"He gerizekalı hepimizin sevgilisi var, ama bizim tek düşündüğümüz senin kız arkadaşına yavşamak." dedi Justin alayla. Diğerleri gülerken Ryan tavana bakıyor, Cece ise kafasını öne eğerek saçlarıyla yüzünü kapatıyordu.
"Benim gibi seksi hatuna herkes yavşar be. Sesin kesinizi." diyerek kendini beğenmiş bir havayla koltuğa oturdu Sophia.
"Ryan, biraz konuşabilir miyiz?" Omuz silkerek ayağa kalktı. Justin bana garipçe bakarken gözlerimle diğerlerinin göremeyeceği şekilde hafifçe Cece'yi gösterdim. Anladığına dair kafasını salladığında Ryan'ın arkasından ben de mutfağa girdim.
"Bak Rubby eğer-"
"Hayır Ryan. Bak bu yaptığın çok bencilce. Sırf bakireliğini sevmediğin biri aldı diye bu durumu bu kadar abartamazsın. Zaten bakire olmadığını biliyordun. Kimin almış olduğunun ne önemi var?" Tam konuşacakken izin vermeyerek devam ettim.
"Kız tüm gün ağladı, senin haberin var mı? Şimdi Cece'yi çağırıyorum, konuşuyorsunuz, barışıyorsunuz ve hatta çok isterseniz sevişiyorsunuz. Orası size kalmış. İtiraz istemiyorum. Unutma ikinci patron benim. Justin'in de bir itirazı olmayacağına göre. Her neyse sen burada bekle."
Salona girerek Cece'nin kulağına fısıldadım.
"Ryan mutfakta. Seni bekliyor. Git ve barış onunla. Sonra da işte yapın bir şeyler. Takılın öyle."
Oğlum nasıl bir çöpçatansın lan sen böyle? Önce Sophia'yla Chaz'i yapıyorsun, sonra Ryan ve Cece'yi barıştırıyorsun. Ben boşuna bu alemde sap sap dolaşmışım yıllarca. Neyse artık İç Ses Justin var. İdare ediyoruz.
Ses Kesini.
Ne diyon gene aq ben anlamıyorum seni.
Beyin mi kaldı lan bunlardan! Bir de senle uğraşmayayım bir git.
Bir köşeye saklanıp sessizce onları izlemeye başladım.
Yalnız bir şey söyleyeceğim, ben daha demin hayatımda ilk defa sana götlük yapmadım, hatta seni övdüm ama sen beni gene azarladın.
Kusura bakma alışkanlık olmuş.
Çok darıldım ben ama.
Gidecek misin? Yoksa gene mi oklava bulayım.
Ok by .s.s
Ryan ve Cece bir süre daha konuştuktan sonra sarılıp birbirlerini öpmeye başladı. Ben onları hayranlıkla izlerken birden belimde hissettiğim baskıyla saydırmaya başladım.
"Ananın-"
Arkamı döndüğümde Justin kendini gülmemek için o kadar çok sıkıyordu ki kafası patlayacak diye çok korktum.
"Gül lan gül. Gül gül. Gülsene oğlum kafan şempaze götüne döndü."
Biraz güldükten sonra derin nefesler aldı ve suratı eski rengini aldı.
"Ne yapıyordun ki burda?"
"Sanane."
"Yoksa şimdi de röntgenciliğe mi başladın?"
"He. Götünü de röntgenliyorum arada. Mal mısın Justin? Şaheserimi izilyordum." dedim elimle Cece ve Ryan'ı gösterirken. Aslında götünü röntgenleme konusunda ciddiyim. Yapıyorum. Ne yapayım çok seksi ve sürekli ısırasım geliyor. Her neyse. Cece ve Ryan'a döndüğümde onlar çoktan yiyişme işini bırakmış sırıtarak bize bakıyorlardı.
"Ne var çok mu komik?" diyerek kıçımı onlara dönüp yürümeye başladım. Arkamdan kıkırdamaları gelince döndüm ve dil çıkardım. Ne var? İçimden geliyor. Merdivenlerden çıkarken iyi geceler dilemeyi de unutmadım tabii.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Benim Öküzüm~
FanfictionBu hikaye kesinlikle şu çok romantik vıcık vıcık aşk hikayelerinden değil.Bu ukala bir çocuk ve hazır cevap bir kızın hikayesesi.@idilyangin ve @jerrytime'ın yazdığı okurken eğleniceğiniz ve güleceğiniz bir hikaye. 'Neden bu kadar bahtsızım.Ama bir...