6.Bölüm

5.1K 281 71
                                    

"Aşk sancılı bir süreçtir."

İzmir'in en sıcak gecelerinden biriydi fakat genç kızın titriyordu. Soğuktan değil,yoksunluktan...

Midemi bulanıyor, başı dönüyordu. Sabırsızca sevgilisinin gelmesini beklerken terleyen avuçlarını eteğine sildi. Her geçen saniye onu biraz daha gererken artık bekleyecek sabrı kalmamıştı. Daha fazla dayanamayarak barın içerisine girdi. Dışarıya kadar gelen müzik sesi artık kulaklarını sağır edecek kadar artmıştı bir anda. Dayanılacak gibi değildi. Gözleri kalabalığın içerisinde aceleyle dolaşırken Emirde takılı kaldı. Adamın birisiyle bir şeyler konuşuyordu.

Sırası mıydı şimdi çene çalmanın?

İçinde dizginleyemediği duygular an be an yükselirken koşarcasına yanına gitti.

"Bu yaptığın olmadı! Anlaştığımız fiyat neyse bir kuruş fazlasını vermem."

Yüksek ses müzikten duyabildiği kadarıyla parada anlaşamamışlardı. Öfkelendiğini hissediyordu genç kız. Paranın canı cehenneme dedi içinden. Para sorunu varmış gibi bir torbası ile ağız dalaşına girmesi sinirini bozuyordu.

"İşine geliyorsun. "

" Emir!"dedi sinirle ve ekledi" Ne istiyorsa verde gidelim. "

Titreyen bedenine artık daha fazla söz geçiremeyecekti. Emir onu sonunda fark ederek endişeyle yüzüne baktı. Gerçekten çok kötü görünüyordu. Dediğini yaparak cebinden çıkardığı parayı adamın avuçlarına bıraktı ve elindeki poşeti aldı. Bahar'ın kolundan tutup çıkışa götürürken onları izleyen kuzguni gözlerden ikiside bir haberdi.

& & &

Müthiş bir baş ağrısı ile güne gözlerimi araladım. Bedenime sarılı kollar üzerimde baskı kuruyor, nefes almama izin vermiyordu. Sanki üzerimde tonlarca yük vardı.

Bedenime sarılan kollar!

Hızla beni saran kolların arasından çıkarken korkuyla arkamı döndüm. Alparslan hemen yanımda yatıyordu. Panikle ne yapacağımı bilemezken Alparslan gözlerini araladı.

Neler oluyordu böyle?

Bütün gece onunla burada mı kalmıştım?

Lanet olsun!

Kalbim gögüs kafesimi parçalamak istercesine çırpınırken ağlamaklı bir sesle "Ne işim var benim burada?" dedim.

En son Alparslanla içiyordum. Benim neyimeydi bu kadar içmek.

"Sanada günaydın Bahar." dedi son derece rahat ve uykulu bir sesle.

Bu rahatlığı sinirlerimi bozarken göz yaşlarım yanaklarıma süzülmeye başladı. Ne ara bu kadar sulu göz olmuştum ben? Telefonumun cılız sesi odayı doldururken Alparslan "Bahar, sabah sabah ne diye ağlıyorsun?" dedi bıkkınca.

Dün gece onunla... Ahh delirecektim. Eğer öyle bir şey yaptıysam vicdan azabından geberirdim herhalde. Babam bu defa öğrenirse yüzüme bakmazdı.

"Biz..." dedim hıçkırıklarımın arasında "Biz dün gece ne yaptık?"

Gören ölünün ardından ağlıyorum sanırdı. Ama korkutuyordu alkolün etkisi ile yaptıklarım beni.

HEZEYAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin