğu nefesini verirken kardeşinin sözlerini de duyuyordu ve duyduğu sözler yüreğini acıtıyordu.

"Öykü'nün tecavüze uğradığını kanıtlayan bir video vardı ortada değil mi? Ve sen bunu Ege görsün diye Öykü'ye verdin. Hadi verdin, Ege gerçeği öğrensin istedin, ki doğru olanı yaptın ancak aynı zamanda Ege'nin, Öykü'ye dönmesini, Öykü'nün mutlu olmasını istedin. Fakat benim böyle bir durumda nasıl paramparça olacağımı umursamadın bile. Şimdi de gelmiş ben senin abinim diyorsun. Sen, beni bir kez olsun düşünmemişken ben ne yapayım? Abi diye boynuna mı atlayım?"

Sevdam Ege'de  ( Mazinin Gölgesi-1) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin