Siz mutlu olun diye burayı gene ben yazıyorum. Mutlu musunuz? Tabii ben abaza olunca canım sewim dedi sen yaz, dedim tM. (idiL)
Tam Justin'e dönecektim ki beni kendisi çevirerek hızlı bir biçimde kapıya çarptı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Soluk soluğa kalana kadar ayırmadık ikimiz de dudaklarımızı. Sanki o bir ateşti ve kavuruyordu dudakları beni. İki et parçasına göre fazla duygu hissettiren dudakları, benimkilerden boynuma doğru kaydı. Küçük küçük öpücükler kondururken nefesimi toparladığım andan sonrası boyunca sadece ismini sayıkladım.
"Justin."
Boynumu gıdıklayacak hafiflikte dudakları genişlerken kendimin de gülümsediğimi hissettim. Onu özlemiştim. İki açıdan da...
Ellerim benden izinsiz kaslarında dolaşmayı kesip tişörtünün uçlarına gittiğinde bana yardımcı olmak için kollarını kaldırdı. Tişörtün vücudundan yavaşça sıyrılışını büyük bir açlıkla seyrettim. Tişörtü çıkarttığım an aramızdaki boşluğu kapatarak tekrar dudaklarıma yöneldiğinde ellerini kalçama atmasıyla kucağına çıkmamı istediğini anladım. Olduğum yerde zıplayarak beni kaldırıp, yatağımın üzerine taşımasına izin verdim. Sırtımın yumuşak bir zemine deydiğini anladığımda boynuna dolamış olduğum kollarımı biraz daha gevişettim. O da ağırlığını üzerime vermeden boynuma yaptığı işlemine devam ediyordu.
"Hadi, eşitlenelim."
Cümlesini söyler söylemez tişörtümün uçlarından kaldırarak çıkarttı. Tişörtümü çıkarması için doğrulmuşken oturmasından faydalanarak kucağına çıktım.
"Seni seviyorum."
Yanağına sayısız öpücüklerimi kondururken gülümsediğini hissettim. Yanağında oluşan gamzeyi bir kaç saniye parmağımla okşarken dudaklarımı oraya da değdirdim. Ben tüm buları yaparken bacaklarımdan ayrılmamış olan elleri pantolonumun düğmesine gittiğinde istemsizce ağzımdan bir inleme kaçtı. Vücüdum tamamen kasılmıştı sanki. Günler sonra onun yanında, böyle bir pozisyonda olmak herkesten daha mutlu hissettiriyordu beni. Sonsuza kadar onunla olmak, bir türlü romantikleştiremediğimiz anlarımızı yaşamak istiyordum. İçimden sessizce güldüm bu fikre. Ne zaman çıktığını fark etmediğim pantolonum da yeri boyladığında Justin südyenime atılacaktı ki engel olarak ben de onun pantolonuna uzandım. Her şey sırasıyla gidecekti. Öyle olmasını istiyordum.
Pantolonunu bir çırpıda çıkartıp yatağın bir diğer ucuna fırlattığımda gülümsedi ve beni kendisine bastırdı.
"Ben de seni seviyorum."
Aradan her ne kadar bir süre geçmiş olsa da verdiği cevap mutlu olmama yetmişti. Gerçi daha ne kadar mutlu olabilirdim ki? Kendimi birazdan evin çatısını delerek gökyüzüne çıkacak gibi hissediyordum. Oradan sonra da uzay boşluğunda sürünürdüm büyük ihtimalle.
Justin yorganı ikimizin de üstüne çekerek aniden içime girdi.
(Allahım buraya kadar tamam da buradan sonrası işkence amk bu nedir? Kızarıyorum amına koyayım. Suratım yanıyor felan.)
Boğazımdan yükselen çığlığımsı minik inilti sırıtışının büyümesine neden oldu. Beklemediği bir anda kafasından tutarak onu kendime çektiğimde dudaklarına yapıştım. O içimdeki hareketlerini sürdürürken sanki tek ihtiyacım olan o ve dudaklarıymış gibi hissediyordum. Aşırı zevkin bende bıraktığı etkiyle dudaklarını öpmek yerine parçalarcasına ısırmaya başlamıştım. Ağzımın içinde hissettiğim kan tadı geri çekilmeme neden olmuştu. Justin'se bunu umursuyor gibi görünmüyordu. Dudaklarının boş olmasından faydalanarak öpücüklerini heryerimde hissettirirken bu sefer de kendi dudağımı ısırmaya başlamıştım. Beni bitiriyordu. Beni gerçek anlamda bitiriyordu. İlk yaptığımızdan çok daha iyi hissediyordum. Belki o zamanlar bakire olmamdan, belki de şuan uzun süre ardından beraber olmamızdan kaynaklanıyordu bu. Emin değildim, ama umrumda da değildi. Tüm vücudum kasıldığı an küçük bir titremeyle kendimi rahat bıraktım ve Justin de kendini yanıma attı. İkimiz de hiç bir şey demedik. Sadece birbirimize bakarak uyuyakaldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Benim Öküzüm~
FanfictionBu hikaye kesinlikle şu çok romantik vıcık vıcık aşk hikayelerinden değil.Bu ukala bir çocuk ve hazır cevap bir kızın hikayesesi.@idilyangin ve @jerrytime'ın yazdığı okurken eğleniceğiniz ve güleceğiniz bir hikaye. 'Neden bu kadar bahtsızım.Ama bir...