Dokunmadım. Çok istedim, yandım, tutuştum; ama dokunmadım. Ben yapmadım. Lütfen. Lütfen, bir şey olmasın. Hayatımda bu kadar kanı bir arada hiç görmedim. Gonca yanımda acıdan kıvranırken bacaklarını da kendine çekmişti. Eğer onun için araba sürmekten daha faydalı ne yapabilirim, acısını nasıl dindirebilirim diye düşünmekten kafayı sıyırmadıysam Orçun'u aramayı akıl edebildiğim içindi.
"Efendim." Uykulu gelen sesine inat bağırdım. Gonca kendinden geçmiş gibiydi.
"Orçun acili hazırla, bir şeyler yap. Gonca çok kan kaybetti, hala devam ediyor kanlar gelmeye."
"Ne kanı? Kaza mı yaptınız?"
"Hayır, kaza değil. Bilmiyorum, bebek düşüyor olabilir. Emin değilim."
"Düşük? Nefise bu gece nöbetçiydi. Çıkmadan listede adını gördüm. Acilden gir sen, sedye bekliyor olacak. Ben de çıkıyorum şimdi."
"Tamam." Kapattım.
"Gonca. Kapatma gözlerini, dayan kalbimin yangını. Lütfen duy sesimi. Geçecek hepsi. Acını dindirecekler. İyi olacaksın. İyi olacaksınız. Yanındayım. Lütfen cevap ver bana."
Bir yandan omzundan dürttüm. Hala inliyordu. Yolların boş olması ile gaza bastım. Yirmi dakika olmadan hastanenin acil kapısındaydım. Sedye Orçun'un dediği gibi kapıdaydı. Gonca'yı hemen kucaklayıp sedyeye bıraktım. Nefise hanımı da o an gördüm. Yanına koştum hemen.
"Ne oldu?" diye sordu telaşla. Bir bilsem.
"Acıyla uyandı. Yataktaki kanı fark edip hemen geldik."
"İlaç mı kullandı ya da darbe mi aldı karından şiddetli olarak?" Darbe mi? Şiddetli?
"Darbe almadığından eminim. İlaç kullandığını da görmedim. Bilgim yok. Lütfen iyi olacağını söyleyin."
"Siz nesi oluyorsunuz?"
"Eşiyim." Anladım der gibi uzaklaştı hızlı adımlarla. Gonca'yı soktukları odaya girdi. Ben de peşinden girdim.
"Kan grubunuz ne?" Benim mi? Gonca'nın mı? Adımı bile bildiğimden emin değildim. Zorladım kendimi. Kan. Gonca'dan akan, bana litrelerce gibi gelen kan.
"0 Rh negatif"
"Siz biraz dışarıda bekleseniz iyi olur. Hemen üç tüp kan alın. Beta hcg, progesteron, östrojen istiyorum. Acil. En geç yarım saat içinde elimde olsun. Kan grubu dosyasında yazıyordu, negatif diye hatırlıyorum, bakıp negatifse hemen bir ünite kan bağlayın ve ağrı kesici ekleyin."
Dışarıda beklemem kim için iyi olurdu peki? Benim için olmadığı kesindi. Bebek için mi, Gonca için mi?
"Doktor hanım, bebeğin babası ben değilim. Yani biyolojik olarak." Beynim kan uyuşmazlığı için sorduğunu bağırıyordu bana. Bebeğin babası ben değilim ki. Onunkini bilmiyordum.
"Anladım, söylediğiniz iyi oldu. Gonca hanım, bebeğin babasının kan grubu..." Çıktım odadan.
Rica etmemişti. Zaten çoktan çık demişti isteklerini sıralarken. Kapının önüne çıktığımda beş adım daha atsam banklardan birine oturabilirdim; ama bacaklarım daha fazla taşımadı beni. Kapının bağlı olduğu duvarın dibine çöktüm. Başım direk dizlerime düştü. Gözyaşlarım da ne zaman giydiğimi bile hatırlamadığım kotuma.
Başımı kaldırıp yaslandığım duvara vurmaya başladım periyodik olarak. Ne olmuş olabilirdi? Ben bir şey yapmadım değil mi? Lütfen zeytine bir şey olmasın. Kendimi asla affedemem bir şey olursa. Ailemle ilgili ileri geri konuşup olmayan nişanlımdan bahsedip onu kaç gündür strese sokmuştum. Aniden evlenmiş, duygusal olarak ona yüklendiğimi fark etmemiştim. Bencildim söz konusu Gonca olunca. Allah beni kahretsin. Benim yüzümdendi kesin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Seni İstedim
General FictionKocasına hamile olduğunu söylediğinde beklediği tepki onun verdiği tepkiden çok farklıydı. Havalara uçacağını zannetmişti. Sakin hareketlerle gelip karısına sarıldığında havalara uçmak bir yana yürümekte bile zorlanan adam kadının içine düşürdüğü...