Nişanlım mı dedi o? Özgür nişanlı mı yani? Uzaklaştırdım kendimi ondan. Gözlerim mi daha açık ağzım mı o an ayırdına varmak istemedim. Şaşkınlığımı açık olan her yerimde görmesine ihtiyacım vardı. Şaşkınlığımı ve hayal kırıklığımı. Nişanlı olarak mı evlendi benimle? Levent gibi bir vakaya daha tahammül edemezdim. Üstelik şimdi evlilik daha da bağlayıcı bir durumdu. Özgür'le de olmaz, lütfen. Beni mi bekliyordu soru sormam için? Kendi anlatsa iyi olurdu bir an önce bana göre.
"Gonca, nişanlı değilim." Oh! Ne ohu? Ailesinin bahsedeceği nişanlı da neyin nesi o zaman?
"Hayali nişanlından mı bahsedecekler? Adı da var üstelik."
"Benim adıma her şeye karar veren ailemden bahsediyoruz. Nişanlanmam için kendilerince bana en uygun gördükleri birini sürekli karşıma çıkardılar. Ben istemedim. Yalnız seni isterken başkasını gözüm görmedi benim." Burnum sızladı. Çok sık sızlamayan burnum Özgür'le birlikte olduğum iki günden beri asıl görevi olan koku alma eylemini sızlamaktan daha az yapıyordu.
"Nişanı mı attın benimle evlendikten sonra? Dün Eylül de mi oradaydı? O yüzden mi geç geldin?"
"Hiç nişanlanmadım kalbimin yangını. Onların fantezi dünyasından öteye geçemedi Eylül. Evet dün evdeydi. Yurt dışından dönmüş. Hatırlamıyordum bile yurt dışında olduğunu. Onun yanında söyledim evlendiğimizi."
"Peşinden çok koşan oldu değil mi? Eminim hepsi de zengin, okumuş, güzel kızlardı." Sen nasıl bana bağlı kaldın?
"Gel buraya. Benden uzaklaşma. Daha az önce konuştuk. Bana güvenmene ihtiyacım var. Bana senden başkası haram. Sen ve küçük zeytin hep yanımda olun." Zeytin deyince aklıma hamile olduğum geldi.
"Öğğh!" İçimde bir şey kalmadığı için yataktan çıkmaya tenezzül etmedim.
"İyi misin Gonca?"
"Akşam bilgileri okurken bulantılarım başlamadı diye sevinmiştim. Sevinmeseydim eminim başlamazdı."
"Sen de mi onlardansın?" Kimlerden?
"Nasıl yani?"
"Hani başına kötü ya da kötüye yakın bir şey geldiğinde 'ben şunu yapmasaydım böyle olmazdı veya bunu dediğim için başıma bu geldi' diye düşünenlerden."
"Sen değil misin?"
"Sen değilsin. Ben onlardanım. Sen hamilesin ve bunlar normal seyrinde olması gereken doğal değişimler. Ama ben hava alanına gitmeseydim, şimdi altı yıllık evli olacaktık."
"...ve ben başkası ile yatıp ondan değil de senden hamile kalacaktım."
"Kapat gözlerini, uyu Gonca. Saçmalamaya başladın. Bunu uyandığımızda ailemin yanında söylememeyi hatırlarsan sevinirim." Üstümden geçip beni sırtım ona yaslanacak şekilde sarıldı bana. Gitmedi. Yataktan çıkmadı. Sarıldı. Seviyor. Çok seviyor beni.
Sessizliği dinledim bir süre burnum hala sızlarken. Soluğu uyuduğunu haber verdiğinde ona doğru döndüm. Gece lambasının ışığında sarı saçlarını ve sakallarını seyrettim. Mavi gözleri de açık olsaydı keşke. Gözler açık uyumak mümkün olsaydı, kendi kendime tedirgin olsam da, nasıl olurdu acaba diye de düşünmeden edemedim. O zaman da bana aşk ile bakar mıydı? Uyurken de. Doğum günümde geldi. Buldu beni. Gözlerim kapanmaya başladı. Rüyama da gel Özgür.
Gözlerimi açtığımda ilk iş telefonuma baktım. Saat sekizi geçmişti. Bugün pazardı ve benim yoğun olduğunu bildiğim işime gitmem gerekiyordu. Aynur'dan gelen mesaj ile daha da açıldı uykum, gelip gelemeyeceğimi soruyordu. Özgür yanımda uyuyordu hala. Kalkmaya çalıştım. Sanki kalktığımı anlamışçasına daha sıkı sarıldı bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Seni İstedim
General FictionKocasına hamile olduğunu söylediğinde beklediği tepki onun verdiği tepkiden çok farklıydı. Havalara uçacağını zannetmişti. Sakin hareketlerle gelip karısına sarıldığında havalara uçmak bir yana yürümekte bile zorlanan adam kadının içine düşürdüğü...