Temiz Kalan Tek Sayfa

Bir Pencere Klasiği

Selam yb ile karşınızdayım. Güzel yorumlarınız beni sevindiriyor. Hepinize kocaman öpücükler.

İyi Okumalar,

İnanamıyorum. Ben Bora'yla ilk karşılaştığımda onun üzerine kahve mi döktüm yani? Peki ben niye hatırlamadım? Tabi ya sinirden doğru düzgün çocuğun yüzüne mi baktım? O an aklıma gelince utancımdan kızardım. Bora beni o halde mi görmüştü? Of ya rezillik. Bora sırıtarak elini yanağıma koydu.

"Kızardın ve yanakların ateş gibi yanıyor. Bu senin dilince utandım demek ama neye utandın ki?" diyip piç smile sırıttı. Pislik ya bilerek yapıyor. Gözlerimi devirip kafamı başka yöne çevirdim. Tabi Bora bana bulaşmadan durur mu? Çenemden tutup ona bakmamı sağladı. Hala sırıtıyordu.

"Yoksa seni o ciyaklayan halinle gördüğüm için mi?" diyip kahkaha attı.

"İnan bana çok ateşliydin bebeğim"

"Boraaa ya sapıtma"

"Bende yalan yok bebek"

"Of ya" diyip sinirle soludum. Tek kelimeyle rezillik.

"Peki ya sonra ne oldu? Bir daha senin üzerine bir şey döktüm mü?"

"Hayır. Seninle bir daha konuşmadık. Ben seni sadece uzaktan görüyordum. Yanına bir türlü gelemedim."

"Neden?"

"Cesaret edemedim"

"Sen mi?" dedim şaşırarak.

"Evet ben. Yani ne bileyim söz konusu sen olunca cesaretimi bir türlü toplayamadım."

"Ya ben sizin okula kayıt olmasaydım. Ne olucaktı? Hiç tanışamayacak mıydık?"

"O kadar da değil. Hem senin benim okuluma kayıt olmanı tesadüf mü zannettin?"

"Nasıl yani? Ne yaptın?"

"Babanla babamın arası bozuktu o yüzden işi el altından yaptım bende" dedi kafasını kaşıyarak.

"Benim kızacağım bir halt yedin de mi?" dedim ellerimi belime koyarak.

"Şey ya."

"Ney Bora?"

"Sekreterle konuştum o halletti"

"Hangi sekreter. Babamın o sarı yelloz sekreteriyle mi?" diye ciyakladım. Benim kavga ettiğim şıfrıntıyla Bora beni kendi okuluna kayıt ettirmesi için mi uğraşmıştı?

"Evet" dedi dudağını ısırarak.

"Nasıl ikna ettin o yellozu? Bana bak Bora onunla aranızda bir şey geçmedi değil mi? Bak eğer onunla aranızda bir şey geçtiyse ilk gider o yelloza işkence ede ede öldürürüm sonrada seni diri diri yakarak öldürürüm sonra da diriltip suda boğarak öldürürüm. Duydum mu beni?" dedim Sinirden elim ayağım titriyordu.

Bora kahkaha attı.

"Senin nasıl cani planların var öyle?"

"Boraaa sana bir soru sordum."

"Hayır onunla aramda senin zannettiğin gibi bir şey geçmedi. Sevdiğim kızı kendime yakın edeyim derken ona ihanet edip başkasıyla yatacak kadar şerefsiz değilim"

"Ha yani şerefsiz olduğunu kabul ediyorsun. Ama o kadar değil diyorsun yani. Onunla yatmadın da öpüştün mü yoksa? Eğer öyle bir şey yaptıysan daha demin saydığım işkenceleri yaparım"

Bora sırıttı.

"Hayır esmer. Sadece bir kaç iltifat ettim o kadar"

"Ne iltifatı be. Sen o yelloza iltifat mı ettin? Bana ağırsın diyorsun o sürtüğe iltifat ediyorsun öyle mi?" dedim sesim sonlara doğru kısılmıştı. Çünkü neredeyse ağlayacaktım.