"Umutların aniden yok olduğu bir dünyada her şeye çabucak bağlanmamayı Alkan çok net bir şekilde göstermişti."
31.BÖLÜM: "İDAM"
Duygularıma vurulan bir kelepçe misali yerimde donmuştum. Alkan hakkında öğrendiklerim beni şaşkınlıktan çok şoka sokarken ne diyeceğimi bilmiyordum. Olduğum yerde saşkınlığımı atlatarak sadece Emre ile göz teması kurmayı başarmıştım.'O sana açıklama yapmadan kimseye güvenip söylediklerini önemseme! başkalarının söylediklerini hiçe say.'
Emre'nin kulağıma fısıldayıp oda'dan çıkmasıyle Rüzgar ile onu takip ettik. Olacakları düşünürken şimdi yaşadığım duruma odaklanamayacak hala gelmiştim ben nasıl bir belaya bulaşmıştım! Lanet olsun ki onlara yardım etmem veyahut onları bir çok kez kurtarmam tüm dikkatlerini çekmişti, Rüzgarın söylediklerinden sonra beni bırakmayacakları malumdü."Şimdi ne olacak?" Arif'in sorusu ile duraksadım.
"Şimdi ne olacak bilmiyoruz fakat ortalığın karışacağı kesin." Mavi'nin söyledikleri ile Emre onu onaylarken elini ensesine koyup kaşlarını çattı, başını sağ omzuna doğru eğerek bana baktı. Onun bu tavırlarına her ne kadar anlam veremesem de susmayı tercih ederek Ellerimi cebime yerleştirdim.
"Şeytan'ın oyunu fazla ilgi çekici ben bu gösteriyi izlemek istiyorum sanırım bu gösteriyi kaçırırsam kendimi uzun bir süre affetmeyeceğim." Hamit'in zevkle konuşup kahkaha atarak her birimizde göz gezdirmesini umursamaz bir şekilde izledim.
"Hadi ama kim bu gösteriyi kaçırmak ister ki? Ben bahçeye çıkıyorum sizi sonra bulurum. Bunu kaçırırsam üç yıl kendime gelemem." Hamit'in istikameti binanın dışı olurken ona son anda katılan Oğuz arkasından gitti.
"Onlar aklını mı kaçırdı! Arkadaşları burada idam edilecek ve onların tek derdi Alkan'ın." Aklıma gelen hitap şekli ile gözlerimi kıstım.
"Yani Şeytan'ın oyunu bu kadar mı önemli onlar için!" Sözlerim komik bir fıkraymış gibi hepsini güldürdü. Komik bir şey söylememiştim özelliklede bu kadar gülmelerini sağlayacak bir şeyi hiç mi hiç söylememiştim!
"Gerçekten mi ya siz şaka mısınız? Bu kadar gülünecek bir durum mu var dışarıda?" Onların gülmesi sinir kat sayımı arttırırken kimseyle göz teması kurmuyordum. Beni takmıyorlardı bile, kime neyi anlatıyordum ki öküzler!
"Bak güzelim üç yıl bunu bekleyen hatta bunun için ömrünü uzatıp yaşayan seri katiller var, Senin düşünce yapını bilmiyorum fakat burada işler pek senin saf düşüncelerin ile ilerlemiyor. Belki Şeytan'ın kendisi sana anlatır ben bu konulara girmek istemiyorum pek çünkü bu konulara girmek benim haddim değil. Unutma kimse onu karşısına almak istemez ve bil ki güzelim kimse gibi bende onu karşıma almak istemiyorum."
Aklıma gelen düşünceler ile şokla gözümü açtım, Alkan Mavi'ye yumruk attığı vakit Mavi karşılık vermemiş aksine geri adım atmıştı bu düşünce zihnimde ki tüm planları yıkarken gözlerimin önünde beliren silueti ile gözlerimi kıstım. Mavi'de herkes gibi ondan korkuyordu, onu karşısına alamayacak kadar korkuyordu! Lanet olsun ben kimi kurtarmıştım o zindandan! Gözlerim irileşirken düşüncelerimdeki kasırgaya şok içinde bakıyordum. Bazı şeyleri benimsemem zamanımı alacak gibi görünüyordu.
"Açıkcası bende merak ediyorum Şeytanın oyununu Oğuz için kalacak bir yer bulduktan sonra hepimiz izlemeye gideceğiz. Şeytanın oyununu kaçırmak bir nevi aptallık ama öncelik Oğuz olacak." Son cümlesini bastırarak konuşması ile gözleri hepimizde gezindi sonunda Emre'yi bulan gözleri ona bir umut verilmiş gibi huzurlu görünüyordu. Ondan yardım ister gibi bakıyordu veya tehdit eder gibi, ikisinin bakışlarından hiçbir şey anlamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan'ın İni +18
Chick-Lit"Burası bizim dünyamız olmayacak kadar kirli." Diyerek yutkundum ve ona bakarak devam ettim. "Benim hayallerim bu kadar basit ve kirli olamaz, benim hayatım bu kadar değersiz olamaz anlıyor musun!" Kafasını ağır bir şekilde salladı ve "Olmayacak." D...