Oyun Başlasın

1K 90 6
                                    

Bora’nın bu haline gülmekten gözümden yaş gelmişti.

“Ne gülüyorsun?”

“Hiç”

“Sen dur şu kapıya bir bakayım göstericem ben sana hiçi.”

Yataktan kalkıp kapıya doğru ilerlerken kendi kendine söyleniyordu.

“Ormanın ortasında bile rahat bırakmıyorlar” dedi. Bu sefer kahkaha attım.

BORA

 Kırk yılın başı huzurlu bir uyku çekicektim. Onu bile çok görüyorlar. Ama her kim geldi ise gömücem kafayı. Beni rahatsız etmek neymiş anlasın.

Kapıyı açtığımda kapıda kimse yoktu. Sinirim daha da artarken yerde küçük bir kutu gördüm. Elime alıp açtım. İçinden bir kutu daha çıktı. Küfürler savurarak o kutuyu da açtım. İçindeki kağıdı açtığım da

Yakında Görüşüceğiz.

yazıyordu. Sinirle kapıyı kapatıp salondaki koltuklardan birine oturdum. Eğer bu düşündüğüm kişi ise Gece ye zarar verebilirdi. Kahretsin. Ayağa kalkıp duvara bir yumruk geçirdim. O sırada arkamdan bir çığlık sesi geldi. Arkamı dönüp baktığıma Gece bana endişeli gözlerle bakıyordu. Hayır şimdi sırası değildi. Şu anda benden uzak durmalıydı. Ama o aksine yanıma gelip duvara yumruk attığım elimi ellerinin arasına alıp

"Ne yapmışsın eline. Hemen buz koymamız lazım." dedi.

"İstemez Gece. Git yat." diye kükredim.

Lanet olsun. Aklımdan geçen bunlar değildi. Ona sarılmaktı aklımdan geçen. Ama ben ne yaptım? Bir piç gibi davrandım ona. Hem de hak etmediği halde. Gece nin gözleri doldu. Onun bu halini görünce içimden kendime küfürler savurdum. Arkasını dönüp yukarı çıktı. Duvara tekrar yumruk atmıştım. Bu sefer kendime sinirlenmiştim. O kızı üzmeye hakkım yoktu. Hızlı adımlarla yukarı çıkıp odaya girdim. Gece tekli koltukta kafasını dizlerine gömmüş oturuyordu. Yanına gidip saçlarına bir öpücük kondurdum. Kafasını kaldırıp bana şaşkınca baktı. Gözleri kızarmıştı. İçimden tekrar kendime küfrettim.

"Üzgünüm. Daha demin sana bağırmakta haksızdım. O anda sinirliydim. Sen karşıma çıkınca sana patladım. Sana bağırmak istemedim."

"Seni anlayamıyorum. Bir öylesin bir böyle."

"Bana sen teşhisi koymuştun. Ruh hastası."

Gülümsedi "Ruh hastası" dedi.

O gülümseyince ben de gülümsedim. Onu üzgün görmeye dayanamıyorum.

"Daha demin zile basan kimdi?"

Yapma bana bunu Gece daha yeni sinirim yatıştı. O da senin sayende. Ama bir daha ona bağıramazdım ,gerçekleri de anlatamazdım. Bu yüzden daha  makul bir cevap verdim.

"Ayı geldi." dedim.

Kıkırdayarak "Saçmalama Bora”

"Niye saçmalayayım ya. Ayı geldi. Arada sırada yapar böyle. İçip içip kapıma dayanır. Misafirim var diyip gönderdim.”

"Aaa niye öyle dedin. İçeri davet etseydin hasret giderirdiniz."

"Yok seni görür korkar felan."

Bana dil çıkardı.

"Uykun yok mu senin” dedim.

"Amma uykucu çıktın sende."

"Eee bu yakışıklılığımı uykuma borçluyum. Siz güzellik uykusuna yatıyorsanız. Bizde yakışıklılık uykusuna yatıyoruz."

"Ukala"

Tam onu kucağıma alıcakken ne yapıcağımı anlamış olacak ki koltuktan kalkıp kaçmaya çalıştı. Ama kaçmasına izin vermeden onu yakalayıp kucağıma aldım. Gülerek bana bakıyordu. Onu yatağa yatırıp yanına da ben yattım. Bana sarılıp kafasını gövdeme koydu. Ben de ona sarıldım.

"İyi geceler esmer.” dedim.

”İyi geceler ruh hastası" dedi gülümsedim ve huzurlu bir uykuya dalış yaptım.

GECE

Sabah Bora'nın kollarında uyandım. Uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim kendimi. Kafamı kaldırıp Bora'ya baktım. Bana bakıyordu.

"Ne oldu? Niye öyle bakıyorsun?"

"Sen dünyaya soru sormak için mi gönderildi?"

Suratımı asıp kafamı yana doğru çevirdim. Daha sonra boynumdaki sıcaklıkla tekrardan kafamı Bora'ya doğru çevirdim. Kulağıma doğru eğilip

"Güzele bakmak sevaptır." dedi ve boynumu öpüp yataktan kalktı. Kapıdan çıktığında elim boynumu öptüğü yere gitti. Sırıttığımı fark ettim. Yataktan çıkıp banyoya girdim. Aynada biraz kendime baktım. Her zamanki gibi değildim. İçten gülüyordum. İçten bir şekilde gülmeyeli çok olmuştu. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indim. Mutfağa girdiğimde Bora ıslık çalıyordu omlet yaparken. Yanına gidip yanağına öpücük kondurdum. İlk defa onu öpmemin şaşkınlığındayken dolabı açıp iki tane bardak çıkarıp masaya koydum. Bora atkamdan sarıldı.

"Omlette bir keramet var herhalde bundan sonra omletler benden öpücükler senden" dedi. Yanaklarım alev alev yanarken bir şey demedim. Daha doğrusu diyemedim. Çünkü heyecanlandığımda  kekeliyordum ve şu anda heyecanın doruklarındaydım.

Bora bir sandalyeye oturdu ve beni de çekip hemen yanındaki sandalyeye oturttu. Ben meyve sularını bardağa doldururken Bora da ekmeğe yağ ve reçel sürüyordu. Meyve suyunun  kapağını kapattıktan sonra Bora'ya baktım. Bana bakıp sırıtıyordu. Daha demin yaptığı reçelli ekmeği bana uzatıp

"Aç ağzını "dedi.

Ağzımı açıp ekmeği aldım ve yedim. Sevdiğim adam yapınca tadı bir başka oluyordu tabi.

İkimizde kahvaltımızı bitirdikten sonra birlikte sofrayı topladık.

"Bugün hamaratlığın üzerinde" diyip Bora ile dalga geçtim.

"Kaşınma istersen esmer. Ya da kaşın da ben seni bir güzel gıdıklayayım."

"Hayır" diye bağırıp salona kaçtım. Bora da peşimden geldi. Koltuğun etrafında dönmeye başladık. Bir kaç tur döndükten sonra Bora koltuğun üzerinden atlayıp beni yakaladı. Koltuğa Bora alta ben üste olmak üzere düştük. Bora sırıtarak doğruldu ve beni altına alıp üste çıktı.

"Bugün ne yapmak istersin?"

"Okul var bugün Bora."

"İnekleşme hemen. Hem dersi dinlediğim de yok. Bütün ders bana bakıyorsun."

"Yalancı"

"Asıl sen yalancısın."

"Of tamam. Arada sırada gözüme takılmış olabilirsin. "

"Arada sırada?"

"Bora"

"Tamam tamam.Ne yapalım bugün sen onu söyle."

"Hımm film izleyelim."

"Tamam. Ben yukardan yeni aldığım filmleri getiriyim. Sen de burada uslu uslu otur."

BORA

Odaya girip yeni aldığım filmleri aldım elime. Esmerim film izlemek istemişti. Onu kırıcak değildim. Zaten akşam ona bağırdığım için içim içimi yiyiyor. Ah bir de o konu vardı. O şerefsiz buraya kadar geldiyse her şeyi görmüştür. Ve Gecenin peşine düşecektir. Onu bir an önce bulmalıyım. Ama ilk önce esmerimle film izleyeceğim. Odadan çıkıp merdivenlere yöneldiğim de dış kapının çarpma sesi geldi kulağıma. Merdivenlerden inerken

"Sana uslu dur demiştim. Bak şimdi sözümü tutmadın diye nasıl gıdıklayacağım seni." dedim.

Salona geldiğimde Gece salonda yoktu.

"Gece" diye seslendiğimde ses gelmedi. Daha sonra gözüm masadaki kağıda takıldı. Masanın yanına gidip kağıdı elime aldım ve açtım.

Oyun Başlasın yazıyordu.

Temiz Kalan Tek SayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin