Meryem ve Diyar ağa kapıda öylece dikiliyorlardı, Amed'in hissettikleri yüzüne yansımıştı, ten rengi koyulaştı tıpkı gözleri gibi. Meryemin üzerinde siyah bir elbise vardı, yasta olduğunu belli ediyor gibiydi, Diyar ağanın arkasındaki yardımcısında büyük bir poşet vardı, oldukça havalı bir poşetti.
"Amed bir bakar mı..." Hicran odadan çıkıp bir kaç kişiye Amed'i sordu aldığı cevaplar doğrultusunda avluya çıkıp gelenlere dikkat etmeden seslendi ancak Meryemin gözlerini üzerinde hissedince cümlesini bitiremedi. Hicranın vücudunu saran öfke gözünü kör etmişti, lohusa olmasının ve oğlunun mevlidinde olması umurunda değildi.
Genzini temizler gibi öksürüp merdivenlere yöneldi, indiği her basamakta bakışları kararıyor kaşı kalkıyordu. Kocasının yanına gelince kaşlarını çatıp "Burada ne işiniz var?" Diye sordu. Bu soru Amed'in dikkatini çekmişti, Meryeme saygı duymayabilirdi Diyar ağayada öyle ancak şu an yeri ve zamanı değildi. "Hicran!" Amed'in uyarısı üzerine Hicran öfkeyle sesini yükseltti.
"Ne Hicran? Bu kadının bu eve girmesi yasak!" Olan biteni üst kattan izleyen Kûreyşa hanım seslendi. "Kim koydu bu yasağı? Konağımıza kimin gelip gelmeyeceğine sen karar veremezsin." Hicran hışımla omuzunun üzerinden arkaya dönüp kayınvalidesine büyük bir öfkeyle baktı. "Burası benimde evim Hicran, bunu kabul etsen iyi olur. Şimdi izninizle." Amed yaşadığı şok yüzünden Meryeme müdahale edemiyordu ancak kendine geldiğinde bunun öcünü alacaktı.
Meryem, Hicranı sıyırıp merdivenleri siyah bir kuğu gibi süzülerek çıktı, misafirler artık Hicranın umurumda değildi bu kadına gününü gösterecekti. "Meryemi buraya getirmendeki amaç ne?" Amed'in babasına sorduğu soru Hicranın dikkatini çekmişti. "Kendisi istedi engel olamadım." Bu açık bir yalandı, Meryem Diyar ağadan korkardı eğer ona gelmemesini söyleseydi gelmezdi. "Bu arada hayırlı olsun Hicran gelin, Allah torunuma uzun ömürler nasip etsin." Hicran, kayınpederinin temennisine gözleriyle cevap verdi.
Hışımla arkasını dönüp merdivenlere ilerledi, bugün Meryemden öcünü alacaktı. Hicranın öfkesini fark eden Meltem, ayağa kalkıp peşinden gitmeye başladı bu hareketi kız kardeşleri ve Rojdayı da ayaklandırmıştı. Hicran koridorda kızgın bir boğa gibi ilerliyordu, Meryemin odasının önüne geldiğinde bir saniye bile düşünmeyip kapıyı açtı ve arkası dönük olan Kumasını omzundan dürttü.
Odasına kimin geldiğini ve onu kimin dürttüğünü merak eden Meryem arkasına döndü ancak yediği tokatla yere savruldu. Hicran, sağlam bir tokat atmıştı, üstelik bu daha başlangıçtı. Meryem hışımla düştüğü yerden doğruldu ve Hicranın karşısına dikilip aynı şekilde tokat atmak için elini kaldırdı, buna karşılık kumasının saçlarını çekmeye başlayan Hicran kendi saçlarında hissettiği el ile inledi.
Kızlar araya girmeye çalışsada beceremiyorlardı, Hicran bu lohusa haliyle kumasının saçına yapışmıştı, üstelik kuması da karşılık veriyordu. Rojda hamile olduğu için müdahale edemiyordu bu yüzden koşup üst katın balkonundan Osman ve Amed'e seslendi. "Amed abi! Osman! Koşun!" Bir sorun olduğunu hisseden Amed ve Osman koşarak merdivenlere yöneldiler.
Odaya girdiklerinde Hicranın bir eli Meryemin saçında öbür eli ise kafasına vurmakla meşguldü, Meryemin ise iki eli de Hicranın asi saçlarındaydı. Amed ve Osman öfkeyle araya girip iki tarafıda ittiler ancak ayrılacak gibi durmayan Hicran ve Meryem bir süre daha öyle kaldılar. Amed, Hicranı belinden tutup kaldırdı ve geri çekti, Osmansa Meryemi kolundan kavradığı gibi gerisin geri çekti. "Ne oluyor burda!" Odaya son anda giren Hacı ağa iki gelini ve torununu kaşıyla çalışma odasına çağırdı.
Hicran misafirlere rezil olmamak için saçlarını ve üstünü düzeltip öyle çıktı odadan, ancak Meryem kendini acındırmak için daha da bulaştırdı saçlarını. Hepsi Hacı ağanın karşısına çıktı ve teker teker hesap vermeye başladı, ilk Meryem konuştu. "Ağam vallahi birşey anlamadım, birden saldırdı üzerime." Sesi ağlamaklı olan Meryemin demagojinin ardına sığındı gözler önündeydi. "Bu konaktan defolup gideceksin!" Hicran, bir anlığına Hacı ağayı unutup sesini yükseltti ancak yaptığının yanlış olduğunu kısa sürede fark edip özür diledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEVEDAN
Ficción General"Benden okulumu aldın, ailemi aldın, gençliğimi aldın, sırada ne var?" Sesi yükselen Hicran, ayağa kalkıp Meydan okurmuşcasına Amed'in karşısına dikildi. Hayatında ilk kez biri Amed'e kafa tutuyordu ve bu durum onu bir hayli şaşırtmıştı. "Kes sesini...