Bazen en güzel anınızın gelecekte size zehir olacak bir şekilde dönmesi, sizin ancak bir enkazın altında büyütmek istediğiniz bir çiçeğin hayali ile yaşamanız kadar hüzün vericiydi.
Kübra.k
15.BÖLÜM: "HİSLER"
Üzerime çöken yorgunluk ile uzandığım yataktan kalkıp kollarımı esnettim. Omzuma giren ağrı ile yaram sızlarken banyoya geçtim. Dün banyo yaptıktan sonra saçlarımı kurutmadığım aklıma gelince hasta olacağımı anlayıp kendime sıkı bir küfür ettim. Saçlarımı taramadan yatmış olmamı saymıyordum bile!
Karışan saçlarımı taramak için banyonun dolaplarını karıştırmaya başladım. Çeşit çeşit bakım ürünlerini elimi tersi ile iteklerken sonunda siyah renginde bulduğum tarak ile aynanın karşısına geçip saçlarımı taramaya başladım. Sonunda tarama işlemi bitince hala nemli olan saçlarımı özgür bıraktım. Bel kavisime kadar uzanan siyah saçlarım bana hakkını bile ödeyemeyeceğim bir arkadaşımın saçlarını hatırlatmıştı.
Siya onun hakkını asla ödeyemezdim. Benim okul arkadaşımdı ve aynı fakülteyi bitirmiştik. Onu düşünmek bile gözlerimin dolmasını sağladı. Ailesi kırk yedi yaşında ki biriyle zorla evlendirmşti. O gün her ne kadar karşı çıksamda babası tarafından yüzüme yediğim tokat ile sarsıcı bir şok yaşamıştım. Her ne kadar karşı çıksamda beni umursamamış onlara sorun çıkarırsan beni öldürmekle tehdit etmişlerdi. Gücüm onlara yetmediği için polise gitmiştim fakat poliside hallederek Siya'nın düğününe mani olabilecek tüm sorunları yok etmişlerdi. Düğün gecesi ise acı haber gelmişti. Kırmızı ışıklarda duran gelin arabasından Siya hızla çıkıyor koşar adımlar ile hızla köprüden hiç düşünmeden atlıyordu. Karakolda izlediğim kayıtlarda en yakın arakadaşımın ölüm anına tanık olmak her ne kadar zor gelsede o gün içime daha fazla kapatmıştım. O gün neredeyse tüm insanlarla muhabbetimi kesmiştim.
Odanın kapısı iki kere tıklandığında kendimi silkeleyip düşüncelerimden arındım. Banyodan çıkıp. "Gel " Diyerek karşı tarafa müsaade verdim.
İçeri giren Elis ile hafif bir tebessüm ettim. " Gel canım." Samimi ses tonum ile gülümseyerek ona baktım. Oda bana tebessüm edip yanıma geldi. "Şey Melis ben sana bir şey danışacaktım." Dedi çekinerek, onun bu halini anlamayıp benimle konuşurken rahat olması için gülümsedim.
"Benimle konuşurken rahat olabilirsin Elis, ben senin ablanım beni ablan gibi gör veya arkadaşın, bir sorun varsa anlat." Kesinlikle benimle konuşurken kasılmasını istemiyordum onun daha rahat olması için oldukça nazik davranmaya çalışıyordum. Elerini birbirine kenetleyip gözlerini benden kaçırarak dudaklarını araladı.
"Ş-şey" Sedi benimle göz teması kurmamaya özen gösteriyor gibiydi.
Onun kollarından tutarak yatağın kenarına oturmasını sağlayıp bende yanına oturdum."Elis bak bunları belki bir daha tekrarlamam ama yinede söylemek istiyorum, benden utanma. Bana aklından geçen her şeyi anlatabilir danışa bilirsin bu seni küçültmez veya aşağılanmana neden olmaz. Bir şeyler anlatman ya da danışman beni mutlu eder. Aksi bir şekilde olursa bu ben ve sen arasında sorunlar oluşturur. Sanırım seninle sorun yaşamak istemiyorum." Tatlı bir dille konuşmam ve ona ufak bir tebessüm bahşetmem onun gevşemesini sağlarken saçlarımı omzumdan geriye atarak ona baktım.
"Tamam o zaman ben bir konu hakkında seninle konuşmak istiyorum. Şey aslında biraz utanıyor olabilirim." Dedi derin bir nefes alarak ve sözlerine devam etti. "Abim dün salonda yattı ve orası baya bir soğuk bende onun yanında kaldım gece." Başını yere eğerek konuşması kaşlarımın çatılmasınaneden olurken bir şey söylemedim. Bir şey söylesem sanki konuşma cesareti kırılacak gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan'ın İni +18
ChickLit"Burası bizim dünyamız olmayacak kadar kirli." Diyerek yutkundum ve ona bakarak devam ettim. "Benim hayallerim bu kadar basit ve kirli olamaz, benim hayatım bu kadar değersiz olamaz anlıyor musun!" Kafasını ağır bir şekilde salladı ve "Olmayacak." D...