Koşuyorum kalbimin göğüs kafesinden çıkacağını bilsem bile koşuyorum. Evime girdiğimde kapımı bir kaç kez kitledim,kitledim ki bir daha giremesin içeri. Bir daha olmasın, bir daha asla kuzey. Ruhum prangalarına yeniden vuruldu, kurtulamıyorum. Derin nefes verdikten sonra yanıma bir kaç parça eşya alıp taksiyi aradım. Şehrin diğer ucunda bir tane daha evimiz vardı orada kafayı dinler,ruhumu arındırır bir kaç güne belkide haftaya Kayahan'a geri dönerdim belkide yurt dışına çıkardım. Küçücük bir olay için belki gereksizdi ama insan düşünmeden edemiyor. Taksinin geldiğini çaldığı korna sesinden anladım koşarak dışarı çıkıp adresi söyledim bir saatlik yolun ardından eve gelmiş ücreti Ödemiş ve eve geçmiştim. Evin alt katında kum torbası bir kaç spor aleti vardı gayet güzel sinir atılabilirdi tabii. Eve girdiğimde çantamı bir kenara atıp, saçlarımı topladım spor kıyafetlerimi giydim alt kata indim. Kum torbasına sarıldığım bir kaç saniye sonrasında öfke küpüne dönmüştüm. Yumruklarım ve tekmelerimi geçirdiğim kum torbası. Öfkeden kuduran ben. 'Bu bana yaptığın her şey için, bu beni sekiz yıldır aldattığın için' geçirdiğim tekmenin ardından kafamı kum torbasına yasladım. 'Gerçekten beni düşünerek mi yumrukluyorsun' sesi işittiğimde beynimden vurulmuşa döndüm. Bedenimden akan tane tane terler çok yardımcı oluyordu. Yumruklamaya ve tekmelemeye devam ederken 'burada Ne işin var?' 'Tek başına olman iyi değil' 'bundan sanane Demir' soy adıyla seslenmiştim ilk defa ona sinirli ve öfkeliydim. Sinirim geçer belkide ama öfkem? 'Sandığın gibi değil' 'senin ve saçma kelimelerinin bir anlamı kalmadı defol git evimden!' Gözümden firar eden bir damla yaş. Acı göz yaşı. 'Gitmemi istiyorsan giderim' ' git buradan ve bir daha gelme' 'tamam' çekip gitti. Şimdi gitmesine mi ağlasaydım? Açık bıraktığım kapıya mı ağlasaydım? Yoksa kendime mi ağlasaydım? Sanırım hepsi için ağlama vakti gelmiştir. Bir kaç saat kum torbasına vurduktan sonra sıcak bir duş aldım. Yorgun düşmüştüm, kapının çalmasına kalktığım gibi karşımdaki manzarayla şoka uğramıştım. Meriç. 'Beni öldür' ellerimi kaldırmış, suratımda hisssiz bir yüz ifadesi vardı. 'Henüz değil' içeri geçmiş ve koltuğa oturmuştu ellerini alnında birleştirdikten sonra derin nefes aldı ben de karşısına geçmiş onu izliyordum gerçekten yakışıklı bir çocuktu kuzeye meydan okuması bundandı herhalde.
'Bilmen gereken şeyler var tamam mı? Sana zarar vermeyeceğim ama bilmen gerekiyor.' Kafamı sallayıp dinlediğimi belli ettiğimde konuşmasına kaldığı yerden devam etti.
'Yaklaşık üç yıldır seni takip ediyorum, hayır sapık değilim. Senin kuzeye olduğun gibi sana takıntılıyım. Kuzey sevdiğim ne varsa elimden aldı. Senide alacak biliyorum ama o seni sevmiyor ada. Ben sadece gerçekleri görmeni istiyorum. Büşra kızın ismi oda seviyordu kuzeyi sevgisini kanıtlamak için atladı.' Gözünden kesilmeyen yaşlar geldiğinde gerçekleri söylediğini anladım bu kadar iyi röl yapamazdı herhalde. 'Kuzey büşranın kanatlarını kırdı, seninde kıracak. Ondan uzak dur ada o bir katil. Eğer ki kuzeyi sevmeseydin şuan mutlu bir şekilde seninle yaşıyorduk ailen vardı. Üzgünüm ama sadece bir kaç saatin kaldı. Uçamazsın kanatların yok. Keşke beni sevseydin' senden haberim bile yoktu benim be neyden bahsediyorsun sen? 'Meriç eğer ki zaman Makinesi icat edersen sekiz sene öncesine git' yüzümde oluşan buruk gülümseme yapmacık cümlemle bire bir uyuyordu. 'İşte o buruk gülümseme, siyahlar içindesin ama buruk gülüyorsun, tebessümün bile öyle.' Son noktayı koyunca yerinden kalkıp çekip giden Meriçten iz dahi kalmamıştı. Neden bana bunları anlattığını dahi bilmiyorum, ama kuzeyin bu yanını görmek gözlerimi açmama sebep olmuştu. Doğru muydu? Bilinmez tabii. Ama kuzeyin hal ve hareketleri, dengesizdi. Kendimi değersiz hissetmemi sağlıyordu bir yandanda mutlu oluyordum değişik. Şu kapı sesinden nefret ediyorum gerçekten bir gün kapıyı kırıcam. Kapıyı açtığımda yeniden şoka uğramıştım.
'Ku-kuzey?'
'Olmaz bırakamam seni, bir kere bıraktım bir daha olmaz ada.'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haykırış-TAMAMLANDI-
Teen FictionHAYKIRIŞ#2 İTİRAF #10 Müzik#10 RUH #100 Karanlığına sürükleyecek tanıdık dudakları gözlüyorum şimdi. Şarkı mırıldanıyorum,bir sağıra bir umut duyar beni. Karanlığın içine bir kere girdiğinizde asla eskisi gibi olamazsınız. Ruhum karanlığının pranga...