Selam canımlar.
Bir çoğunuzun fark ettiği gibi yeni bölümler genellikle salı günleri geliyor. Bundan sonra cuma günleri de bir bölüm yazmaya çalışacağım ancak kesin bir şey söyleyemiyorum. Bu hafta şehir dışında olacağım için cuma günü bölüm olmayacak. Bundan sonraki ilk bölüm haftaya salı.
Herkese keyifli okumalar 💕💕💕
Balım üç gün sonra hafifçe yeşile dönmeye başlayan morluğa baktı göz ucuyla. Hala kendini suçlu hissediyordu. Ve Arda'nın yaptığı patavatsızlıktan sonra adamın yüzene doğru düzgün bakamıyordu.
Arda saçmalamıştı o gece. Ne tarafından bakarsa baksın berbattı.
Onur'un odasında oturmuş yarışma için son hazırlıklarını yapıyorlardı. Karşısında ki koltukta oturan Semra ince bir dosyayı Balım'a uzattı. İçinde uçak biletleri rezervasyon yaptırdıkları otelin ön ödemesi ve yarışma için gerekli evraklar vardı.
"Ben gerekli olabilecek her şeyi hazırladım. Sen hangi tatlıyla katılacağına karar verdin mi?"
Balım Semra'nın uzattığı dosyayı alırken kendisini huzursuz eden düşüncelerinden sıyrıldı ve gülümseyerek cevap verdi.
"Sanırım Onur Bey Balım Şeker olmasını istiyor."
Onur kafasını olumlu anlamda sallarken bir taraftan da saatine baktı.
"Sen kendini nasıl rahat hissedeceksen benim için uygundur. Basketbooll takımlarının rezervasyonu saat kaçta?"
Soru Semra'ya yöneltildiği için cevaplayan da o oldu.
"Maç bitti Onur Bey. Yarım saate kadar burada olurlar. Yaklaşık seksen kişilik bir grup bildirildi."
"Tamam. Hazırlıklar ne durum da bakmanı istiyorum."
"Tabii efendim. Bu arada dosya da imzalanması gereken bir belge var. Onu komisyona tarattırıp göndermemiz gerekiyor."
Balım dosyayı karıştırmaya başladı. Gerekli evrağı bulduğunda önce kendi adının altını imzaladı. Sonra da kağıdı Onur'a uzattı.
Onur da imzasını atınca tekrar dosyaya koyup Semra'ya verdi.
"Cuma sabah sana tekrar teslim ederim Balım."
"Tamam." Balım Onur'a ürkek bir bakış attı. "Eğer başka bir şey yoksa gidebilir miyim Onur Bey. Yapılacak işlerim var."
"Tabii. Kolay gelsin."
"Sağolun."
Balım başıyla ufak bir selam verip odadan çıktı. Semra da dosyayı alıp kapıdan çıkacaktı ki Onur sandalyesinin arkasına astığı ceketini alıp ayağa kalktı.
"Bekle. Bende geliyorum mutfağa."
***
Gürkan çaldığında kolay duyabilmek için yastığının altına koyduğu telefonu titreyince hemen eline alıp oturdu. Uykusu ne de çabuk açılmıştı.
Ekrana baktı. Tanımadığı bir numara arıyordu. Boğazını temizledikten sonra heyecanla açıp telefonu kulağına götürdü.
"Efendim."
"Gürkan Bey bıraktığınız aracın tamiri yapıldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DİLİM AŞK
Teen FictionGeceyi dinliyordu Onur. Cırcır böceklerinin sesi her yerden geliyor, hafif bir esinti yüzünü yalıyordu. Deniz'in kokusu burnuna geldi ve derin bir nefes çekti. İnsan böyle bir yerde ölene kadar yaşayabilir diye düşündü. Şehrin kargaşasından trafik g...