'Şimdi Yanlızlık iyi gelecekti diyemeyecek kadar korkuyordum. Çünkü gerçekler açığa çıkmak için artık karanlığı bekler olmuştu.'
Kübra.k
14. Bölüm: "ACI"
Burnumun dibinde biten Alkan ile ne yapacağımı bilemez bir şekilde ona bakıyordum. Tek kaşımı kaldırarak onun dibime sokacak nedeni sorgulamaya başladı. O ise gözlerime öfke ile bakıp yaralı kolumdan tuttuğu gibi sağ koridorda olan odalardan birini açıp beni içeriye resmen fırlattı.
"Her şeyi anlat! neden buradasın? Kimsin? Nerden geldin? Nasıl burayı buldun? Hepsine cevap ver!" Yüksek sesle konuşması beni sinirlendirirken ona umursamaz bir şekilde bakmayı çok istiyordum, ama bu şartlar altında hiç mümkün değildi. Bana o kadar sert ve sorgulayıcı bakıyordu ki o an gözlerinde ki öfkenin beni boğduğunu anladım. Onu hiç bu kadar korkutucu ve öfkeli görmemiştim.
"Tamam hepsini teker teker cevaplayacağım." Dedim. Korkuyla bir adım geriye atarak ondan uzaklaştım.
"Ben Melis. Buraya bir çok suç işlediğim için geldim, sizler gibi! nerden geldiğim seni ilgilendirmiyor, bunu sormaya hakkın olduğunu da düşünmüyorum. Konuşmalarınızı duydum ve ordan çıktım malum istenmeyen biri olmak bana göre değil. Tesadüfen ise burayı buldum ve son olarak sizin yerinizi tespit edeceklerini duyunca Elis için oraya yardım etmeye geldim." Derin bir nefes alıp yaralı koluma baktım. Acısı hala içimde bir ürperti olarak geziniyordu acılarım beni büyütmüş ve hala hayatımda ki yerini koruyordu. Giydiğim t-shirt tamamen kan olmuştu ama bunu pek önemsemedim.
"O kapıları nasıl açabiliyorsun?" Dedi burnundan sert bir nefes vererek. Ne demek istediğini anlamadığım için ona boş boş bakmaya başladım. Neden benim anladığım bir dilden konuşmuyordu. Laf cambazlığı yapmak hoşuna mı gidiyordu.
"Ne dediğini veya ne söylemek istediğini anlamadım ve anlayamıyorum." Ses tonuma yansıyan bıkkınlık onun kaşlarını çatmasına neden oldu. Eminim ki onu ciddiye almadığımı düşünüyordu.
" Bak senin o kolayca açtığın kapı bir çok arkadaşımın hayatına son verdi anladın mı! O kapı yüksek voltajlı elektirik akımı ile korunuyor! O katta ki tüm kapılar korunuyor bu yöntemle ve sen hiç bir şey olamamış gibi kapıyı açabiliyorsun!" Diyerek ellerini saçlarından geçirip ensesini kaşıdı bu hareketi sinirlendiği zaman yapıyordu.
"Başka sorun yoksa." Dedim sert bir şekilde" Yanlız kalabilir miyim?" Söylediklerine verebileceğim bir cevap yoktu. Ne desem bilemiyordum ona bir açıklama yapsam dahi bana he şüpheci bir şekilde yaklaşacak ve beni hep sorguya alacaktı. Gözleri anlamsız bir şekilde yüzümü taradı. Bu yakınlık ve beni detaylı bir şekilde incelemesi aşırı derecede bir rahatsızlık duymama sebep oldu.
Gözleri koluma değdiği an kaşları hafif bir şekilde çatıldı. Bir kaç adım atarak önümde durdu kolumu tutup incelemeye başladı. Kaşları her zaman olduğundan daha çok çatılmıştı ve şuan gözlerinde ki hareler bana öfke ile bakıyor, bilmediğim duygularımın muhafızı oluyordu.
"Önce yaralarına bakalım, sonra yanlız kalırsın." Boğuk bir şekilde çıkan sesi ile kafamı olumsuz anlamda salladım. Kendimde yapabilirdim. Ona bunu neden yaptırayım ki!
"Söylediğim gibi gerek yok halledebileceğim bir şey." Yüzüme anlamsız bir şekilde ters ters bakmaya başladı. Ne yapacağımı bilmez bir şekilde kendimi geri çekerken şuan aşırı derecede ondan korktuğumu fark ettim.
"İtiraz etmene izin verdiğimi hatırlamıyorum." Ben merkezci ses tonu beni sinirlendirirken yumruk olan elimi yüzüne geçirmemek için kendimi fazlasıyla sıkıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan'ın İni +18
Literatura Feminina"Burası bizim dünyamız olmayacak kadar kirli." Diyerek yutkundum ve ona bakarak devam ettim. "Benim hayallerim bu kadar basit ve kirli olamaz, benim hayatım bu kadar değersiz olamaz anlıyor musun!" Kafasını ağır bir şekilde salladı ve "Olmayacak." D...