5 Ay sonra
Almila üzerindeki pembe şifon elbisesini düzelttikten sonra aynadaki yansımasına göz kırptı. Nihayet üniversite sınavı bitmiş ve normal hayatına dönebilmişti. Sonuçların açıklanmasına daha vardı ve bu biraz da olsa nefes alabileceği anlamına geliyordu.
Balım odaya girdiğinde kardeşini aynada kendini süzerke buldu. Geldiğini fark edene kadar hayran Hayran inceledi onu. Büyümüştü de üniversiteli bile oluyordu. Ve gerçekten çok güzel görünüyordu.
Almila ablasını fark ettiğinde cıvıldayacak yanına koştu ve boynuna sarıldı.
"Nasıl olmuşum?"
Balım kardeşinin saçını okşarken bir taraftan da yüzünü inceliyordu.
"Tam bir hanımefendi gibi. Çok güzelsin."
"Abla hiç heyecanlı değilsin. Sanki beni istemeye gelecekler."
Heyecanlıydı aslında Balım. Ama bu heyecanı daha önce yaşayıp da hayal kırıklığına uğramış olmak hevesini göstermesine engel oluyordu.
Geçen beş ay içinde çok şey değişmişti hayatlarında. Onur teklif etmiş ve Balım hiç düşünmeden kabul etmişti. Öyle şatafatlı çok düşünülmüş bir teklif değildi. Sade gösterişsiz ama içtendi.
Mayıs ayının ilk günlerinde söz takılır Temmuzda düğün olur diye konuşmuşlardı. Balıma kalsa isteme faslını geçmek isterdi ancak Onur herşeyin eksiksiz olma taraftarıydı.
Onurun şu an oturduğu evde yaşama kararı almışlardı. Onur mobilyaları yenilemeyi teklif etse de Balım bunun boşuna para harcamak olacağını söyleyip kabul etmemişti. Ev zaten çok güzel ve mobilyalarda oldukça yeniydi.
Geçen sürede evin ufak tefek eksiğini tamamlamışlar Gürkan ve Funda'nın düğününü yapmışlardı. Balım yine eski evinde yaşamaya devam ediyordu. Düğün olana kadar da Onurla aynı çatı altında yalnız kalmak istemediğini belirtmiş Onur da bunu anlayışla karşılamıştı.
Nihayetinde zaman su gibi akmış ve Balımı isteyecekleri gün gelip çatmıştı. Balım anne babasının bulundukları şehre gelebileceğini söylese de Hamdi bey bunu kabul etmemişti. Anne ve babasının evinden istenecekti Balım.
Tüm bunları düşünürken aynada kendine son bir kez daha baktı. Yeşil kolsuz elbisesinin içinde oldukça ölçülü görünüyordu. Saçlarını ensesinde toplamış ve hafif bir makyaj yapmıştı.
Semra odanın kapısını tıkladı ve içeriye girdi.
"Canım ilçeye girmişler. Hadi inelim aşağıya."
"Funda nerde?"
"Hala kusuyor. Üşüttü sanırım. Ben ona bir nane limon kaynatırım bir şeyi kalmaz."
"Bir de ben bakayım."
Balım arkadaşının odasına girdiğinde bitkin görünüyordu.
"İyi misin canım."
"Nolursun kusura bakma. Böyle bir günde sorun çıkarmak istemezdim."
"Saçmalama canım ne sorunu. Sen iyi olda gerisi önemli değil. Hastaneye gidelim mi?"
"Gerek yok geçer şimdi. Gelirler zaten birazdan. İnelim aşağıya."
Balım arkadaşını süzdü. Çok iyi tanıyordu Funda'yı ama son zamanlarda müthiş değişiklikler görüyordu arkadaşında. Büyümüştü, olgunlaşmıştı resmen. Aşk yaramıştı orası kesindi. Ama düğününe babasını bile davet etmişti. Daha bir affediciydi artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DİLİM AŞK
Teen FictionGeceyi dinliyordu Onur. Cırcır böceklerinin sesi her yerden geliyor, hafif bir esinti yüzünü yalıyordu. Deniz'in kokusu burnuna geldi ve derin bir nefes çekti. İnsan böyle bir yerde ölene kadar yaşayabilir diye düşündü. Şehrin kargaşasından trafik g...