26.BÖLÜM:"KARANLIK"

8.7K 285 202
                                    

"Sen omzunda gündüzü taşırken ben yine omzumda seni taşıyacağım. Sanma ki sen sadece güneşi temsil ediyorsun sen benim Geceme doğan ay'ı da temsil ediyorsun. Ve bil ki Ay Geceye hükmetmezse ben karanlığa daima mahkum kalırım."

Kübra.K





26.BÖLÜM:"KARANLIK"


"Karanlık bir koridorda yürüyordum, birden yükselen ses ile olduğum yerde sıçradım. Gelen piyano sesi o kadar güzel ve dinlendiriciydi ki bir an olduğum yerde durup bir sağa bir sola doğru ritim tutarak kıvrak hareketlerle dans etmeye başladım çocuk bedenim müziğin ritmine kapılmıştı. Arkamdan gelen korkunç kahkaha sesi ile birden piyano sesi tiz bir ses çıkararak yükselmeye başladı. Kulağımdan akan sıvı ile minik ellerim kulağıma doğru uzandı. Kulaklarımdan akan kan ellerime bulaşınca elimi silmeye çalıştım fakat bunu da beceremedim. Kulağımdan akan kan beni huysuzlandırırken kulağımdan akan kanı silmeye çalıştım her zaman ki gibi yüzüme bulaştığını hissetiğim kanlar ile ellerime baktım. Gördüğüm kan ile midem bulanırken kendimden iğrendim her seferinde bunu yaşamak zorunda mıydım! Elimdeki pelluş oyuncağı yere bırakarak koşmaya başladım arkamdan beni takip eden o korkutucu kahkaha sesi ile titremeye yüz tutmuş bedenimi dik tutmakta oldukça zorlanıyordum.

Hızlı bir şekilde koşarken arkama baktım o sesin sahibini göre bilmek için fakat arkama bakmam ile yere düşmem bir oldu. Minik bedenim yere düşmenin etkisiyle sızlarken burnumun dibinde ki ayakkabı ile kafamı kaldırdım, benden iki veya üç yaş büyük olan erkek çocuğuna kaşlarımı çatarak baktım.

"Nerdeydin sen hani beni tek bırakmayacaktın yalancısın sen yalancı!" Ağlayarak sarf ettiğim sözler ile bana bakan gözlerini bir an arkama çevirdi.
"Kusura bakma çirkin benden önce uyanıp her yeri dağıtmışsın seni bulmam zor oldu biraz." Diyerek bana sarıldı.

Ben de ona sarılarak gülümsedim.
"Bir daha beni bırakacak olursan seninle asla konuşmam Al." Son kelimem ile bana bakan ifadesi değişti.

"Gevezelik yapma çirkin şimdi kalk nasıl çıkacağımızı buldum." Diyerek beni kollarımdan tuttu ve kalkmama yardımcı oldu.

"Al sana bir şey sora bilir miyim?" Diyerek ona masum bakışlar atmaya başladım. Benim bu halime dayanamıyordu fakat ona her ne söylersem bana kızıyordu. Bazen onu anlamakta zorluk çekiyordum.

"Bunu her dediğinde beni kızdırmayı başarıyorsun çirkin." Diyerek bana baktı ve yürümeye başladı. Ona gülümseyip onu takip ettim.

"Ama ben sana her ne söylersem söyleyeyim sen kızıyorsun kıyamam." Somurtarak konuşmam ile kaşlarını çattı. Onun bu haline dayanamayarak "Tamam o zaman çok fazla kızdırmayacağım ama önce senden bir şey isteyebilir miyim Al?" Diyerek ona baktım önünde durduğumuz kapının ardında ne olduğunu biliyordum fakat isteyeceğim şey canımı yakacak diye daha fazla korkuyordum.

"Al Fellan'ın yanında seninle minik bir dövme yaptırabilir miyim? " Diyerek ona bakmaya başladım.

"Sakın itiraz etme Al o şeytan kız ile prens yapmış." Diyerek gözlerimi kırpıştırdım. Al bir şey demeden olumlu bir şekilde kafasını salladı. Kapıdan girdiğimiz an bakışları bizi bulan Fellan ikimize bakarak gülümsedi.

"Gelin çocuklar." Diyerek aksanlı bir şekilde konuştu. Koşarak yanına gidip boynuna sarıldım. "Fellan ben Al ile dövme yaptırmak istiyorum." Diyerek kıkırdadım. Fellan bana bakıp göz kırptı.

Şeytan'ın İni +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin