Pera - Sensiz Olmaz.
Kedi💙💫Duygu karmaşası yaşıyordum. Annem ve babam gidiyordu, buna üzülüyordum ama burada kaldığım için de mutluydum.
Teyzemle birlikte annem ve babamı yolculamak için evimizin önünde duruyorduk. Eşyalarımı zaten toplamıştım ve dün teyzemin evine yerleştirmiştim yüzümde aptal bir sırıtmayla. Fırat'ın benden özür dilediği an, ben kekimi yerken beni izlemesi, bana kantinden alacaklarımı alıp getirmesi ve yetmiyormuş gibi sonra paketlerini çöpe atması... Uzaktan bakınca basit görünen şeylerin bende o kadar büyük değeri ve önemi vardı ki. Anlatmaya kalksam dünya üzerindeki tüm dillerin özellikletini tek cümleye sığdırabilirdim ama yetmezdi.
Babam son valizi de arabanın bagajına yerleştirip bize döndü. Eşyalar yarım saat önce yola çıkmıştı. Gözlerim dolmuştu ama ağlamamalıydım. Onlarla gitmemeyi ben istemiştim, mızmızlanmaya hakkım yoktu.
"Güzel kızım,"
Annem kilitlediği kapının önümden bana seslendiğinde arkamı dönüp ona baktım. Hala beni bırakmakta kararsız olduğunun farkındaydım. Yavaş adımlarla ona doğru yürürken, sakinleştirmeye çalışıyordum.
"Güzel annem, iyi ki teknoloji gelişmiş değil mi? Görüntülü arayacağım seni her an, her şeyden haberin olacak ve derslerime de çok çalışacağım. Okulu da aksatmayacağım, zaten teyzem yanımda."
Kollarımı boynuna doldığımda o da sıkıca bana sarıldı. Kokusu da mis gibiydi, huzuru da.
"Bu sene olmasa, seneye üniversitede bu anı yaşayacaktık zaten. Bizim için alıştırma olur."
Başını sallayıp çekildi ve teyzeme sarıldı. O sırada babam geldi yanıma. O konuşmuyordu, onun karşısında ben de konuşmuyordum. Biz, baba kız susarak anlaşıyor, sessizliği anlatıyorduk. Geniş beline kolumu dolayıp kafamı omzuna yasladım. Başımın üstüne bir öpücük kondurdu ve çekildi. O çekilmese ben çekilmezdim, biliyordu. Hep böyleydik.
Arabaya bindiklerinde arkalarından el sallıyordum. Sokağı döndüklerinde ve göz hapsimden çıktıklarında yanımda dikilen teyzeme hızla sarıldım ve sabahtan beri içimde tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım.
.
Teyzemin evine geldiğimizde birlikte yemek hazırlayıp yemiştik. Teyzemle aramızda arkadaş ilişkisi gibi bir ortam vardı. Bundan dolayı yanında rahattım. Apartmanda normal boyutta bir dairesi vardı ve arkadaki ıvır zıvırlarını koyduğu bir odayı benim için boşaltmıştı. Yemekten sonra odama geçtiğimde gün içerisinde elime almadığım telefonu sonunda elime aldım. Saat 22.37 idi.
Fırat: Sanırım artık bana ilk mesajı atmayacaksın?
Fırat: Utanıyor musun yoksa?
(12.24)Fırat: Aslında sormak istediğim şeyler var.
(13.02)Fırat: Cevap vermeyecek misin?
(13.46)Fırat: Telefona bakmamanın nedeni ben miyim?
(14.32)Fırat: Pekala, telefona baktığın zaman yazarsın, belki de yazmazsın. Sen bilirsin.
(16.01)Avuç içimle alnıma bir şaplak attım. Cevap vermememi yanlış anlamıştı işte. Resmen benden açıklama bekliyordu. Bir insan buna bile heyecanlanır mıydı yahu? Ben heyecanlanıyordum işte.
Selin: Fırat
(23.01)Selin: Telefona hiç bakamadım, kusura bakma. Yazdıklarına özellikle cevap vermemezlik yapmadım.
*görüldü*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİŞKO MESAJLAR
NouvellesKilosu fazla olduğu için cesareti olmayan minnak Selin müthiş zekasıyla sevdiği beyin anonimi olmaya karar verir. E olay da ordan başlar zaten...