Bir kaç dakikanın ardından, saate bakıp yanımdan hızlıca kalktı. Ay her zaman ki gibi güzeldi, kayahan'ın havası yeniden kapatmıştı.
'Doğum günün kutlu olsun' tamamen aklımdan çıkmıştı Doğum günümün bugün olduğu, yani gece yarısı olmuştu. Elindeki küçük siyah kutunun içinden beyaz değişik bir kolye çıkmıştı, 'arkanı döner misin?' Kafamla onay verdiğimde çoktan dönmüştüm bile. Elimle kolyeyi tuttuğumda, 'ay taşı' 'teşekkür ederim', boynuna atladığım sırada,vanilya kokusu buram buram geliyordu. Sarhoş edici kokusu vardı, duş jelleri aromasızdı çok değişik.
'Ben, ne diyeceğimi bilmiyorum. Teşekkür ederim'. Arkadan gelen alkış sesleri sarılmamıza engel olmuştu, her delikten çıkacak mısın sen?meriç.
'Bravo bravo!' Yanında kimse yoktu anlaşılan, kuzey üstüne doğru yürüyecekken kolundan tutup kafamı salladım, 'intihara meyillisin galiba Meriç' sesim her zamankinden daha sert çıkıyordu, gülüşünün arkasına saklanan Meriç, ' benim de sana hediyem olacak meleğim' kuzeyin sinirden çenesindeki ve alnındaki damar atmıştı bile 'benim meleğim senin değil piç kurusu! Kemiklerini kırmadan hemen buradan uzaklaş!'. Kahkahalara boğulmuştu, 'sana en büyük hediyem; unutmak olacak sadece bekle' kahkahalarıyla arkasına bile bakmadan çekip gitmişti. Deniz'in ortasına düşen yıldırımın ardından attığım çığlık kuzeyide korkutmuştu. Ardından oturduğumuz yere yeniden geçmiştik, kuzeyin tek kelime bile etmemesi beni korkutmuştu. Yüzünü ovuşturduktan sonra elimi bir süre tuttu en sonunda dayanamayıp, 'noldu neden bu kadar suskunsun? Psikopatın teki işte bir şeyde yapmadı hem' kuzeyin korku dolu bakışlarını gördüm, ' psikopatın teki haklısın ama, ben ondan daha kötü birisiyim.' 'Hayır,kötü birisi değilsin' 'Meriç büyük bir laboratuvar'a sahip bir yıldır değişik bir ilaç hakkında çalışıyor ya?' 'Ah lanet olsun kuzey mantıklı düşünsene, unutmak için ilaç falan yapmış olamaz? yanii dimi' 'beni unutmazsın dimi?' 'Alzheimer hastasının adını sayıklaması gibi' ' ne demek oluyor bu şimdi?' 'Seni unutmam, eğer ki bir gün unutursam kuzey Demir; işte o gün öldüğüm gündür ama kalbimde her daim seni taşıyacağım'. Kısa sürmedi, elbet. Eve gidiyorduk, tek kelime bile etmeden. 'Ada ben yapamayacağım.' 'Neyi' kas katı kesilmişti, 'seni istiyorum' arabadan inerken, 'tek kelime dahi etme lütfen' tek kelime bile etmemiştim dediği gibi. Eve geldiğimizde, bileğimden tutup koşar adımlarla odasına gitmiştik. 'Bakıyorumda bugün itaatkâr günündesin' 'hep öyleyimdir' serseri bir gülüş atmıştım, sesim gittikçe sertleşiyordu farkına varmıştı bile. 'Başka nerelerde itaatkârsın acaba' 'bilmem öğreniriz'. Dudaklarımız yeniden dans etmeye başlamıştı, kısa süren dansımızın devamını boynuma bırakmış, ellerim sırtında dolaşmaya çıkmıştı. Kuzeyden gelen hafif inlemeye gülmüştüm 'senide göreceğiz' sesi boğuktu. Yavaşça göğüs kafesime İnen öpücüklere dayanamayarak ağzımdan kaçan inleme kuzeyi tatmin etmişti. Bir bacağı yataktan destek alıyor diğeri ise boşluktaydı, tekrar dudaklarıma doğru yola çıkmış, eli bacağımı tavaf ediyordu. Tekrar dudaklarımız dans etmeye başladığında, dudağını ısırıp kendime doğru çektim. Nefes nefese kalmamız konuşmamıza engel olmuş, nefesini kontrol altına alan kuzey, 'sana tapıyorum, seni istiyorum ama zamanı değil.' 'Ben de seni seviyorum' yataktan kalkıp camı açmak için hamle yaptığım sırada; belimden tutup komidinin üstüne oturtmuştu, dudaklarımız yeniden dans etmişti, kendimi çektiğim sırada, 'sen gerçekten çok kötü birisin'
'Öyle mi dersin meleğim?'
'Öyle'
En sonunda olduğum yerden inip kuzeyin tişörtlerinden birisini üstüme geçirip yatağa yattım. Kuzeyde altına sadece eşofman giymiş, arkamdan bana sarılıyordu. Vanilya kokusu, benliğimden çıkmama sebep oluyordu. Kuzeye dönüp dudaklarını bir kaç kez tutup çektiğimde, boynunada aynı şeyleri yapıp uyumaya çalışıyordum. 'Sen benden daha kötüsün' 'öyle mi dersin?' 'Öyle'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haykırış-TAMAMLANDI-
Novela JuvenilHAYKIRIŞ#2 İTİRAF #10 Müzik#10 RUH #100 Karanlığına sürükleyecek tanıdık dudakları gözlüyorum şimdi. Şarkı mırıldanıyorum,bir sağıra bir umut duyar beni. Karanlığın içine bir kere girdiğinizde asla eskisi gibi olamazsınız. Ruhum karanlığının pranga...