.3.

805 48 16
                                    

Cem Adrian-Ben Seni Çok Sevdim.









En son attığım mesaj üstüne Fırat cevap vermemişti. Ve aradan iki gün geçmişti... Yüksek ihtimalle peşini bıraktım diye seviniyordu ama yanılıyordu. Asla bırakmayacaktım, ona ulaşmamın tek yolu buydu.

Yine pencereden onu izliyordum. Yanında iki arkadaşı ve geçen günki kız vardı. Kız Fırat'a resmen kur yapıyordu, sinirim tavandı anlayacağınız. Elime telefonumu alıp mesajlara girdim.

Bilinmeyen numara: Beni özledin mi?

Bilinmeyen numara: Seni biraz rahat bırakayım dedim.

Bilinmeyen numara: Ama ben seni çok özledim.

*görüldü*

Bilinmeyen numara: Görüldü atman bile güldürüyor hani, haberin olsun.

Bilinmeyen numara: Ulan o yanındaki sopa bacağa söyle, çeksin o elini omzundan.

Fırat: Sapık mısın kızım? Git başımdan!

Bilinmeyen numara: Gitmiyceeeem gitmiyceeeem. Kuruyup kalsam da gitmiyceeeeem.

Pencereden dışarı baktığımda, gözü telefonundaydı. Yüzünde küçük bir gülümseme oluşmuştu. Oha! O H A! Bana gülüyor ulaaaan. Hemen yeni bir mesaj attım.

Bilinmeyen numara: Midemde kelebek kadar nazik olmayan hayvanlar tepişiyor göz rengine yandığım.

Bilinmeyen numara: Bana güldün bee boru değil.

Tekrar dışarı baktığımda pencerelere doğru bakıyordu. Hemen kafamı sıraya gömdüm.

Bilinmeyen numara: Bakma bulamazsın. Bulsan da inanmazsın.

Fırat: Bu da ne demek?

Bilinmeyen numara: Ne demekse o demek.

*görüldü*

Bilinmeyen numara: Sen de iyi alıştın ha görüldü yapmaya. Kaknemgillerden Fırat.

*görüldü*

Sırıttım. "Kaknemsin işte."

🌸

Son dersin zil sesini duyduğumda çantamı kaptığım gibi çıktım sınıftan. Meyra arkamdan seslendi ama tabii ki bakmadım. Çünkü neden bakayım?(burada random atasım geldi fhdhdhhdjd) merdivenlerden koşturarak inerken bir anda kafam sert bir şeye çarptı.

"Oha oha merdivenin ortasına direk mi koymuşlar!"

"Önüne bak da yürü o zaman. Çarpmazsın direğe."

Direk konuştu. Hayır yani, bir direğin sesi bu kadar karizmatik olamaz ve tanıdık... Çok kalın da değil çok ince de değil ve dolu dolu bir ses... Kafamı kaldırıp baktığımda... Fırat?

"B-ben..."

"Tamam, çekil artık."

Bir şey diyemeden önünden çekildim. Öğrenci akını olan merdivenlerden yavaş yavaş inmeye başladım. Deminki enerjimin milimi kalmamıştı. Hala şok geçiriyordum.
Fırat ya Fırat. Çarptım ve benimle konuştu. Vay be, şu yalan dünyada güneş gözlüme çarpmak da varmış.

Direk gibi çocuk mübarek. Maşallah deyin ulan.

Eve geldiğimde odama çıkıp üstümü değiştim. Duş almam gerekiyordu ama şu anda çok eriniyordum. Akşam yemeğinden sonra hallederdim ben o işi.

Telefonu aldım hemen elime ve mesaj attım.

Bilinmeyen numara: Nasıl çarptı kız sana ya?

Bilinmeyen numara: Ağrıyan yerin var mı?

Fırat: Kız resmen ezdi beni. Bir de 'oha' diyor.

Fırat: Tır gibi geçti üstümden manyak.

Gözlerim dolmuştu. O kadar sinirlenmiştim ki, yüzüm kızarmaya başlamıştı. Bu yüzden karşısına çıkamıyordum işte. Aptal çocuk, resmen tır demişti bana.

Gözümden akan yaşları hırsla elimin tersine sildim.

Bilinmeyen numara: Ne kadar da ayıp dediklerin. Sen de insanları dış görünüşüyle mi yargılıyorsun? Kızın kim olduğunu bile bilmiyorsun.

Bilinmeyen numara: Bir kıza tır demek ne demek ya? Belki bir hastalığı var kızın ondan şişman, belki farklı sorunları var.

Bilinmeyen numara: Senin böyle biri olman o kadar

Fırat: O kadar?

Bilinmeyen numara: Normal!

Bilinmeyen numara: Senin gibi şımarık çocuklar için normal bir tepki.

Bilinmeyen numara: Sen ve senin gibiler dalga geçerken ne düşünüyorsunuz acaba. Hatta karşındaki ne düşünüyor? Onu nasıl kırıyorsun farkında mısın?

Fırat: Abartmıyor musun? Bu konunun üstünde neden bu kadar durdun ki.

Fırat: Ayrıca böyle konuşmaya devam edersen engelleyeceğim. Kendine gel! Bana bu lafları edemezsin!

Ne olursa olsun onu seviyordum. Allah kahretmesin ki bu böyleydi. Beni yerin dibine gömecek olsa bile kalbim yine onun ismini anarak atacaktı. Bu çok... Acıtıyordu.

Bilinmeyen numara: Tamam, bir daha demem. Engelleme! Cigara paketlerini çalarım engelleme. Şampuanının içine boya katarım engelleme.

Fırat: Yuh, şampuanıma nasıl ulaşacaksın?

Bilinmeyen numara: Tamam ulaşamam ama geceler boyu dua ederim.

Fırat: Başıma bela mısın sen?

Bilinmeyen numara: Bela değilim fenayım. Fena seviyorum.

*görüldü*

Ne zaman sevdiğimi söylesem, ne zaman duygularımdan bahsetsem kaçıyordu. Kaçmaması için bu sorunun ilk çıkış yerine inmem gerekiyordu.

Ah bu aşk ne zormuş. Çok yoruluyorum güneş gözlü çok... Son bir mesaj atmak için klavyeye dokundum.

Bilinmeyen numara: İyi geceler, güneş gözlü.

*bu kişiye mesaj gönderemezsiniz*

Ne?

Nasıl ya?

Engellemişti beni! Beni beni, bilinmeyenini! Bu gece gözüme uyku girmezdi artı.

🌸🌸

Allahallaaaaaaaa neler oldu yaa
Cık cık cık, şişmanlara iyi davranın almiyim ayağımın altına.

Şagga şagga dhdhdhhd

ŞİŞKO MESAJLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin