"Karnım fil gibi oldu ya. Anne filin hamilelik boyunca aldığı kiloya çıktım sanırım. Sadece altı aylık hamileyken bu kadar büyüdüysem dokuzuncu ayı görmem ben Özgür. Sonra haberim yoktu, duymadım deme."
"İkizler Gonca, Nefise hanım normal demedi mi bu kilo için, ayrıca çok güzel görünüyorsun bence."
"Yalancının..."
"Ben sana ne zaman yalan söyledim kalbimin yangını? Hem ne var, gürbüz olsunlar bırak. Yemene bak sen."
Göz kırpıyor bir de pis. Neyse ki, sonrasında diyet yapabilirim eski kiloma dönmek için yine.
"Haklısın aslında. Sumo güreşçisi gibi olup seni yatakta ezmek çok hoşuma gider." Kahkahalarla gülerken beni kendine çekti.
"Deneyelim mi, ne dersin? Benim de çok hoşuma gider senin tarafından ezilmek." Dürtükleyip Özlem'i işaret ettim.
"Sen de sporu falan bırak ben eski kiloma gelene kadar. Her gün börek, kızartma, cips falan yemeye başla. Yanımda seks objesi gibi dolaşıp canımı sıkma." Onun karnı baklava dolu, benim midem.
"Senin kıskanmalarını yesem mesela nasıl olur?" Dudakları dudaklarıma değdiğinde öpmesine izin verdim; ama beni geçiştirmesine değil.
"Beni ciddiye alsan iyi edersin gök gözlüm. Şakam yok vururum. Biri bakar, sonra elimde kalır, senin sorunun. Benim değil."
Gözlerimi kısarak ona baktığımda ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdı.
Özgür. Alın yazım. Bebeklerim büyürken ben de onlarla birlikte büyürken bana eskisinden bile farklı aşkla bakıyordu. Mucize olduğundan o kadar emindi ki, ikizlerimin ve benim üzerimize titriyordu. Beni her seferinde yolumdan döndürmeyi başaran bir erkekti o.
Aşkıyla, inancıyla, sevgisiyle, şefkati ve merhametiyle, özeniyle, güveniyle, sadakatiyle...
Bunları düşünürken sağlı sollu tekme yemeye başladım. İnledim. Hemen baktı bana. Karnımı açtı. Çözmüştü, hangi inlemem ne anlama geliyor, gayet biliyordu. Dışardan bakıldığında da belli olan kız ya da erkeğin, belki ikisinin birden el ya da ayaklarına hayranlıkla baktı her defasında olduğu gibi. Ellerini koydu. Yetmeyince başını dayadı. Son aşama artık içime girmesi olacaktı sanırım.
"Annenizin canını yakmayın bakayım. Çekerim kulaklarınızı." Sonra bana baktı hayranlıkla. Nasıl seviyorum seni.
"Baba, benim de kulaklarımı çektin mi?"
"Çekmedim prensesim. Sen hep çok akıllıydın, kardeşlerin afacan biraz."
Özlem kıkırdadı babasına sarılırken. Hep beraber yeni taşındığımız evin yeni yatak odasında yatakta miskinlik yapıyorduk. Bir saat önce bahçede karların üzerine yatmış yağan karı izlemiştik üşüyene kadar. Kar topu oynayıp yorulmuştuk. Özgür biraz daha karnımı okşarsa miskinlik aşamasını geçip uyuyakalabilirdim.
Geçen ay salonu da değiştirmiştim. Özgür ben daha da ağırlaşmadan (yarım filden bütün file henüz geçiş yapmadan diyemedi tabii.) açmakta ısrarcı oldu. Benim kendimi Özgür'ün gözünden görmem mümkün değildi. Sadece biliyordum ki, Özgür istiyorsa eğer benim için doğrudur.
Serhan'ı çekinerek aradığımda o da itiraz etmedi, aksine mutlu oldu. Bir de üstüne sadece kendi salonundaki malzemeleri elden çıkarmamı ve onların parasını göndermemi istedi. Bunu kabul etmedim. Özgür de bana hak verdi ve hisse ile ortak olduk. En zor anımda kendi işini bana bırakıp gitmişti. Kimse yapmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Seni İstedim
Ficción GeneralKocasına hamile olduğunu söylediğinde beklediği tepki onun verdiği tepkiden çok farklıydı. Havalara uçacağını zannetmişti. Sakin hareketlerle gelip karısına sarıldığında havalara uçmak bir yana yürümekte bile zorlanan adam kadının içine düşürdüğü...