Justin'in sinirden yüzü kızarmıştı. Yumruklarını o kadar çok sıkmıştı ki eklemleri neredeyse bembeyazdı. Selena gözünü devirip konuştu.
"Senden de şu küçük fahişenden de korkmuyorum. Ne o Bieber? Benim yokluğumu sürtüklerle mi atlatıyorsun? Ama unutmaki bu ezikle ben bir değilim."
Justin alayla kahkaha attı.
"Haklısın. Rubby'le sen tabi ki de bir değilsiniz. Sen 13 yaşında bekaretini kendi isteğinle verdin (Bu cümle tamamen hayal ürünüdür). Bu da bu durumda onu değil, seni sürtük yapıyor."
"Seni tanıyalı bir ay bile olmadan seninle neredeyse yatıyordu. Kabul et. Şu yanındakini sadece cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanacaksın." Gözümden bir damla yaş düştü. Selena gülerek gittiğinde Justin bana döndü. Ağladığımı görünce birden bana sımsıkı sarıldı.
"Eğer seni cinsel ihtiyaçlarım için kullansaydım hiç düşünmeden bekaretini bozardım ve sen bu sabah uyandığında gitmiş olurdum." Biraz geri çekilerek suratıma baktı ve gülümsedi.
"Ama yapmadım çünkü senin sürtük olmadığını biliyorum Rubby." Gülümseyerek ondan ayrıldım.
"Eee, sen ne yapıyordun kızlar soyunma odasında."
"Melanie ve Cody burada olacağını söylediler ve ben de seni dikizlemeye geldim." Omzuna yumruğumu geçirerek gözlerimi kıstım.
"Tamam tamam. Yani kısmen öyle. Seni arıyordum çünkü basketbol maçımız var ve izlemek ister misin diye soracaktım."
"Maç ne zaman?" Kolundaki saate bir süre baktı ve sonra tekrar bana döndü.
"Aslında bakarsan.. Tam 16 dakikamız var. Hatta şimdi 15."
"Ders Fizik. Yani Bayan Jordan. Kesinlikle geliyorum." diyerek kolundan tuttum ve basketbol sahasına sürüklemeye başladım. Bayan Jordan diyince gözlerinde oluşan hafif korkuyu görebilmiştim ama son söylediğim şeyden sonra gülümsemesi tekrardan yüzünü buldu.
Justin ısınmak için sahaya giderken ben de tribünlerde kendime boş bir yer bularak oturdum. Bir süre sonra öbür takım da sahaya çıkınc- Siktir. Dave! Dave değil mi lan o? Oha! Dave cidden Dave!
Sakin ol gerizekalı hayatında ilk defa Dave görmüyorsun.
Belki ilk kez Dave görmüyorum ama ilk kez Justin'den dayak yedikten sonra onun rakibi olan bir Dave görüyorum.
O zaman dur ben de heyecan yapayım. Dave lan o! Dave Dave! Napıyor o burda?
İç sesime kendi içimden göz devirerek Justin'e döndüm. O sırada o da bana bakıyor olacak ki göz göze geldik ve kaslarını göstererek göz kırptı. Şebelek.
Şebelek ne lan? Aşık olmak sana yaramıyor. Cidden bak. Bir doktora görün gel. Benim eniştemin oğlu çok iyi anlıyor bu işlerden.
Ay şu salak kuzenim Joe'dan mı bahsediyorsun? O mu anlıyor? Geçen yaz kız arkadaşından ayrıldı diye üç kutu çikolatalı dondurma bitirdi be bir günde.
Hayır anlarım aşık ol da bu ne? Bak mesela ben de Justin'in iç sesiyle çıkıyorum, çok aşığız ama birbirimize bir gün bile şebelek demişliğimiz yok.
Yalan söylüyor yenge. Geçen gün bana 'Cırcır Böceğim' demişti. Takma sen onu. Arkandayım.
Sen sus.
Ben Justin'in iç sesini sevdim. Justin'le konuşsam da iç sesleri mi değiştirsek?
O konuya bir ara el atarsan çok iyi olur be ablam. Yani sonuçta çekmediğimiz eziyet kalmadı. Biz de ekmeğimizin peşindeyiz.(Justin'nin iç sesi kıro çıktı asddf neyse ben sustum/-jerrytime)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Benim Öküzüm~
FanfictionBu hikaye kesinlikle şu çok romantik vıcık vıcık aşk hikayelerinden değil.Bu ukala bir çocuk ve hazır cevap bir kızın hikayesesi.@idilyangin ve @jerrytime'ın yazdığı okurken eğleniceğiniz ve güleceğiniz bir hikaye. 'Neden bu kadar bahtsızım.Ama bir...