"Gidiyoruuuuz." dedi ve gaza bastı. Nereye gittiğimizi cidden çok merak ediyordum.
*****************
Çok güzel deniz manzaralı bir restaurantın önünde durduk. Hayatımda ilk defa böyle bi yer görmüştüm ve aşırı güzeldi. Ağzım açık kalmıştı."Hadi gidelim." dedi ve elimden tuttu. Serkan'a baktığımda aşırı yakışıklı olduğunu gördüm. Beyaz bir gömlek siyah bir pantolon giymişti. Gömleği fazla mı yakışmıştı? Gerçekten bakmadan duramıyordum. Gözlerimi denize diktim ve heyecanımı bastırmaya çalıştım.
"Serkan." dedim ve gözlerine baktım. Beni neden buraya getirdiğini sormak istiyordum. Sanırım ben sormadan o anlamıştı ki cevapladı.
"Ah Selin hatırlamıyorsun dimi?" Kafamda neyi hatırlamadım sorusu dönüyordu. "Bugün sevgili olalı tam bir yıl oluyor." dedi.
"Ben çok özür dilerim cidden aklımdan çıkmış." dedim utanarak.
"Sorun değil." dedi gülümseyerek. "Hadi gel."
İçeriye girdiğimizde ortam gözlerimi kamaştırmıştı. Gerçekten çok güzeldi. Hayatımda gördüğüm en lüks yerdi. Her yer bembeyazdı. Bizim için olan masaya geçtik ve oturduk. Tam manzaranın olduğu yerdi. Denize baktım. Kendimi çok mutlu hissediyordum. Sanırım hayatımda son mutlu olduğum zamanlar olduğunu bilmediğim içindi.
"Ne alırsınız?" dedi yanımıza gelen garson. Bilmiyorum anlamında Serkan'a baktım. O anlamış olacak ki ikimiz için de bir şeyler sipariş etti. Serkan'la konuşurken sanki arkadan biri bizi gözetliyormuş gibi hissettim. Arkama baktığımda Barış'ı gördüğümü sandım.
"Ne oldu?" dedi Serkan.
"Yok bir şey ya yanlış gördüm sanırım. Birine benzettim de." Gördüğümün hayal gücümün bir oyunu olduğuna inanmak istiyordum. Biraz daha bakındıktan sonra bir şey göremediğim için boşverdim ve günün tadını çıkarmaya karar verdim.
"Her şey için teşekkür ederim." dedim ve arabaya binmeden önce Serkan'ın yanağına bir öpücük kondurdum.
"Biraz deniz kenarında gezmek ister misin?" diye sordu.
"Aslında çok güzel olur." dedim. Kumların üzerinde topuklu botlarla yürümek imkansız olduğu için botlarımı çıkardım. Biraz yürüdük. O kadar eğleniyordum ki gülmeden duramıyordum.
"Sen biraz otur burda ben iki saniyeye geliyorum." dedi Serkan. Kumların üzerine oturdum ve beklemeye başladım. Bu sırada telefonuma bir mesaj geldi.
Sizi görüyorum. Her şeyin bedelini ödeyeceksiniz.
Bilinmeyen bir numaradan gelen bu mesaj beni baya korkutmuştu. Ama Serkan yanıma geldiğinde bir şey olmamış gibi yaptım. Yakınlarda bir gruptan gitar almıştı ve bana şarkı söylemeye başladı.
Her veda edişimde düşünürüm
Seni bi daha görememek var
Keşke kimsesiz kalsak her yerde biz olsak bana baktı ve gülümsedi.Ama yine de senleyken dünya bile dar
Yine seni düşünürken yağmur çiseledi
Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli
Yine seni düşünürken yağmur çiseledi
Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli
Küçük civcivim güzel kızım dünyam benim ben de ona gülümsedim.Bunun adı aşksa eğer
Bu aşk yalnızca sana değer
Bu adam yalnızca sana boyun eğer bakışlarını denize çevirdi. Hala gülümsüyordu.Küçük civcivim güzel kızım dünyam benim
Bunun adı aşksa eğer
Bu aşk yalnızca sana değer
Bu adam yalnızca sana boyun eğer
Bu adam yalnızca sana boyun eğer
Her veda edişimde düşünürüm
Seni bi daha görememek var
Keşke kimsesiz kalsak her yerde biz olsak
Ama yine de seninleyken dünya bile dar
Yine seni düşünürken yağmur çiseledi
Nefesim ellerine hasret kalmış...Gerçekten ben bu çocuğu hakedecek ne yapmıştım? Kalbim ağzımda atıyordu resmen. Şarkısı bitince beni tuttu ve öptü. Bugün hayatımın en güzel günüydü.
********************
"Eve mi bırakıyorum?"diye sordu Serkan arabaya bindiğimizde."Hayır annem babamı idare edicekti Topraklara gidicem." dedim. Gülümseyerek bana baktı. Ona yaklaşıp öptüm. Kalbim gerçekten çok hızlıydı. Arabayla gitmeye baktığımızda Serkan gerilmiş gibiydi.
"Noldu?" dedim.
"Sanki biri bizi takip ediyormuş gibi hissediyorum." dedi. Gelen mesajı hatırladım.
"Serkan sana bir şey söylemem lazım. Bana bir mesaj geldi." dedim.
"Ne mesajı?"
"Sizi görüyorum. Her şeyin bedelini ödeyeceksiniz yazıyordu. B-ben günü bozmamak için söylemedim." gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.
"Ağlama." dedi ve elimi tuttu. " Korkma hiçbir şey olmayacak."
Arkadaki araba bizi sollamaya başlamıştı. Sürekli yandan geçip bizi yana itmeye çalışıyordu. Orası resmen bir uçurumdu. Serkan ve ben çok gerilmiştik gerçekten hiç iyi hissetmiyordum. Kusmak istiyordum artık.
"Serkan çok korkuyorum."dedim.
"Korkma güzelim." dedi. Beni sakinleştirmeye çalışsa da sesinden gerginliği belli oluyordu. Telefonuma bir mesaj daha geldi.
Her şey bitti. Elveda.
Bu da ne demekti diye düşünürken araba bariyerlerden çıktı ve yuvarlanmaya başladık. Gözlerim kapanmadan önce gördüğüm son şey kırılan cam parçalarıydı.
******************
Ambulansta gözlerimi açtığımda karşımdaki kadın çok telaşlıydı. Ona Serkan'ı sormak istedim ama ağzımdaki şey buna engel oluyordu."Korkma." dedi kadın bana. "İyi olacaksın tatlım merak etme."
Tüm kemiklerimin sızladığını hissediyordum. Ama aklımdaki en büyük soru Serkan'a ne olduğuydu. Beynimdeki sorular yaralarımdan daha çok acı veriyordu. Umarım hala hayattadır diye geçirdim içimden. Kim neden böyle bir şey yapmak istemişti bize? Neden bunlar olmuştu? Biz kime ne yapmıştık? Bunları düşünürken gözlerimin ağırlaştığını hissettim ve karanlığa daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REZİL OLDUM!
HumorSelin 'in dünyasına hoşgeldiniz! Burada daha önce görmediğiniz şeyler göreceksiniz. Örneğin burda içki yerine elmalı frutti, su yerine çikolatalı süt içilir. Bu dünyaya bir kere girdiyseniz kesinlikle rezil olan birini gördüğünüzde dalga geçmeyin...