46.BÖLÜM

25.8K 1.4K 51
                                    

Onur adamın yakasından tutup sarstı. Leş gibi alkol kokusu burnuna dolarken adamı koridora doğru ittirdi. Yüzünde büyük bir şok ifadesi ayakta durmakta bile zorlanan adam duvara çarpıp yere düştü.

Ağzının içinde bir şeyler geveledi.

"Sen kimsin lan..."

Onur ellerini beline koyup adamın karşısına dikilirken adam duvardan da destek alarak yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı.

"Bir daha bu çocuğa dokunursan senin o ellerini kurarım."

Adam iyice afallamıştı.

"Sana ne lan kendi kızım sana mı soracağım?"

Onur ileri atılıp adamın yakasını kavradı ve duvara yapıştırdı.

"Seni bir daha uyarmayacağım."

Kavgayı görüp etrafta kaçışan ve merak edip etraflarına toplanan insanlar oldu. Hastane polisi koşarak gelirken Onur adamı duvara yapıştırarak yakalarını bıraktı.

Arkasını dönerken gözü hastane yatağında iyice büzüşmüş korkudan gözleri büyümüş Itır'a kaydı. Bir baba kendi canından bir parça olan evladına bunu nasıl yapabilirdi aklı almıyordu Onur'un. Kendi yeğenleri geldi aklına. Herkes üstüne titrerdi onların. Peki ya Itır gibiler. Onların korunmaya kollanmaya sevilmeye hakkı vardı. Bu yaşadıkları onların hak ettiği şeyler değildi.

Gözleri Itır'a dalmış öyle beklerken arkasında bir hareketlilik hissetti ve hiç düşünmeden dönüp üzerine atılan adamı bir yumrukla yere serdi.

***
Balım ve Esma geldiğinde adam kanlar içinde kalan burnunu tutarak sandalyede oturuyordu. Bir kaç sağlık personeli pansuman yaparken polis Onur'un ifadesi alıyordu. Esma endişeyle koşup hasta odasına girdi. Yatağın içinde büzüşmüş kızını kucaklayıp koridora çıktı.

Itır korkudan titriyordu. Babasını görmek, sesini hatta adını bile duymak yetiyordu bu etkiyi yaşamadı için. Adam karısı Esma'yı karşısında görünce burnuna tampon yerleştiren hemşireyi kenara itip ayağa fırladı. Kadının üzerine üzerine yürüyordu. Bir eli havada bağırıyordu.

"Oynaş mı buldun lan kendine. Beni boynuzluyor musun orospu..."

Kadın korkuyla kenara çekilirken bir kaç polis hemen araya girip adamı kollarından yakaladılar. Adam yırtıcı bir hayvan gibi debelenirken polisler adamı kadından uzaklaştırdılar. Balım hemen koşup Esma'nın yanına geldi. Ilgın annesinin göğsüne yapışmış ve gözlerini sımsıkı kapatmıştı.

Balım kadınla göz göze geldi. Bir çok şey gördü o gözlerde. Korku... Sindirilmişlik... Aşağılanma... Dayak... Acı...

Ve bir şey daha gördü Balım. Kararlılık... Bıkkınlık...

Polislerin kenara çektiği adam olmadık hakaret ve küfürlerle tekrar saldırmaya çalışırken kadın gözlerini Balım'dan çekti ve kocasına doğru sakin bir kaç adım attı.

Kadın kendisine yaklaştıkça adam da sakinlemeye başladı. Kadın gözlerini bir saniye olsun adamın gözlerinden ayırmıyordu. Adeta bir büyü yapar gibiydi. İyice yaklaştığında konuşmaya başladı.

"Bitti... bitti Caner. Buraya kadardı. Sana tahammülüm buraya kadardı."

"Ne saçmalıyorsun sen be..."

"Bitti diyorum. Artık bana da kızıma da zarar veremeyeceksin."

Kadın adamın kolundan tutmuş polislere döndü.

"Beyfendiden şikayetçiyim."

Adam gözü dönmüş bir şekilde haykırdı. Sesinden hastane koridorları inlerken kadın kızına daha da sıkı sarıldı ve bir kaç adım geriledi.

BİR DİLİM AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin