Silah

297 31 4
                                    

GECE

Başım o kadar çok ağrıyordu ki sanki kafam yerinden çıkacaktı. Zar zor gözlerimi açtım. Etraf karanlıklı.

"Noluyo ya?" dedim boğuk çıkan sesimle.

Tekrar gözlerimi kapattım. Çünkü birden yanan ışık gözlerimi acıtmıştı. Tekrardan gözlerimi açtığımda karşımda babamı gördüm. Sonrada bir sandalyeye bağlı olduğumu fark ettim.

"Napıyorsun sen?" dedim.

"Ah Gece ah. Bu işlere bulaşmakla çok büyük bir hata yaptın?" dedi babam.

"Ne işinden bahsediyorsun sen? Hem beni neden bağladın?"

"Tek başına bağlı olmaktan sıkıldıysan yanına arkadaşınıda getireyim" dedi babam ve odadan çıktı. Birkaç saniye sonra tekrar içeri girdi. Ama tek başına değil Bora ile birlikte.

"Bora" dedim korkarak.

"Gece" dedi babamın elinden kurtulmaya çalışarak. Belli ki arkadan elleri bağlıydı.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen?" dedim bağırarak.

"Bugün bütün herşey açığa çıkacak. Hem kadro daha tamamlanmadı" diyip Bora'yı yere fırlattı ve dışarıya çıktı tekrardan. Bora sürüne sürüne yanıma gelip alnını anlıma dayadı.

"İyisin değil mi canım?" dedi Bora.

"Ben iyiyim ama sen?" dedim kadındaki kana bakarak.

"Ben iyiyim birtanem. Ama buradan çıktıktan sonra baban içinde aynı şey geçerli olmayacak" dedi Bora.

"Neden böyle bir şey yapıyor bilmiyorum. Neden bizi kaçırdı bilmiyorum. Çok korkuyorum Bora."

"Sakin ol. Korkma ben yanındayım" dedi Bora.

Tam o sırada babam içeri girdi ve annemi de kolundan sürükleyip içeri soktu.

"Çok acıklı cümleler söylüyorsunuz. Neredeyse ağlayacağım" dedi sözde babam olacak herif.

"Lan ben senin" dedi Bora ve ayağa kalkmaya çalıştı ama babam onu omuzundan ittirip yere düşmesini sağladı.

Annemi kolundan fırlatıp yere düşürdü ve belinden silahı çıkardı.

"Bugün hesaplaşma vakti" dedi gülümsiyerek.

Silahı annemin kafasına dayadı.

"Her şeyi en başından itibaren anlat" dedi babam.

"Onları bırak. Bu hikayede onların hiçbir suçu yok" dedi annem.

Ne zamandır belli annemin sesini duymuyordum. Özlemiştim annemin sesini.

"Anlat!!!" diye haykırınca babam yerimden sıçradım.

"Onların bir suçu olsa da olmasa da bugün bütün bedeller ödenecek. Onlar bu bedeli ödeyecek" dedi babam.

"Onlar suçsuz" dedi annem ağlamaklı çıkan sesiyle.

"Doğru suçsuz" dedi sonra Bora'yı göstererek " Bunun babasıyla kırıştırıp bana boynuzları takan sadece sensin" dedi babam. Annem Bora'nın babasıyla bir ilişkisi mi varmış?

"Anlat her şeyi en başından" dedi babam anneme.

Annem hıçkırarak anlatmaya başladı. Anladım ki anlatacakları yakacaktı canımızı.

"Bizim Doğan (Bora'nın babası)ile ilişkimiz küçüklüğe dayanıyor.Küçüklükten belli birbirimizi seviyorduk ama yollarımız sonra ayrıldı. O kendi hayatını kurdu ben de kendi cehennemimi" dedi annem babama nefretle bakarak.

"Bir gün yollarımız kesişti. Onu hala seviyordum. O da evliydi ben de. Onun için herşeyi yapardım her şeyi. İlk başta ilişkimiz yasak aşktı. Bir gün otel odasında karısı bizi bastı. Bizi herkese söylemekle tehdit etti. Biz...biz." dedi yutkunarak annem.

"Devam etsene. Hadi anlat gerisini de" diye bağırdı babam.

"Onu çok seviyordum. Onun için yapamayacağım şey yoktu. Biz düşündük taşındık ve karısını öldürmeye karar verdik" dedi annem.

"Onu da bana yaptırdınız değil mi? Onu bana yaptırdınız. Bana arkadaşına bir şaka yapıcağını söyledi. O arabayı ben bozdum. Benim yüzümden kaza yaptılar. Kahretsin. Allah kahretsin" dedi Bora bağırarak.

"Sana yaptırırsak bu işi biz dikkat çekmezdik. İşin içinde sen olduğun için kimseye bir şey de anlatamazdın" dedi annem soğuk kanlılıkla. Daha demin ağlayan kadından eser yoktu. Ve artık benim de bir annem yoktu.

"Devam et" diye bağırdı babam tekrardan.

"Sonra birlikte kaçmak için Gece'yi terk etmem gerekti. Çünkü ayak bağı oluyordu bize."

"Sende beni terk ettin" dedim kısık bir sesle. Bu benim annem olamaz.

"Doğan'ın işlerini halletmesi gerekiyordu. Çünkü bir daha geri dönmeyecektik. Ama sonra sen herşeyi öğrendin ve peşimize düştün. Herşey sarpa sardı ve şimdi ise buradayım" dedi o kadın. Ona anne demek istemiyorum.

"Sen bunu nasıl yaparsın? Senin hiç mi bir vicdanın yok?" diye bağırdım.

"Benim yerimde kim olsa aynısını yapardı" diyip jendini savundu.

"Hayır. Senin yerinde kim olursa olsun bunu yapmazdı" dedim.

Bora'nın yüzüne bakacak halim yoktu. Babam bir silah daha çıkardı ve Bora'nın ellerini çözdü. Bir silahı onun kucağına bıraktı. Diğer silahı ise Bora'ya doğrulttu.

"Bir seçim yapacaksın. İkisinden birini vuracaksın. Ya sevdiğin kızı ya da annen ve ablanı öldürmene neden olan kadını. Her şekilde de Gece'yi kaybedeceksin. Gece'yi vurarak ya da onun gözü önünde sürtük de olsa annesini vurarak. İyi seçimler. İyi düşün" dedi babam ve odadan çıktı.

Bora'nın çenesi kasılmıştı. Sinirliydi. Duydukları onu çok yıpratmıştı. Haklıydı da ama eğer onu vurursa..... silah sesi duymamla gözlerimi sımsıkı kapattım.

Temiz Kalan Tek SayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin