İçeriye girdi,kapıyı örttü,ışıkları yaktı.Gözlerimi kapadım,nefesimi tuttum,numara yaptım.ışıkları söndürdü,yanıma uzandı,tereddüt etti ilk başta,hissettim.Sonra sarıldı,sana sarılan birisini itemezsin.İtmedim ben de.Çok bir şey istemiyorum Şeytanım.Sadece sessiz ol lütfen. Daha yeni uyuttum acılarımı,daha yeni uyudular bak!.Kafamdaki uğultuyu sadece sen dindirebilirsin sen ve sesin.Ama sus lütfen,bırak beni acılarımla.Bak!uçurumun kenarındayım,seni affedebilmek için bahane bulamıyorum.Bak!. Eylül'ümsün Kuzey Demir.Sana deliler gibi ihtiyacım olduğu halde yanımda ol diyemeyecek kadar yabancılaşıp benden bu denli uzaklaştığın için seni hiç affetmeyeceğim.Artık birbirimizi çok iyi tanıyan iki yabancı olmuştuk adeta.Olayları büyütmeyi sevmem,canım yandı bir kere.Akıtacağım zehrimi...Kelimelerim boğazıma düğümlenmeyecek,keskin bir bıçak misali cümlelerimi kuracağım.Ruhum kırıldı,sessizleştim.
Üzerime yıkılacağını bildiğim halde o duvarları hep çiçeklerle süsledim.Enkazın altında kalan küçük kızdan farksızım şimdi. ''günaydın''dedi sesindeki tereddütü hissetmiştim,cevap vermedim.Boş boş yüzüne bakmakla yetindim zaten bir saat önce kalkmıştım ne diye kalkmadım ki? ah,lanet olsun şimdide pişmanlık yaşıyorum.Ben bir enkazdan ibarettim, o dağlar kadar dimdikti.Hadi bakalım şimdi ne yapacağız?sessizliğe mi gömüleceğiz?yoksa haykırmayı mı seçeceğiz?içimdeki ada kollarını göğsünde birleştirip karanlığa çekildi,sus bakalım.Sadece sus.Üstelik acı beni boğmasın diye şarkılar da uydurmaktaydım.
Aşağıya indim,bir bardak su içmek istiyordum iştahım yeniden terk etmişti beni.Ah, teşekkürler! açlıktan ölmek gibi bir niyetim yok lakin mideme bir şeyde sokamıyorum bir şey sokuncada... olduğum yerde titredim bir anda,su bile içememiş onuda yarım bırakmıştım.Bardakla bakışmaya girdiğim sırada,''kırılmış kalbin,üzgün ruhun...Konuşsana lütfen'' boğazımda düğüme sebep oluyordu,olma artık.Yanında durmaya tahammülüm bile kalmıyor,yapma lütfen.Sadece yüzüne bakmakla yetindim,bardağı tezgaha koydum.Kayahan sokaklarında dolanmayı özleyeceğimi hiç sanmıyordum,ama oluyormuş işte.Her zaman ki gibi sahile gittim,kumlara oturdum,ayakkabılarımı çıkardım ve paçalarımı sıvadım.Ayaklarımı suya gömdüm,soğuk;bana yaşadığımı hissettiriyordu.Dayanamadım, 'ya' dedim sesim çıkmamıştı bekledim biraz, bütün öfkem toplandı,içimde fırtına çıktı,fırtına kasırgaya,kasırga tayfuna,tayfun hortuma dönüştü, 'bütün hayatımın amınakoydunuz'. gözümden firar eden öfke gözyaşlarını elimin tersiyle sildim,'yeter'dedim bu sefer'öldüğümde zaten beni unutacaksınız neden' sesim git gide cılızlaşıyordu,sakinleşmeye çalıştım.Oturdum,biraz denizi izledim,nede güzel huzur veriyor.
