"Bak Luke anlıyorum, beni kendi türünle tanıştırmaya çalışıyorsun ama su aygırlarına karşı herhangi bir ilgim yok."
"Bir konuşma lan." dedi Luke gözlerini devirerek.
O sırada telefonum çaldı.
Bay Odun arıyor...
İyi bok yiyor.
Telefonu açtım.
"Ne var?"
"Nerdesin?"
"Soruya soruyla karşılık verme önce ben sordum."
"Çok da sikimde. Sana neredesin dedim!" dedi atar yaparak. Hissetti mi lan acaba? Medyum mu la bu çocuk?
"Gerçek ailenin yanında." diye bir cevap verdim.
"Ne?"
"Hayvanat bahçesindeyim."
"Ne işin var lan orda?"
"Dediğim gibi, aslında Pattie ve Jeremy senin gerçek ailen değil. Gerçek ailen şuan yanımda. Biri kendi götünü kaşıyor, diğeri de başkasının kafasındaki bitleri yiyor. Onları ziyaret ediyorum."
"Sen bana maymun mu demeye çalışıyorsun?"
"Hayır. Sana şempaze diyorum. Hani şu pembe götlü olanlardan."
"Rubby kiminle gittin oraya?"
"Luke'la" dedim omuz silkerek.
Amına koyduğumun malı Justin'e Luke'layım dedi ya. Ağzımı bozmayım diyorum illa ana avrat söv bana diyorsun.
Ne yapayım yalan mı söyleyeyim ne istiyorsun sen benden ne ne?
"Ne? Luke'la mı? Hiç bir yere ayrılmayın ben geliyorum. Hadi kapat."
"Önce sen kapat." dememle birden telefonu yüzüme kapattı.
Hayvan.
Daha önce sen kapat ergenliği yapacaktık.
Neyse.
"Ne diyor?" dedi Luke.
"Önemli bir şey değil. Gelince ebemizi sikecek. O kadar yani." dedim basitçe.
Etrafı incelemeye başladık.
Sonra develer, (Dave - Deve diye okuyan okuyucular vardı bir ara :D /-jerrytime) dikkatimi çekti.
Bir tanesi bana tip tip bakıyordu.
Konuşmak istiyor da, utanıyor sanırım.
Yanına bir daha yaklaşıp konuştum.
"Deve kardeş boynun neden eğri?"
"..."
Deveden aldığım tek yanıt sessizlik olunca gözlerimi kısıp sinirle ona baktım.
"Senin bu sahnede nerem doğru ki demen lazım!"
"..."
"Demek susma hakkını kullanıyorsun. Ya da 'tıp' oynuyorsun. Bu oyun iki kişi oynanır. Üç kişi de oynayabilir neyse."
"..."
"..."
"..."
"Off, sessiz kalmak da zormuş." dedim sıkıntıyla nefesimi üflerken ve ilerlemeye devam ederek ornitorenklerin yanına gittim.
Elimle bir tanesini gösterip bağırmaya başladım.
"Ornitoren Perry! Sen misin? Şapkan nerede? Doktor Doofenshmirzt'ü her seferinde nasıl göt ediyorsun? Sizin ajanlık işinde iyi para var mı? Benim penguen bir tanıdığım var sorsan onu da işe alırlar mı?" diye ard arda sorularımı yardırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Benim Öküzüm~
FanfictionBu hikaye kesinlikle şu çok romantik vıcık vıcık aşk hikayelerinden değil.Bu ukala bir çocuk ve hazır cevap bir kızın hikayesesi.@idilyangin ve @jerrytime'ın yazdığı okurken eğleniceğiniz ve güleceğiniz bir hikaye. 'Neden bu kadar bahtsızım.Ama bir...