Sorusu karşısında şaşkınlıkla ona baktım. Şimdi ne diyecektim. Beni sevmediğini biliyorum, sonuçta Selena'yla çıkıyor. Eğer ona seni seviyorum dersem her şey iyice karışır. Ayrıca daha ben de duygularımdan emin değilken asla diyemem. Belki de sadece hoşlanıyorumdur, ya da belki de ilgisine alışmışımdır ve ilgiyi çekince kıskanmışımdır. Aklıma gelen en iyi fikre uydum. Salağa yatmak.
"T-Tabi ki seviyorum Justin. Yani sonuçta sen benim arkadaşımsın." Gözlerini devirdi.
"O anlamda söylemiyorum Rubby. Hangi anlamda söylediğimi bal gibi biliyorsun."
"Bal demişken canım çok fazla ballı süt çekti. Diyeceğin şeyi unutma." diyerek ayağa kalktım ve mutfağa girdim. Aslında unutsan ne güzel olur. Unut Justin unut unut.
Ne kadar oyalansam o kadar kârdır diye düşünerek sütü ocağa koydum ve kaynamasını bekledim. Kaynadığındaysa çok sıcak süte bal konulmaz, vitamini ölür diye -ki aslında amacım zamanın geçmesi- sütün biraz soğumasını bekledim. Çıkardığım balı da içine döktükten sonra elime kurabiye paketini alıp salona geçtim. Justin bıraktığım pozisyonda oturuyordu.
"Evet sorumun cevabını bekliyorum Rubby?" dedi sorarcasına. Daha geç cevap vermek amacıyla ağzıma bir tane kurabiye tıktım ve yavaş yavaş çiğnedim. Üzerine de biraz süt içtikten sonra Justin'e döndüm.
"Soru neydi ki?" Tam aynı işlemi uygulamak için bir kurabiyeye daha uzanacaktım ki Justin buna engel oldu.
"Sabrımı mı deniyorsun? Bunları zaman kazanmak için yaptığını anlamıyorum mu sanıyorsun?"
"Bak Justin, bunu nereden çıkardın bilmiyorum ama seni sevmiyorum."
"Ciddi misin? Beni sevdiğin o kadar belli oluyor ki."
"Bak, hem-" sözümü kesti.
"Hem ne Rubby? Benden hoşlandığını biliyorum. Ben olsam ben de hoşlanırdım. Yani sonuçta senin gibi bir kızın bana karşı koyamaması normal. Bu yakışıklılık, bu kaslar, bu sevimlilik, bu surat, bu seksilik, bu-"
"Seni gerizekalı aptal ego yığını! Senden hoşlanmıyorum, seni sevmiyorum ve sana aşık felan da değilim! Beni çıldırtıyorsun ki bu iyi anlamda değil! Kendini beğenmişin tekisin! Şu var ki senden asla etkilenmem! Benim bir sevgilim var tamam mı? Cody'le çıkıyorum ben! Sana da salak sevgilinle mutluluklar!" Gözlerim dolmuştu. (Benimki de otobüs. Neyse tamam susuyorum tüm anın içine ettim şuan. /-idilyangin) Kolundan tutarak evden dışarı çıkardım ve kapıyı suratına kapattım. Son sözleri hangi akla hizmet söylediğimi bilmiyorum. Şuan tek bildiğim Cody'nin bunu öğrenince beni öldüreceği.
Justin'nin Ağzından
Yalan söylüyor. Yalan söylüyor. Yalan söylüyor.
Hayır göt beyinli sadece bunu kendine yediremiyorsun. Rubby'nin senden başka birine aşık olması seni çıldırtıyor.
Kapa çeneni! Benim Rubby'den daha güzel bir sevgilim var.
Siktir lan ordan. Ben sanki kalbinin sesini duymuyorum. Bak bak Rubby diye tezahürat yapıyor.
Senin annenin...
Benim annem yok ben yetimim abi hahaha
Sen ne pezevenk iç ses çıktın oğlum. Bir de gülüyor. Defol git.
Sen beni kovamazsın! Ben kendim gidiyorum
Hadi uza.
Sonunda eve geldiğimde arabayı park ederek içeri girdim. Selena salonda oturmuş beni bekliyordu. Ya da öyle bir şeyler işte. Beni görünce ayağı kalkıp yanıma geldi. Kollarını boynuma dolayarak dudağıma yapıştı. İlginç bir şekilde içimden karşılık vermek gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Benim Öküzüm~
FanfictionBu hikaye kesinlikle şu çok romantik vıcık vıcık aşk hikayelerinden değil.Bu ukala bir çocuk ve hazır cevap bir kızın hikayesesi.@idilyangin ve @jerrytime'ın yazdığı okurken eğleniceğiniz ve güleceğiniz bir hikaye. 'Neden bu kadar bahtsızım.Ama bir...