En son adamın nefesi tıkandığında gülerek kaçmayı başardık.Sırada ki madde için Justin'i görevlendirdik.
Parkta şekerini yiyen kıza yavaşça yaklaşıp tam şekeri elinden alıcakken kız Justin'in ayağına büyük bir tekme atıp "Şekerimden uzak dur sersem" dedi ve arkasını dönüp gitti.
Biz kahkahalara boğulmuşken Justin ayağını tutarak yanımıza geldi.Güldüğümüzü görünce "Gülmeyin lan!Amına koyduğumun veleti ne biçim geçirdi " dedi homurdanarak.Listeyi alıp bir sonraki maddeye baktım;
-Bir uçuruma gidin ve "Hayatın amına koyıyım" diye bağırın.
"Sıradaki durağımız uçurum!" dedim.O sırada radyodan Far East Movement - Live My Life çalmasıyla iyice coştum.Arabanın üstünü ve camlarını açtım.Radyonun sesini daha fazla açıp diğerlerinin de duymasını sağladım.Zaten Cody'nin ve Ryan'ın arabalarının üstü açıktı.Kızlar ayağa kalkıp şarkıyı bağırarak söylemeye başladılar.Ben rahat dururmuyum.
Durmazsın
Afferim.Doğru cevap.Bende onlara eşlik ettiğimde erkekler sadece gülüyordu.Etraftakiler bize masum köylü bakışı atarken-
O "masum köylü" bakışı değil "babası sıçmış bunları" bakışı.
Ne fark eder.Şarkı bittiğinde yerimize oturduk.Nefes nefese kalmıştık.Yaklaşık 5 dakika sonra da uçuruma gittik zaten.
Herkez "Hayatın amına koyıyım " diye bağırıp gerkçesini söylüyordu. Son olarak Chaz ve Justin kalmıştı.Chaz "Pizzayla evlenmenin yasal olmadığı için hayatın amına koyıyım" diye bağırdı.Hepimiz gözlerimizi devirdik.
Justin "Hayatin amına koyıyım çünkü asla Beyonc-" cümlesini bitirmesine izin vermeden "Eğer o cümleyi bitirirsen ben de seni bitiririm. " dedim.
Ellerini teslim olmuşça kaldırıp "Zaten bunu seni kızdırmak icin söylemistim" dedi ve tekrar konuştu "Seninle daha önce tanışamadığım için hayatın da , kendimin de , kaderimin de amına koyıyım" dedi.
Kollarımı boynuna dolayıp onu kendime çektim ve dudaklarımızı birleştirdim. Hemen karşılık verdi.
Arkadan "Iyyyy" diye sesler geldiğinse öpüşmemizi bölmeden onlara orta parmak çektik.Nefessiz kalınca ayrıldık.
Alfredo konuştu "Sıradaki madde için Bayan Wilson'un evine gidiyoruz" dedi sinsice.
Küçük küçük taşlar atıyorduk.Amacımız kırmak değil di sade biraz rahatsız etsek yeter.
O sırada Mel'in elindeki taşı gördüm."Dur o çok büyük" dieyemeden camın kırılma sesi geldi.
Hassiktir.Birden kapı açıldı ve bıyıklı altında çizgili pijama üstünde beyaz atlet göbekli bir başkalaşım adam çıktı. Elinde Mel'in attığı taş vardı.Kaşını çatıp- dikkat edin kaşlarını demedim çünkü adam martı. "Hangi amına koyduğum attı bu taşı. " dedi.
(Bir tas attım pencereye tık dedi anası çıktı pencereye "Hangi amina koydugum attı bu tası" dedi vay vay asdch :D/-jerrytime )
Bizi görmesiyle "Sokak serserileri! Gelin lan buraya" dedi.Biz koşarken Justin eli cebinde hızlı adımlarla arkamızdan geliyordu."Olum mal mısın koşsana" dedim."Gerek yok.O martının o göbekle koşması imkansız.Benim şaşırdığım şey Bayan Wilson evlenmis mi?Hemde bir aygırla?" dedi."İnsanların dış görünüşüyle dalga geçme!" dedim.O da beni taklit ederek konuştu "Sen de annem gibi konuşma.Hem yalan mı? Karaya vurmuş balina yavrusu gibi " dedi.
Hahahahahahahaha ya da kısaca lol
Mal mısın?
Bunu daha önce konuşmuştuk tabiki malım.Ama kabul et karaya vurmuş balina yavrusu espirisi komikti yani.Neyse shots indir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Benim Öküzüm~
FanfictionBu hikaye kesinlikle şu çok romantik vıcık vıcık aşk hikayelerinden değil.Bu ukala bir çocuk ve hazır cevap bir kızın hikayesesi.@idilyangin ve @jerrytime'ın yazdığı okurken eğleniceğiniz ve güleceğiniz bir hikaye. 'Neden bu kadar bahtsızım.Ama bir...