Enfes kış manzarası Balım'ın nefesini kesti adeta. Karla kaplı çam ağaçları göz alabildiğine uzanıyor ve yeşil beyaz bir görüntü sunuyordu. Ormanın içinden arka arkaya ilerleyen iki araba olabildiğince yavaş gidiyordu ve bu da Balım'ı daha da mutlu ediyordu. Her zaman yolculuk yapmayı seven bir insan olmuştu. Hele şimdi yanında oturan Onur olunca bu yolculuktan iki katı zevk aldığını hissediyordu.
Ağaçların arasından süzülen güneş ışınları ve arabanın kliması içeriyi oldukça ısıtmıştı. Açık hava bembeyaz karlar ve mavi gök yüzü gözlerini alırken yanında gözlük getirmediğine pişman oldu.
Bir hafta sonu kaçamağıydı bu. Hem yaşananlardan bunalan Onur'un havasını değiştirmek hem de dostlarıyla güzel bir gün geçirmekti amaçları. Güneşi de görünce hemen faaliyete geçirdiler bu düşüncelerini.
Arkadaki arabada Gürkan ve Funda yanlarında da Semra ve Tolga vardı. Son zamanlarda ayrılmaz bir üçlü çift olmuşlarda.
Onur ailesine ait göl evine doğru giderken yoldan ayırmadığı gözlerini bir anlığına yanında oturan kadına çevirdi. Daha önce de böyle uzun yolculuklar yapmışlardı ama bu seferki başkaydı. Artık birbirlerine karşı olan duygularını biliyorlardı. Çevreyi seyreden kadına memnuniyetle bir iki saniye baktı.
Çok fazla yolları kalmamıştı. Onur buzlanan yolda kazaya mahal vermemek adına ekstra dikkat ediyordu.
Radyoda çalan melodi ortamı doldururken Balım uzanıp radyonun sesini açtı. Eski pop gruplarından birinin Slov bir şarkısıydı bu. Balım bir zamanlar bu gruptaki sarışın üyeye aşık olduğunu hatırlayıp gülümsedi.
Şarkıyı mırıldanırken buldu kendini. Onur dikkat kesilmiş dinliyordu. İçini okşadı sevdiği kadının sesi."Sesin de güzelmiş."
Balım kendisine söylendiğini anlayınca afalladı bir an. Kendini kaptırdığının farkına yeni varıyordu.
"Utandırmasan olmaz değil mi?"
"Söylediğimde ciddiyim."
"Gitar çalardım lisedeyken. Bir de gurubumuz vardı."
"Hımm... Bana da söylersin bir gün değil mi?"
Balım gülümsemekle yetindi. Başka şarkılarda çaldı ama Balım bir daha ağzını açmadı. Ara sıra Onur eşlik etti şarkılara güzel sesiyle!
***
Sabah erkenden başlayan yolculuk son bulduğunda öğle olmak üzereydi. Arabalarını garaja park edip indiklerinde muhteşem bir göl manzarası karşıladı küçük kafileyi.Gölün üstü yer yer buz tutmuştu. Evin arkasında ki orman göz alabildiğine uzanıyor ve seyirlik bir manzara sunuyordu.
İki katlı ev kocamandı. Yere kadar uzanan camları vardı. Onur kapıya yaklaştığında kapı içerden açıldı. Orta yaşın üstünde ki bir adamdı kapıdaki.
"Hoş geldiniz Onur bey."
Onur elini uzatıp adamla tokalaştı.
"Hoş bulduk."
"Söylediğiniz gibi evi sizin için hazırladık. Barbeküyüde arka balkona kurdurdum. Eğer başka bir ihtiyacınız olursa ben ofiste olacağım. Armanız yeterli."
"Teşekkür ederiz Sami bey."
Sami evin anahtarlarını Onur'a uzatıp evin önünde park halinde duran aracına binip uzaklaştı. Onur da arkadaşlarını içeriye buyur etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DİLİM AŞK
Teen FictionGeceyi dinliyordu Onur. Cırcır böceklerinin sesi her yerden geliyor, hafif bir esinti yüzünü yalıyordu. Deniz'in kokusu burnuna geldi ve derin bir nefes çekti. İnsan böyle bir yerde ölene kadar yaşayabilir diye düşündü. Şehrin kargaşasından trafik g...