Dilhun

48 10 0
                                    

Ama rüyalarımda hala çığlık atıyordum, konuşabilir mi ölüler ? Herhangi biriyle?. Bu sonsuzun başlangıcı, devam etme zamanın geldi. Kalk!
Seni nasıl paramparçaya ayırdıklarını hatırla. Nefesimde korkusuzca açan siyah papatyaları, gözlerinde yanan göz yaşlarını hatırla. Ses etmeden yatakta doğrulmaya çalıştım, karşı koltukta uyuya kalan kuzeyi gördüğümde ne olduğunu hatırlamaya çalışıyor, ama beceremiyordum. Boğazım kurumuştu yataktan kalkıp mutfağa doğru gittiğimde arkamdan kuzeyin geldiğini duymamıştım bile. Sanırım hâlâ uyanamadım, kolay değildi zaten direkt uyanmak. Bir bardak suyu kafama diktiğimde kendime gelmiştim Boğaz kuruluğum azda olsa geçmiş canımı yakmıyordu. 'Uyanmışsın' yüzüne boş boş baktığımda tek kelime bile etmeden odasına doğru çıktım. Onda kalmak güzel değil, aksine daha da kötüydü. Kafese tıkıyor beni kimden koruyacaksa artık. Yatağa geçtiğimde bir kolumu yastıktan geçirdim diğer kolumuda yastığın üstüne attım. 'Üç gün oldu, üç gündür deliksiz uyuyorsun tek kelime bile etmeyecek misin?'. Üç gün mü ? O kadar oldu mu sahiden? Yıl boyunca uykusuz kalabilirim artık. Yanıma geçtiğinde ikimizde aynı şeyi yapıyorduk, biraz birbirimizi izledikten sonra arkamızı dönüp uyuklamaya başlamıştık. Benim için aynı şey geçerli değil tabii. Fark ettim ki kuzeyin gözlerinde karanlık var.
Yatakta kuzey yokmuşçasına dönüyordum kuzeyin bacağıma tokat geçirmesiyle yataktan kalkmış, camı açmak istiyordum. Camı açtığımda yüzüme çarpan soğuk hava beni kendime getiriyordu, kalbimin yandığını ve bu yangından sağ çıkabileceğimi hiç düşünmüyorum. Ayın bütün ışığı odanın içine giriyor, kuzeyin yüz hatlarını daha da belirginleştiriyordu. Beni izlemesi umrumda bile değildi. Ay, bütün latifesini sunuyordu geceye. Kendi düşüncelerimde boğuluyordum. Bir kaç dakika sonra gökyüzünde şimşekler çakıyordu yağmur başlamıştı. Göğüs kafesim deliniyor yetmezmiş gibi gözlerimde doluyordu. Kaçmak istiyorum, benliğimden,ailemden,kuzeyden her şeyden kaçmak istiyorum. Veda etmek istemiyorum kimseye aniden olsun her şey.
'Herkes ölecek her ne kadar yaşamasada'
☽ ☽ ☽
Üç gün daha geçmişti, kuzeye tek kelime bile etmemiştim geceleri eve gelmiyor, beni görünce konuşturmaya çalışıyordu. Neden konuşmuyordum, bilmiyorum. Kırgınım kuzeye, ondan öğrenmem gereken şeyleri başkasından duyuyorum. Doğru mudur bilemem ama bir insanın o kadar güzel röl yapması imkansızdı. Telefonuma gelen e-postalar beni yerle bir etmişti. Kuzeyin kucağına alıp öptüğü kızlardan ibaretti gece kulübünde çekilmişti muhtemelen. Kapının açıldığını duyduğumda geriye döndüm bu sefer Emir gelmişti yüzünde tebessüm oluşturup kafasıyla selam verdi ve yanıma geldi.
'Bilmiyorum neden konuşmuyorsun ama beni bir kez dinler misin?' Sesi titriyordu, kalktı kapıyı kilitledi ve derin nefes aldı ben de kafamla başla demeye çalıştım alışkın değildim kafa hareketlerine pek. 'Kuzey bunları sana anlattığım için beni öldürecek ama haberin olmaz sonra öğrenirsen kuzey ölecek.' Omzuma  dokunduktan sonra devam etti 'Ada seni küçüklüğümden beri tanıyorum. Lütfen susma. Kuzey sana aşık sana söyleyemiyor ama biz biliyoruz, geceleri ya dövüşüyor yada yarışlara katılıyor öfkesini atamıyor bize sıçrıyor puşt sonra. Meriç bunları öğrenirse üstünüze atlar bizde uzaklaşıyoruz kayahandan hiçte zamanı değil İnan bana' şoke olmuştum. Dudaklarımı dilimle ıslattıktan sonra ' nereden biliyorsun'
'Oh be sonunda lan sonunda' çığlıkları kulağımı tırmalıyordu aniden bana sarılması üzerine olduğum yerde kalmıştım. Kapıyı açıp hızlıca aşağıya inmesiyle kuzeyin çıkması bir olmuştu. Gözleri kan çanağına dönmüş, üstünde o iğrenç sigara ve içki kokusu midemi bulandırıyordu. Ona döndüğümde gözlerindeki mutluluğu görebiliyordum bi' farklıydı sakal bırakmıştı yada tıraş olmaya üşenmişti bilinmez.
Neden?
'Neden senden öğrenmem gereken şeyleri başkasından öğreniyorum ben ? Neden kuzey? Bana düzgün bir açıklama bile yapmıyorsun, sanki kuşum beni kafese tıkıyorsun. Neden kuzey?' Benim haykırışım susmaktı. Bana doğru geldiğinde yüzüm avuç işlerindeydi, gözlerimden firar eden göz yaşlarını silmekle uğraştı bir kaç saniye.
'Korktum, ben ilk defa birisini kaybetmekten korktum' herkesi korkutan kuzey ilk defa korkmuşmuydu?
'İlk defa birisini bu kadar sevdim, ilk defa anladın mı beni? Ama o İnsan benden nefret ediyor ama bilmiyor ki o benim ilkim' göğsüne geçirdiğim bir kaç yumruk kalbime saplanıyordu. Seni seviyorum demek varken ona yumruk atmakta yetiniyordum. Derin nefes alıp verdiğimde karşımda öylece duruyordu. Gözlerimi gözlerine diktiğimde
' Sen çok kötü birisin'
'Öyle mi dersin?' Gülmüştük, birbirimize.
'Kollarını açsana bana'
'Neden izin alıyorsun ki?'
'Sen kuzeysin, ben adayım ondan?'
'Kuzeyin adası'
İşte o gün ruhumu esir alan prangalardan kurtulmuştum. Kafamı vanilyanın dipsiz kuyusuna gömdüğümde, dünya bir kaç dakikalığına güzelleşmişti.

Haykırış-TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin