O geceyi hastanede geçiren Hicran, saat 2 sularında uykusundan sancılarıyla uyandı. Yanında kalan Amed ise bütün gece uyumamıştı, karısının inlemelerini duyunca Hızla oturduğu sandalyeden kalkıp Karısının yanına koştu. "Hicran iyi misin?" Hicranın inlemeleri gittikçe acıya dönüşüyordu "Amed doktoru çağır doğuruyorum!" Suyu geldiğini anlayan Hicran, Amed'i doktora gönderip derin nefesler almaya başladı.
Koridorda koşturan Amed, hemşirelerin bulunduğu sekreter masasına yaklaşıp "Karım doğuruyor!" Diye haykırdı. Hızla ayaklanan hemşireler, uyuyan Ebe arkadaşını çağırıp Hicranın odasına doğru koşmaya başladılar. Odaya ilk giren ebe olmuştu, Amed de girmek istedi ancak hemşireler müsaade etmedi.
"Doğum başlamış Ameliyathane yetiştiremeyiz burada doğurtacağım." Ebe hemşirenin dedikleri üzerine hemşireler harekete geçti. "Hicran bak şimdi derin nefesler alıyorsun ben dediğimde ıkınıyorsun!" Hicran, ebe hemşireyi dinleyip derin bir nefes aldı, ardındanda ıkınarak geri verdi. "Amed nerdesin!" Kocasının adını haykıran Hicran acıyla bağırıyordu.
Odadan adını duyan Amed koşup kapının önünden bağırdı. "Hicran burdayım!" Amed ne hissedeceğini şaşırmıştı, bebeği erken doğduğu için üzülse mi yoksa sevinse mi kararsız kalmıştı. "Hadi Hicran son kez ıkın!" Hicran, ebe hemşireyi dinleyip son kez güçle ıkındı ve beklenen ses geldi. Bebeklerinin ağlama sesini duyan Amed ve Hicran göz yaşlarına hakim olamadılar.
"Kızlar küvezi getirin." Ebe hemşirenin emriyle hemşirelerden ikisi koşarak odadan çıktılar. Açılan kapının aralığından içeriye baktı Amed, bebeği Ebe hemşirenin ellerindeydi Hicransa uyanık ama bitkin haldeydi. Ebe, küçük Ferzanın poposuna şaplak vurdu ardındanda hemşire arkadaşının kollarındaki beze koyup kundak yaptılar.
Odaya giren küvez Hicran ve Amed'i üzsede sevinçlerini kıramamıştı. "Hicrancığım Allah bağışlasın Nur topu gibi oğlun oldu." Ebe hemşirenin samimiyeti karşısında gülümseyen Hicran korkuyla sordu. "İyi mi?" Hemşireler başını onaylar gibi sallayıp "Kontrolleri yapalım, doktorda görsün bu miniği sonra getiririz sana." Dediler.
Küveze konan minik Ferzan odadan çıkartıldı, bebeğini küvezden gören Amed mutluluk göz yaşlarına engel olamadı, ağır ağır yaklaşıp elini küveze koydu. "Oğlum!" Bırakmak istememişti onu ancak samimiyetiyle meşhur Ebe hemşire "Babası kontrolleri yaptıktan sonra getiricez." Deyip bebeği Amed den ayırdı.
Onlar kontrolleri yapmaya giderken Amed de karısının yanına girdi. "Amed!" Hicran seviçle kocasının adını söyleyip elini uzattı. Amed, Hicranın elini sıkı sıkı tuttu ve baş ucuna oturup gülümseyerek elini öptü. "Doğdu! Şükürler olsun." Mutlulukları tüm hastaneyi sarmıştı, bugüne ikiside çok zor gelmişti.
Ancak hayat artık ikisine de gülmüştü, artık mutlulardı. Geçmişte yaşanan herşeyin üzerine bir çizgi atılmıştı! Olması gerektiği gibi.
1 Hafta sonra
Hicranın ve bebeğin hastanede son kontrolleri yapılıyordu, minik Ferzanın engeli bugün öğrenilecekti yani. Doktorun yanında bebekleriyle ilgilenen Amed ve Hicran korkarak döndü masadaki doktora, sessizliği bozansa Amed olmuştu. "Doktor bey, çocuğumuz iyi mi?" Doktor önündeki kağıda birşeyler karaladı ardındanda gülümsemeye çalışarak Amed ile Hicrana döndü.
"Yaptığımız kontroller sonucunda bebeğinizin %40 bir oranla işitme engelli olduğunu gördük." Doktorun bu sözleri üzerine göz göze geldi Amed ve Hicran, ikiside söz vermişti bugün ağlamayacaklardı. "Peki iyileşme şansı var mı? Yada bi cihaz falan kullansak?" Doktor başını belli belirsiz salladı ve ikisini de rahatlatacak şeyi söyledi. "Tabi bunun bir çok yöntemi var ancak bebeğiniz henüz çok küçük, sizde biliyorsunuzki kendisi doğduğunda 7 aylıktı." Hicranın gözleri doldu, yaşanan şeyler yeniden canlandı hafızasında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEVEDAN
Ficción General"Benden okulumu aldın, ailemi aldın, gençliğimi aldın, sırada ne var?" Sesi yükselen Hicran, ayağa kalkıp Meydan okurmuşcasına Amed'in karşısına dikildi. Hayatında ilk kez biri Amed'e kafa tutuyordu ve bu durum onu bir hayli şaşırtmıştı. "Kes sesini...