.22.

527 41 5
                                    

Media benden bu bölümü okuyanlaraaa.
Mor ve Ötesi - Cambaz


Bilinmeyen numara: Beni bu yollarla pişman edemezsin. Ben bu oyunlara çoktan alıştım.

Ona hala güçlüyüm pozu veriyordum ama değildim. Yanar dağ gibi patlıyordu Fırat ve sadece beni yakıyordu. 29 Ekim kutlamasında şiir okumak için sahneye çıktığında onu izlerken heyecanlıydım ve ürküyordum da.

Okuduğu şiirin aralarına benim ona attığım mesajlardan serpiştirmişti, bunu hemen farketmiştim. Ardından elindeki mikrofonla yanıma kadar gelip tüm okulun önünde

"Çok tatlı bir patatessin." dedi.

O an gözlerim doldu ve ne yapacağımı bilemedim çünkü bunu yapmasındaki tek amaç, beni rezil etmekti.  Nihal gibi...

Daha dün kilomun kafama takacağım kadar çok olmadığını hatta güzel gözüktüğümü söyleyen insanlar, bugün Fırat'ın söyledikleriyle pek eğlenmişlerdi. Meyra her zamanki gibi destekçimdi fakat Alp'in hem gülmeyip hem de adıma üzülmesi beni şaşırtmıştı. Meyra benimle ilgilendikten sonra eve gitmişti ama bu koca okulda ne olursa olsun yanımda olan biri daha vardı. Akif. Eve gelirken bana eşlik etmiş ve teselli etmişti. Gözlerine bakınca bile benim adıma üzüldüğünü görebiliyordum. Akif'in hakkını ödeyemezdim. Yarın sabah da okula gitmek için beni evimden alacağını söylemişti. Gerek olmadığını belirtsem de diretmişti.

Fırat: Diyorum ki artık gizli numara yerine kendi numaranla mesaj atsan? Kim olduğunu biliyorum sonuçta.

Bilinmeyen numara: Benimle bundan sonra konuşacak mısın ki?

Fırat: Sen istemiyor musun?

Bilinmeyen numara: Bu da soru mu Fırat? Tabii ki konuşmak istiyorum.

Fırat: Hem de bugün yaptıklarımdan sonra?

Bilinmeyen numara: O konu hakkında sana olan kırgınlığım kolay kolay geçmez.

Bilinmeyen numara: Ama bu kırgınlık beni yıkmaz da.

Fırat: Nihal de kırıldı.
*görüldü*

Gözlerimden gelen yaşlar kalbimdeki duygalara eksik kalıyordu. Ona aşık olduğum için dünyanın en aptal insanıydım.

Bilinmeyen numara: Sen beni her defasında yıkıp dökerken ben seni sadece bir kere kırmak istedim.

Fırat: Ben, senin çevrendeki kimseye zarar vermedim ama.

Fırat: Sen ise bu hayatta en çok değer verdiklerimden birine zarar verdin.

Fırat: Ne yapmamı bekliyordun? 'İyi ki Nihal'e zarar verdin, şimdi seni anladım, özur dilerim' dememi falan mı?

Bilinmeyen numara: Ben de özür dilemeyeceğim. Seviyorum ama aptal değilim. Beni artık ezme Fırat. Tek istediğim buydu, beni artık ezmemen!

Bilinmeyen numara: Bana karşı hep kaba ve kırıcı oldun, hiç yumuşak davranmadın. Karşında yıllardır seni seven biri var ve sen her defasında onu makvettin.

Bilinmeyen numara: Ben bunu kendi irademle yapmadım, Fırat. Bunu bana sen yaptırdın. Şimdi gelip bunun için benimle kavga edemezsin.

Fırat: Fırat demen tuhafıma gidiyor. Hani güneş gözlüydüm.

Bilinmeyen numara: Konuyu değiştiriyorsun.

Fırat: Hayır, yalnızca belirtmek istedim.

Bilinmeyen numara: Patates gözlü!

Fırat: Hey!

Bilinmeyen numara: Dua et okulun ortasında söylemedim. Ya da söylesem mi?

Fırat: Yarın konuşalım.
*görüldü*

Ne? Hayır hayır, onunla konuşamazdım. Hem de onu sevdiğimi ve bilinmeyenin ben olduğumu biliyorken. Bunu yapazdım, heyecanlanırdım, iki kelimeyi bir araya getirip cümle oluşturamazdım, ağzım kururdu, belki de bayılırdım!

Hey mistır polismen!
İşte yeni bölümmmmmm.
Lütfen oy verinnnnn ve yorum da yapmayı unutmayın.
:*

ŞİŞKO MESAJLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin