Luke'un gözleri büyüdü.
"Sevgilim mi?"
"Evet sevgilisiyim. Zoruna mı gitti?" Olay kavgaya gitmesin diye Luke'un bir şey demesine izin vermeden araya girdim.
"Justin, bu Margaret halamın oğlu kuzenim Luke. Ve Luke, bu da erkek arkadaşım Justin."
Luke elini uzatarak "Merhaba." diye mırıldandı. Justin, önce Luke'un eline sonra da suratına bakarak "Merhaba." dedi soğukça.
"Justin o değil de bana şu ilacı verir misin?"
"Benimle gel." diyerek mutfağa geçti.
"Bu ne lan? Zombi işgilası gibi her yerden akraba fırtlıyor. Yemin ediyorum korkmaya başladım. Ayrıca bu çocuğu hiç gözüm tutmadı. Beğenmedim ben bunu. Anasına bak oğlunu al. Bence halan sevişmeyelim diye yollamıştır bunu. Zaten sevişemiyoruz da. Yakında gök yüzünden 'Siz sevişmeyin' diye vahiy inecek diye korkuyorum. "
"Sakin olur musun biraz? Ne olmuş çocuk ziyaret ettiyse."
Bunu sen mi dedin lan? Az önce çocuğu çükünü keserim diye tehtid ettin.
He bok bok.
Justin'in ters bakışlar atarak bana uzattığı suyu ve hapı alarak içtim. Ardından içeri geçerek ayaklanmış olan Luke'a baktım.
"Ben gitsem iyi olacak. Zaten öylesine bir uğrayayım demştim." diyerek ceketini koyduğu yerden aldı ve üzerine giydi. Justin "Bence de" diye mırıldanınca dirseğimi karnına geçirdim. Luke'la vedalaşarak gönderdikten sonra Justin'in odasına çıktım ve yatağa uzandım.
"Kaysana be hayvan. Tüm yatağı kaplıyorsun." Omuz silkerek daha da yayıldım. O sırada Justin beni yataktan aşağıya iterek yere düşmeme neden oldu.
"Ne yapıyorsun be!" Bu seferde o omuz silkti ve başını kaldırmaya zahmet bile etmeden kafasını yastığın üzerinde gömülü tutmaya devam etti.
"Bari gel kaldır lan! Götüm acıyor!" diye sızlandım.
"Bana götüm deme Rubby."
"Egosu kabarmış mal."
"Şuan tek kabaran şey egom değil ve eğer susmazsan regl felan dinlemem ona göre."
"Iyy, kanlı kanlı. Ciddi misin sen? İğrenç."
"Zaten bakire olduğun için kan olmayacak mı?" dedi omuz silkerken.
"Ama o daha az birşey olur herhalde. Ben erkek olsam iğrenip penisimi kana bulamam yani."
"Tamam, kapa çeneni ikna oldum. Penisini kana bulamak ne ya?"
Bu konu benim uzmanlık alanım. İğrençleşmek.
Durun lan fark ettim de hala yerdeyim ben. Yavaşca ayağa kalktım. Justin yatakta yer açmış beni bekliyordu. Gidip yanına uzandım ve tavanı izlemeye başladım.
"Biraz uyuyalım mı?" dedi kollarını belime sararken.
"Bu saatte ne uykusu?" diye itiraz ettim.
"Bir kaç saat uyuyalım bari." Onaylayan bir kaç mırıltı çıkararak kendimi ona yasladım.
Elini tişörtmden içeri sokarak karnıma götürdü. Ciddi bir sesle sordu.
"Neresi ağrıyor?"
Elini tutarak kasıklarımın biraz üzerine getirdim ve yavaşça masaj yapmaya başladı. Gerçekten fena sızlıyordu. Justin'in yaptığı masaj ağrımın hafiflemesine ve göz kapaklarımın ağırlaşmasına neden oluyordu. Gözlerim yavaşça kapandı ve son olarak Justin'in mırıltısını duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Benim Öküzüm~
FanfictionBu hikaye kesinlikle şu çok romantik vıcık vıcık aşk hikayelerinden değil.Bu ukala bir çocuk ve hazır cevap bir kızın hikayesesi.@idilyangin ve @jerrytime'ın yazdığı okurken eğleniceğiniz ve güleceğiniz bir hikaye. 'Neden bu kadar bahtsızım.Ama bir...