Naber bebeqler.Konuşmaya gerek yok işte yeni bölümle karşınızdayız.Üpücüklerimle :*
Eve geldiğimizde arabadan indim ve kapıyı kapattım. Sanırım biraz sert kapatmış olmalıyım.
"Oha! Hayvan yavaş babanın malı değil o!" Justin'in söylediğine sadece göz devirmekle yetindim. Bir süre sonra o da yanıma gelince evin kapısını açtı ve içeri girdik. Girdiğimiz gibi gözlerim gördüğüm şeyden dolayı kocaman açıldı. Justin hızla elleriyle gözlerimi kapatıp söylenmeye başladı.
"Yuh lan!"
"Ne var dostum?"
"Eşeğin siki var Ryan eşeğin siki. Evimde sevişmeyin diye size kaç kez söyledim." dedi biraz daha bağırarak. Birkaç hareketlenmeden sonra Justin ellerini gözümden çekip bana döndü.
"Bir şey gördün mü?"
Yüzümü buruşturdum. "Vücutları birbirine yapışıktı yani tek gördüğüm çocuğun kızı yemesiydi." Söylediğime karşılık olarak gözlerini devirdi. Pardon devirmek mi dedim? Parende attırdı resmen.
"Biz ona öpüşmek diyoruz gerizekalı." biraz duraksadı ve fısıldayarak devam etti. "Gerçi bugün Jazzy gelmeseydi biz de yapacaktık ama."
Tam onunla dalga geçeceğim sırada adının Ryan olduğunu tahmin ettiğim çocuk ve az önceki kız merdivenlerden el ele indiler.
El ense göte şaplak.
Şu oklava nerde şu oklava?
Tamam tamam sustum lan
Ha şöyle. Yola gel.
Kız saçlarıyla yüzünü kapatıyordu. Utandığı çok belliydi ama Ryan'nın pek sikine taktığı yoktu doğrusu.
"Hey Cece, ( Haydi Çalkala izleyen bilir Sisi diye okunuyor asd/-jerrytime [Ulan yanlışlıkla Ceceli diye okudum aq yarım saattir gülüyorum. Evet bu da phéNim asdgd neyse kafanız karışmasın devam edelim. /- idilyangin]) sana bahsettiğim şeyleri yaptın mı?" dedi Justin sanki az önceki olaylar yaşanmamış gibi. Kız kafasını 'evet' anlamında salladı. Açıkçası bahsettiği şeyin ne olduğunu hiç merak etmiyorum. Yani geçen torpidoyu merak ettim de ne oldu? Hiç hayırlı olmuyor bunların sonu. Tamam tamam kimi kandırıyorum şuan burda çatlıyorum. Ama daha sonra öğrenirim çünkü odaya çıkıp üzerime dün aldıklarımızdan bir şeyler geçirmek zorundayım. Yoksa okula geç kalacağız.
"Ben üzerimi değiştiriyorum, daha sonra okula gideriz." dedim ve cevabını beklemeden yukarı çıktım. Hızla odaya girip üzerimdeki elbiseyi çıkararak kot pantolon ve bir tişört giydim. Saçımı da topuz yaparak anında aşağıya indim.
"Oha! Bu ne hız?" dedi Ryan şaşkınlıkla. Justin'in benim yerime konuşmasıyla kıkırdadım.
"O normal kızlar gibi değil. Hızlı hazırlanır, çok iyi laf sokar, komik ve en önemlisi de romantik film sevmiyor!"
"Cece, bebeğim alınmanı istemem ama Rubby'den ders alman gerekiyor." Cece Ryan'a ters bakışlarını gönderirken sonunda konuşmayı akıl ettim.
"Ee, hadi çıkalım. Okula geç kalacağız." Üçü de beni onaylayınca evden çıktık. Ryan ve Cece Ryan'ın kendi arabasıyla gideceklerdi. Ben de normal olarak Justin'le. Okula gelince bu sefer de Addison'a yakalanıp saçma bir bahaneyle daha beynimi yakmamak için hızla arabadan inip Justin'e çıkışta burada buluşmamızla ilgili bir şeyler mırıldandım. Daha sonra koşar adımlarla okul binasına girdim. Dolabımın yanına geldiğimde karşıma sırtını dolaba yaslamış bir Cody çıktı. Hızla kucağına atlayıp söylenmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Benim Öküzüm~
FanfictionBu hikaye kesinlikle şu çok romantik vıcık vıcık aşk hikayelerinden değil.Bu ukala bir çocuk ve hazır cevap bir kızın hikayesesi.@idilyangin ve @jerrytime'ın yazdığı okurken eğleniceğiniz ve güleceğiniz bir hikaye. 'Neden bu kadar bahtsızım.Ama bir...