Aşk için ne kadar ileri gidilir?
Biçimli parmaklarını ritmik bir şekilde masaya vuruyordu. İnsanı deliye çevirecek kadar sakin görüntüsünün altında barınan öfke gözünü kör etmiş durumdaydı. İlmek ilmek işlediği planı gerizekalı bir keş yüzünden mahvolmak üzereydi az daha. Bahar koşa koşa yine ona gitmişti! Gecenin bir yarısı, atılan iki mesaja kanmış ve hiç düşünmeden ona gitmişti.
"Beni buraya neden çağırdın?"
Sakin ama ürkütücü bakışları mavi gözlerin üzerinde kısa bir süre durdu.
"Bahar..." dedi masaya vurmaya devam ederek "Bahar için!"
Karşısındaki adam alayla gülerken o hala aynı ifadeyle bakıyordu gözlerine. İnsanlar ne zaman ne tepki vereceğini kestiremezlerdi. Çünkü içinde kopan hiçbir fırtına yüzüne yansımazdı.
"Bahardan sanane Alparslan."
Emir oturduğu koltukta arkaya doğru yaslanırken bir bacağını diğer bacağının üzerine attı. Bahar onun için kazanılmış en büyük zaferdi. Nasıl olsa öfkesi geçince yine onun kolları arasında olacaktı. Yollarına çıkan bütün taşları temizliyordu Bahar için.
Bahar ara verilmiş ama bir türlü içinde bitmemiş bir aşktı!
"Emir, Bahar onu ölüme terk ettiğini öğrense sence sana döner mi?" dedi gülümseyerek ve Emir'in şaşkın suratına bakarak ekledi "Mesela diyorum. Hemen endişelenme bu kadar."
Eğer Emir, Baharın aklını karıştırmaya devam ederse eğer etrafında dolanmaya bir daha cesaret ederse her şeyi anlayacaktı. Baharın canını yakmak pahasına yapacaktı bunu. Acısını kendi kollarında dindirecekse, bir gün Bahar kollarında olacaksın hiç düşünmeden yapardı bunu. Sırf onun olsun diye defalarca canını yakardı!
"Bunu yapamazsın!"
"Emin misin? Yapamaz mıyım?"
Yapardı. Emirde biliyordu bunu. Bu psikopat herif her şeyi yapardı.
"Ne istiyorsun?" dedi buz gibi bir sesle.
İntikam almak istiyordu!
Emir acı çeksin istiyordu!
Aşk istiyordu!
Emir ve Alparslan arasında olan şey tek kelime ile anlatılacak olsa bu kelime savaş olurdu. İki adamında cephelerinde var ettikleri silahlar, öldürecek değil süründürecek cinstendi. İki adamda bir birinden nefret ediyordu. Emir yıllar önce Alparslandan en kıymetlisini almıştı. Şimdi sıra Alparslandaydı! Tek bir farkla... Emir öldürmüştü ama Alparslan öldürmek istemiyordu. Başta amacı sadece Emir'in canını yakmakken şimdilerde Bahar'ı elde etmekti. İşler hiçte istediği yönde gitmemişti aslında. Aşk beklemediği bir anda kuşatmıştı kalbini. Hırsla başlayan takip çok başka sonuçlar doğurmuştu. Tabi bunu bilen bir kişi vardı o da kendisi. Ne Emir ne Bahar habersizdi olup bitenden.
"Baharı istiyorum."
Alparslanın sesi odaya bomba gibi düştü. Emir oturduğu sandalyeden hızla kalkarken burnundan soluyordu. Canını istese bu denli sarsmazdı Emir'i.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEZEYAN
RandomSinsice oyunlar oynayan o değilmiş gibi gözlerime bakarken benliğim önünde diz çökmüştü. "Böyle olsun istemedim." Fısıltısı kulaklarımda çığlıklara dönüşürken yaşlı gözlerimi kuzguni gözlerine sabitlemiştim. Bir enkaz olarak geldiğim kalbinden şimdi...