Multimedya Altemur...😌
''BEN KARANLIKTAN KORKMAZDIM! BEN İNSANLARIN KARANLIK TARAFLARINDAN KORKARDIM.''
8. BÖLÜM: "ALTEMUR"
Ben şok olmuş bir şekilde Yabancı ve Elis'e bakarken onlar kendi aralarında tartışmaya başlamışlardı. Yabancı kardeşine karşı biraz daha kibardı. Fakat dediğim dedik tavrı yüz hatlarından bile belli oluyordu. Sanırım küçüklükten beri her istediği yapılan biriydi. Nedeni ise sözünden bir adım bile geri atmıyor oluşuydu. Onun emrine itaat edilmesini bekliyordu. Kardeşine karşı kullandığı ikna edici cümleler kız kardeşinin yumuşamasına neden olmuştu ve ikna edici sözleri ortamda ki herkesi şaşırtmaktan ziyade imrenen bakışlar atmasına sebep oluyordu. Bu tartışmanın sonunda Yabancının sözü geçecekti ve şuan Elis boşuna çaba gösterip dolu gözleri ile abisine bakıyordu.
''Gitmek istiyorum Melis burada ki.'' Gözleri mavi gözlü kızın üzerinde gezindi. '' Bazı karaktersiz insanlardan daha önemli bir yer edindi hayatımda.''
''Sen bana karaktersiz mi dedin seni küçük sıçan'' Mavi gözlü kızın birden konuya dahil olmasıyla kaşlarım havalandı. Bana karşı koruduğu kızı kardeşine karşı da koruyacak mıydı Yabancı? Evet bunu fazlasıyla merak ediyordum.
''Kavga istemiyorum ve sen Elis hiç bir yere gitmiyorsun.'' Yabancı mavi gözlü kıza sert bir bakış atarken Elis'e hala ısrarla gitmeyeceğini söylüyordu.
''Hala onu bana karşı savunuyor musun?'' Gözleri doldu ağlamaklı ifadesi Yabancının bir an yerinde donmasını sağladı. Bunu beklemiyordu sanırım.
''Gideceğim.'' Elis kararlı bir şekilde Yabancının karşısında durdu ''Ve abi sen bana engel olmayacaksın.'' Araları mı bozuktu bunların! Gözleri abisine olan özlemini dışa vururken sert sözleri onu kırmaktan başka bir işe yaramıyordu.
Yabancı'nın sinirlendiğini hissediyordum.
"Yeter lan kaç yıl oldu seni görmeyeli biliyor musun! Elis seni görmeyeli iki yıl oldu bu nasıl bir duygu bilemezsin bu yüzden gitmeyi aklından çıkar bu konu tartışmaya kapalı." Yabancının dedikleri karşısında Elisin dolan gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Bende gözlerimin dolmasını engelleyemedim. Çünkü biri yanımda ağlayınca bende kendimi tutamıyordum bu esnemek gibi bulaşıcıydı bende.
Elis abisinin bu sözleri karşısında gardını indirmiş, omuzları çökmüş bir şekilde kollarını abisinin boynuna sarıp ağlamaya başladı. Diğerleri de ellerindeki kelepçeleri çözmüş oturdukları yerde duygulu bir şekilde dolan gözleriyle karşısında sinema izler gibi Yabancı ve Elise bakıyorlardı. Bu durumdan faydalanarak sessiz adımlar ile bu gergin ortamdan çıktım. Gerçekten birilerinin dikkatini çekmeyi sevmiyordum huyum batsın. Elimde tuttuğum günlük ile gözlerim dolarken saçlarımı karıştırdım. Her şey üst üste binmek zorunda mıydı? Günlüğün nasıl olurda o kasada olduğunu hala anlayamamıştım. Düşüncelerimi bir kenara bırakarak işime odaklandım.
Fayansı yavaşça yerine yerleştirdikten sonra tekrar sessiz adımlar ile karşımda bana göz kırpan kapıya doğru yürümeye başladım. Koridorun ışıkları cızırtılı bir şekilde ses çıkararak ara sıra yanıp sönmeye başlaması başımın dönmesine sebep oluyordu. Midem hafiften çalkalanmaya başlıyordu. Duvara süs olark yapılmış olan küçük kara pencerelerden akşam olduğunu anladım. Acaba kaç saat boyunca orada uyumuştum. Aklıma yabancının bana öfkeyle bakması gelince yine bir burukluk hissettim. Sonra bu burukluk ufak bir öfkeye dönüşüp içimde yer edindi ve kısa bir süre sonra o öfke yok olup yerini tatlı bir sızıntıya bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan'ın İni +18
Chick-Lit"Burası bizim dünyamız olmayacak kadar kirli." Diyerek yutkundum ve ona bakarak devam ettim. "Benim hayallerim bu kadar basit ve kirli olamaz, benim hayatım bu kadar değersiz olamaz anlıyor musun!" Kafasını ağır bir şekilde salladı ve "Olmayacak." D...