3.Bölüm

7K 394 112
                                    

Adam yangının ortasında bıraktı kadını. Sonra yangını çıkaran,kadını alevlerin arasında bırakan kendi değilmiş gibi geri döndü.

Böyle bir yangındı ki bu adam gelse söndüremezdi artık...

Kadın yandığı ile kaldı!
Adam yaktıklarıyla!


GEÇMİŞ
08.07.2014

Genç kızın ela gözleri öfkeyle parlıyor, kalbi hayal kırıklığının verdiği acıyla deli gibi çarpıyordu.

"Bahar çoçukluk ediyorsun."

Umut etmek çoçukluk muydu? Kaldı ki on dokuz yaşındaydı! En doğal hakkıydı çoçukluk etmek.

"Kurtulmak istemek çoçukluk mu?"

"Kes sesini artık!"

Ela gözleri şaşkınlıkla açılırken tepkilerini gizleme gereği duymuyordu. Ona karşı her zaman şeffaf olmuştu zaten. Beklemediği bu tepki onu daha çok kırarken acıyla hıçkırdı. Göz yaşları peş peşe yanaklarına iniyor, ardından gelecek su damlasına yer açıyordu.

Elindeki içi hap dolu, küçük şeffaf poşedi Emir'in yüzüne doğru fırlatırken "Ben senin için ölmeyi seçtim! Ben senin için sefil bir ölüme razı oldum!" dedi öfkeyle. Titreyen elleriyle göz yaşlarını silerken öne doğru atılıp küçük ellerini sevdiği adamın göğsüne koyarak ittirdi ve ardından tekrar "Şimdi sen benimle yaşamayı seçmiyorsun öyle mi? "bağırdı.

Bağırışları ne Emirde bir etki yarattı ne de müziği bastıra bildi.

" Yapmasaydın... "

O kadar haklıydı ki sarf ettiği tek bir kelime ile Baharı durgunlaştırdı.

" Yapmasaydım? "dedi sorarcasına ama bir cevap beklemedi. Emir onu zorlamamıştı.

Hep ikinci planda olacağı gerçeği  kalbine otururken, midesi bulanıyor yüksek müzik sesinden başı dönüyordu. Öfkeden deliye döndüğünü hissetti ama dışarıdan o kadar sakin duruyordu ki bu sakinlik Emir'i bile ürküttü. Her şeye sahip bir kızdı. Bir şey eksik her şeye sahipti. Sevgi... Tek eksiği olan sevgiyi lanet olası hayat ona hiç bir zaman vermemiş ve vermeyecek gibi duruyordu. Değer görmek isteyen yanı hıçkırıklara boğulurken hemen ardında duran koltuğa oturdu. Normalde küçük yaşta insanların girmeyeceği bu yere para ve Emir sayesinde her defasında sorunsuzca giriyorlardı. Buradaki herkes Baharı tanır ve severdi. Kendini sevdiren bir yapısı vardı Emir'in aksine.

Emirde yanına otururken "Sevgili..." dedi uzun saçlarına dokunarak. Bahar titreyen elleriyle Emir'in elini iterek ayaklandı tekrar. Sırt çantasını eline alarak sert adımlarla oradan uzaklaşırken Emir'in müziğin içerisinde kaybolan sesini azda olsa işitti. "Nereye gidiyorsun?"

"Cehennemin dibine! Gelmek ister misin?"

Ama Emir'in onu duymadığını biliyordu. Kendi sesini kendi bile duymamıştı ki. Tuvaletin önüne geldiğinde hızla kapıyı açarak içeriye girdi. Aynada gördüğü kız içinde gördüğü kızdan daha kötü görünüyordu. Küçük elleriyle lavaboya vururken" Allah kahretsin! "dedi hıçkırıkları arasında.

HEZEYAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin