44. Bölüm

1.4K 78 6
                                    

"Aç ." dedi aynı sinirle. Bunun üzerine homurdandım. Her güzel biten şeyden sonra  mutsuz olmak zorunda mıydım?
*****************

"Off ." diyerek telefonun açma düğmesine bastım.

"Selin..." dedi karşı taraftan Barış. Sesini duymamamla aklıma geçen gün geldi. Gözlerim doldu. Kendimi Serkan'a ihanet etmiş gibi hissediyordum.

"Ne var?" dedim kendimi toplayarak.

"Sesini özlemişim." dedi sessizce.  Serkan yanımda odada volta atıp duruyordu sinirle.

"Sesimi mi özledin?"  dedim alayla. Geçen gün aklımdan çıkmıyordu.  Tam ağzımı açıp yeni bir şey söylemeye hazırlanıyordum ki Serkan elimden telefonu kaptı.

"Sesini mi özledin. Lan orospu çocuğu sen bu kızı orda burda ağlatırken de sesini özlüyor muydun?  Aldatırken de özlüyor muydun sesini?  Anlatsana lan! Susma!" diye bağırdı. "Bu kız sana bitti sevgilim var demedi mi? Hala Ne yüzle arıyorsun?" diye bağırdı. Barış'ın telefonun karşısında söylediği bir şeyle yüzündeki sinir daha kötü bir hal aldı. Telefonu  kapatıp sinirle koltuğa bıraktı. Bana garip bir şekilde bakıyordu. Bu bakış avuç içlerimi kaşındırıyor, gözlerimi dolduruyordu.

"Onu hala unutmadın mı?" dedi bana bakarak. Sesi titriyordu.  Yutkunup devam etti. "Onu öptün mü Selin? Geçen gün onu öptün mü?" sesi ağlamaklıydı ve titriyordu.

"Elimde değildi." dememle bağırıp yandaki duvara gidip yumruk attı.

"Ne elinde değildi?" diye bağırdı.

"Okul çıkışı. Seni bekliyordum." dedim. Sesim titriyor gözlerimden yaşlar boşalıyordu.  "Okul sıcak diye  okulun oradaki tenha yerde bekliyordum." Burnumu çektim. " Sonra Barış geldi. Sarhoştu çok içmişti. B- ben bir şey yapmadım. Beni zorla tutup." cümlemi tamamlayamadan deli gibi ağlamaya başladım.  Serkan'ın yüzüne bakamıyordum. Arkamdaki koltuğa oturdum ve halıya bakmaya başladım.
"Özür dilerim Serkan ben kaçmak istedim. Be-ben kaçmaya çalıştım ama k-kaçamadım. Sonra bir boşluğunda kaçtım ve yanına geldim. Ö-özür dilerim." dedim. Hala ona bakamıyordum. Serkan çoktan yanıma oturmuş  bana sarılmıştı. Başını omzuma koymuştu. Ona doğru baktığımda onun da ağladığını fark ettim.

"Sana d-dokundu mu?" dedi daha çok sarılarak.

"Hayır. Yani sadece ... sadece öptü. Yemin ederim başka bir şey yok Serkan." Omzumdan kalkıp beni kendine çekti ve sarıldı.

"Unutma ne olursa olsun ben yanındayım. Bunu unutma." dedi başımı tutarak.

"Biliyorum." dedim sessizce.

"Ona göstericem ben gününü o o..." diye sinirle yerinden kalktı. Elinden tutup yanıma geri oturttum.

"Boşver ona dokunmana bile değmez." dedim. Sonra gözlerimi silip gülümsedim. "Ee şimdi ne yapıyoruz?" diye sordum. Sonra Serkan'ın gözünde kalan yaşları elimle sildim ve yanağını öptüm. Bir erkeğin ağlamasını görmek... Senin için ağlamasını görmek... Bu çok özeldi.  Bir film izledikten sonra dışarıya çıkmaya karar verdik.  Saat 1 olmuştu.  Bir yere oturduk  ve kahve söyledik.

"Seninle eskiden yaptığımız dedikoduları özledim." dedi Serkan.

"Sevgilim o zaman ben anlatayım sana hemen bak neler oldu." dedim.  "Bak şimdi  bizim alt sınıflarda biz kız vardı Çisil diye. O da nasıl bir isimse artık." dedim ve gözlerimi devirdim. "Neyse işte bu kız dokuzlarda bir çocuğa takmış diyorlar. Baya çocuğun numarasını bulmuş sapıklık yapıyomuş her gece arıyormuş çocuk kurtulamıyomuş bundan."

REZİL OLDUM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin