Amed, babasına şartını söylediğinde Diyar ağa çok öfkelendi fakat kabul etmekten başka bir çaresi olmadığı için pes edip oğluna boyun eğdi. Bu gece Meryem için milat olacaktı, Amed ise bu gece ölümü alacaktı koynuna. Herşeyden habersiz Hicran, odasında kardeşiyle bebek dergileri bakıyordu, fakat bazı şeylerden şüphelenmişti. Amed durup dururken Meryeme silah çekmezdi, bunu yapıyorsa bir bildiği vardı, Hicran işin peşini bırakmayacaktı.
Gece Mardinin üzerine çöktü ve Ferzan konağında herkes fırtına öncesi sessizliği yaşamaya başladı. Yarın herkes çok farklı bir güne uyanacaktı. Amed, Hicranın uyumasını bekleyip sessizce odadan ayrıldı, istemeye istemeye Meryemle olacaktı, Kardeşi ve Rojda için buna mecburdu. Boş koridor kandillerle aydınlanırken ay ilk kez yıldızlara küsmüş gibi bulutların ardına saklanmıştı, Ve koridor nihayet Meryemin odasına ulaştı.
Amed tahta kapıyı aralayıp yüksek eşikten içeriye girdi. Karşısında camın önünde arkası dönük, parıltılı elbisesiyle dışarıyı seyreden içi umutlarla dolu Meryem vardı, Amed'in geldiğini hisseden Meryem hızla arkasına dönüp gülümseyerek kocasına yaklaştı. İçi kıpır kıpırdı, bu gece için çok beklemişti ve çok hazırlanmıştı, artık vuslat vaktiydi. "Hoşg.." Meryemi susturan Amed'in eli oldu. "Buraya kendi isteğimle gelmedim Meryem." Umutları bin parçaya bölündü, fakat yinede gülümsemesi solmadı Meryemin. "Olsun, geldin yinede." Hala içi kıpır kıpırdı, kalbi küt küt atıyordu.
"Bu gece ilk ve son gecemiz, eğer bu geceyi tek bir kişiye bile anlatacak olursan," Meryem hızla başını yere eğip titrek bir sesle tısladı. "Öldürürsün biliyorum." Amed ağır adımlarla Meryeme yaklaştı, ve onu öldürecek şeyleri acımadan söyledi. "O zaman şunu da bil, bu gece seni Meryem olarak görmeyeceğim," Meryem hızla başını yerden kaldırıp karşısındaki Buz krala dikti.
Bakışları puslandı. "Saçına gözlerine dudaklarına, Meryem demeyeceğim." Gözleri yağmur sonrası dolup taşan dereler gibi doldu, artık gülümsemeside yoktu. "Bu gece koynuma gireni Hicran bileceğim!" Meryem gözlerini kapatıp göz yaşlarına müsaade etti, Amed'inde gözünden bir kaç damla yaş süzüldü ve istemeyerek eğilip Meryemin dudaklarına uzandı. Karşısındaki Meryemdi, öptüğü, dokunduğu Meryemdi fakat Amed tüm gece gözlerini kapatıp karşısındakini Hicran olarak hayal etti, belkide bu Meryemi cezalandırmak için yeterliydi.
Amed gece yarısına kadar Meryemin yanında kaldı, işi bitincede eşyalarını alıp karısının yanına döndü, önce ılık bir duş aldı. Vücudundan Meryemin kokusunu çıkartmak istiyordu, zira o bir tek Hicranın kokusuyla uyuyabiliyordu. Bu sırada Meryem yatakta oturmuş hüngür hüngür ağlıyordu, gece boyunca Amed anlamadan ağzından bir kaç kez Hicranın adını kaçırmıştı.
Meryemin kalbi intikam ateşiyle yanıyordu, hayatı boyunca beklediği o özel gecede sevdiği adamın ağzından başka bir kadının adını duymuştu; Nasıl olurda intikam almak istemezdi ki? Yine yeminler etti, yine sözler verdi fakat bu kez hedefi Hicran değildi, Hicranın canından çok sevdiği insandı. Bu belki de bebeğiydi yada kardeşide olabilirdi. Zaman gösterecek!
Amed nihayet bedeninden Meryemin izlerini sildi ve üzerini giyip karısının yanına uzandı. Bu gece Hicrana ihanet etmişti, hemde hamileliğine bile bakmamıştı, kim bilir belki bir gün Hicran bu ihanetin asıl nedenini öğrenip Amed'i vicdan yükünden kurtarırdı.. Bunuda zaman gösterecek!
~~~~~
Güneş doğdu ve herkes o felaket güne uyandı. Bugün Diyar ağa bir daha dönmemek üzere Mardini terk edecekti, Ferzan aşireti artık resmen Amed Ferzana kalacaktı! Valizleri hazırlanan Diyar ağa odadan heybetiyle çıktı, bütün gece Kûreyşa hanımağanın sızlanmalarını dinlemişti zaten şimdi de Gidişini gelinlerine izletip onları keyiflendiremezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEVEDAN
Fiksi Umum"Benden okulumu aldın, ailemi aldın, gençliğimi aldın, sırada ne var?" Sesi yükselen Hicran, ayağa kalkıp Meydan okurmuşcasına Amed'in karşısına dikildi. Hayatında ilk kez biri Amed'e kafa tutuyordu ve bu durum onu bir hayli şaşırtmıştı. "Kes sesini...