*Burada Kalacağım*

374 38 7
                                    

Fotoğraftaki Ceyda

SONDAKİ AÇIKLAMAMI OKURSANIZ SEVİNİRİM

CEYDA

Yarım saattir Eren içerideydi. Kahretsin ki benim yüzümden onun da başı belaya girmişti. Birinin bana seslenmesiyle arkama döndüm. Gece bana doğru geliyordu. Bende ona doğru gidecektim ki polis kolundan tuttu.

"Aileniz gelene kadar buradasın ufaklık" dedi polis.

"Sen kime ufaklık diyorsun be" diye çirkefleştim.

O sırada Gece polisi bir kenara ittirip bana sarıldı.

"Gece Eren'e bir şey olmaz değil mi?" dedim ağlayarak.

"Merak etme Bora halledicek şimdi" dedi Gece.

İstemsizce akıyordu göz yaşlarım. Etrafı bulanık görüyordum. Bir anda karşıma abim çıkınca Gece'nin koluna yapıştım. Abim bana doğru yaklaşıp kulağıma,

"Seninle evde görüşeceğiz" dedi ve amirin odasına girdi.

"Kızlar" diyip bize doğru gelmeye başladı Bora.

"Eren" dedim hemen.

"Sakin ol. Çıkacak birazdan"dedi Bora.

Bir oh çektim.

Amirin odasından bir polis çıkıp,

"Ceyda Öz kim?" diye sordu.

"Benim' dedim.

"Gel içeriye" dedi.

Onun peşinden odaya girdim. Abim ve babam amirin karşısındaki koltuklara oturuyordu.

''Gel Ceyda kızım. Bak ailen burada" dedi amir.

"Olmaz olsun" dedim.

"Şşş çok ayıp" dedi amir.

"Ayıp mı? Asıl onların yaptıkları ayıp. Asıl onların bana çektirdikleri ayıp."

"Rol yapıyor amir bey. İstediği bir şey olmadanmı hep evden gider. Küçüklükten belli böyle" dedi abim.

"Arda doğru söylüyor. Bu kız hep böyleydi. Sadece bu olay biraz uzadı. Bir de arkadaşında kalması ve bu arkadaşının erkek olması bizi biraz sinirlendirdi. Kulaklarından çekiceğiz onun" dedi babam.

" Tabi tabi. E artık siz evinize gidebilirsiniz."

“Nasıl ya şaka mı bu? Bunca şeyden sonra o eve geri döneceğimi mi sanıyorsunuz. Olmaz öyle şey. Ben o eve adımımı bile atmam.” Dedim.

“Ceyda kızım çok ayıp yeter artık kes rol yapmayı. Bak Nusret abin benim askerlik arkadaşım ayıp oluyor onun yanında” dedi babam ve kolumdan tutup dışarı çıkardı beni. Babamın beni sürüklercesine dışarı çıkarmasından sonra kapının kenarına yaslanmış Eren’i gördüm. Ona doğru koşacakken abim beni kolumdan tutup durdurdu.

“O itin tek parça kalmasını istiyorsan zorluk çıkarmadan bizimle geliyorsun” dedi abim.

Bir şey diyemedim. Çünkü önceden yaptığı işleri biliyordum. İstese yapar ve ya yaptırırdı. Bu yüzden bir şey diyemedim ve çıkışa doğru ilerledim. Eren arkamdan seslendi.

“Ceyda” dedi.

Ama ben arkamı dönemedim. Sonum ablam gibi olucaktı biliyordum. Karakoldan çıkıp babamın arabasına bindik. Annem arabanın içinde oturuyordu. Yolda ilerlerken sessizlik hakimdi. Kimse tek kelime bile etmedi. Kahretsin ki benim de boğazımda bir yumru oluşmuştu. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Ağlamaktan nefret ediyordum. Heleki beni ağlatanların yanında ağlamak istemiyordum. Evin önüne arabayı park etti babam. Ev değil ölüm yerimdi benim orası. Eve girdiğimde direk odama girip kapımı kitledim. Hıçkırıklarımı bastırmak istiyordum. Ama pek mümkün olmuyordu. Kapıyı birkaç kere çaldılar. Ama ne kapıyı açtım. Nede ses verdim. Saatlerce yatağın üzerinde öylece oturdum.Odamda hiçbir şey yoktu. Ne bilgisayar  ne tablet ne de telefon. Kapı yumruklanarak çalındığımda yerimden sıçradım adeta.

Temiz Kalan Tek SayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin