"B-Ben.." dedi az önce de dediğini yeni idrak ederek.
"Rubby ben özü-" Bir şey demesine izin vermeden dudağına yapıştım. Tamam bunu ben de kendimden beklemiyordum. Üzerimdeki elbisenin etkisinden olmalı. Dudaklarımı ondan ayırdığımda hala şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu.
"Üzgünüm ama hoşlandığım çocuk bugünlük elbiseme karışamayacak." diyerek yanından geçip arabaya bindim.
************************
"37, Lucas'ı da yaz 38 oldu." Justin sabahtan beri adının Chaz olduğunu öğrendiğim çocuğa birilerinin isimlerini söylüyordu ve bir liste tutuyorlardı.
"Ne yapıyorsunuz siz?"
"Sana bakanların listesi. Daha sonra bu listeyi teker teker hepsinin götüne sokmayı düşünüyorum."
"Tanrı aşkına Justin! Ne saçmalıyorsun?"
"39! Nicolası da yaz."
"Hangi Nicolas? Nicolas Z mi? Yoksa G mi?"
"Z olan."
Beni aldırmadan devam etmeleri sinirimi bozsa da çaktırmadım.
"Ben niye meyve suyu içiyorum?" dedim bıkkınlıkla nefesimi vererek. Omuz silkti.
"Sarhoş olup garip garip hareketler yapmanı istemiyorum."
"Sarhoş olunca saçmalayan kişi ben değilim Justin. Sensin. Hatırlatırım, kapıdan özür dilemiştin."
"Sen ayıkken bile normal değilsin. Ağaçla konuşuyorsun bebeğim. Üzgünüm. Portakal suyuna devam."
"Hey! Sen onu nereden biliyorsun! Hem bari izin ver de başka bir şey içeyim. İçim dışım portakal oldu." Chaz bizi böldü.
"Justin, 40 oldu. Kevin'ı da yazıyorum."
"Yazmaya devam et sen dostum. Biraz tartışıp sana döneceğim."
"Ben eve gidiyorum." dedim sinirle.
"Hayır gitmiyorsun."
"Bak, portakal suyumu evde de içebilirim. Hem de bundan çok daha iyi bir şekilde. Ayrıca sizin şu saçmalıklarınızı da çekmiş olmam."
"Git gene Damon'a Stefan'a git. Git Rubby git git."
"Bu ilişkide kız olan benim! Senin değil benim trip atmam gerekli!"
''Trip atmak farklı kıskanmak çok farklı."
"Yapma. Hadi ama beni hayranı olduğum kişiden kıskanman çok saçma. Adamın benim varlığımdan bile haberi yok." Justin cevap vermeyince beni dinlemediğini anladım. Ne güzel şimdi de beni siklemiyordu. Chaz'e döndü.
"Lucas'ın yanına bir işaret koy. Onu daha fazla sikeceğim." Gözlerimi devirdim.
"Justin, artık gidebilir miyiz?" dedim bıkkınca.
"Evde biri var mı?"
"Melanie ve Carlos partiden çoktan ayrıldı. Yani Melanie. Neden sordun ki?"
"O zaman bugün bende kal."
"Neden?" diye sordum tekrardan.
"Eben Rubby. Eben. Ne diye bu kadar çok soru soruyorsun ki?"
Beni kolumdan çekip otoparka götürürken söylendim.
"Haberin olsun diye söylüyorum, seninle sevişmeyeceğim."
"Sana sevişeceğiz dedim mi? Ama eğer çok istiyorsan torpidoda ne olduğunu biliyorsun."
"Öpüşmek de yok." Birden olduğu yerde durdu ve yavaşça bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Benim Öküzüm~
FanfictionBu hikaye kesinlikle şu çok romantik vıcık vıcık aşk hikayelerinden değil.Bu ukala bir çocuk ve hazır cevap bir kızın hikayesesi.@idilyangin ve @jerrytime'ın yazdığı okurken eğleniceğiniz ve güleceğiniz bir hikaye. 'Neden bu kadar bahtsızım.Ama bir...