''ada'' tok bir ses geldi arkadan,bana doğru gelirken hep seslendi,yeniden ve yeniden,sinir bozucu hale geldi artık,'ne var'dedim sert bir sesle.'bu gün' dedi 'ee?' bütün sinirlerim alt üst olmuştu zaten,sinir seviyem tavan yaptı bir ne diyeceksin şimdi? 'son kez,maça çıkıyorum' 'çık'dedim direkt 'gelmeyecek misin?' kafamı iki yana salladım,ve gitti.Bu kadar acımasız olmayı nasıl başarıyordu?nasıl yani?ben burada?ah lanet olsun kendine gel ona ihtiyacın yok ada.
Soğuk,en soğuk gecelerden birisi ve ben kendi evimde,kendi odamda,kendi yastığım ve yorganımda yatıyorum.'bu geceyi de atlatacaksın, sadece yastığına daha sıkı sarıl'dedim kendime...Geçecek ada her şey Geç,- 'bok geçecek'dedi içimdeki öfke,'bu kadar salak olma artık bırak it elinin tersiyle! sana zarar vermedi mi?bırak!'haklıydı.Susuturdum onu,uykunun bana kucak açmasını bekledim...
Anne? annem miydi yoksa ben hayal mi görüyorum?Gerçek ve hayali ayırt den bir kızım aslında ama bu... 'Anne' diye çığlık attım ona o kadar çok ihtiyacım vardı ki, 'anne' bakmıyordu bir türlü bana,duymuyordu çığlıklarımı. 'anne' durdum,bana bakıyordu,'anne canım çok acıyor anlatamıyorum kimseye' Yanaklarımdan yaşlar süzülürken devam ettim 'anne canım yanıyor'.Annem umursamadı,olduğu yerde kaldı,kaşlarını çattı,omuzlarını silkti ve devam etti yürümesine.Soğuk;bu sefer canımı yakıyordu,göğsüme saplıyordu buzdan bıçaklarını.Hiç. hiçbir şey hissetmiyorum.Hissedemiyorum.hiççilliğin içinde kaybolmuş gibiyim.Belki de çoktan oldum.Bilmiyorum.
Yağmış ve durulmuş bir gökyüzü kafamın içi.Hiçbir şeyi kontrol altına alamıyorum son zamanlarda,rüyalar,kâbuslar,sesler.Hiçbir şeyi kontrol altına alamıyorum.Düşüyorum ama ölmüyorum.Birinin-yani bu kuzey oluyor-söyledikleri ile hissettirdikleri arasındaki uçurumdan aşağıya defalarca düştüm,oysaki ben vazgeçmiştim...ayağım kaydı üzgünüm.
Ağzımdan bir kaç küfür savurdum,gördüğüm kâbusun anlam veremediğim bir anlamı vardı çok saçma değil mi ama? anlam veremiyorsun -yani en azından şimdilik- ama aslında birden çok anlamı var.Sim siyah odamdan içeriye sızmaya çalışan güneşi görüyorum,benim odamdasın,benim krallığımdasın,ben istersem olur diye mırıldandım içimden.Şimdide güneşle mi konuşuyordum? ya yedim kafayı yada diğerleri çok anormal ama ikinci seçenek daha cazip geliyor.!Esneye Esneye kalktığım yatağım,'gitme lütfen' der gibi bakıyordu, yatak bakar mı? omuz silktim,evdeki iğrenç koku midemi bulandırmıştı.Doğru ailem yoktu,ben de burada kalmıyorum,havalandırmada yapmadım. Peki şimdi bir soru var aklımda.Ben burada nasıl kaldım?burnumun direği sızlıyor...Ne eşyam varsa dünden kalan hepsini aldım,ve kuzeyin evine gittim.
Kapının anahtarları ben de vardı çok şükür,ama olmaz olaydı.!İçerideki içki kokusundan zehirlenecektim.'Iyy'dedi sakinleşmiş haldeki ada,hak verdim gerçektende 'ıyy!'.Salona geçtiğimde yerde üç viski şişesi duruyordu.Kuzey elinde döndürdüğü bardağı masanın üstüne koydu.Belli belirsiz hatta düzelteyim,ruhsuz bir kahkaha atıldı, 'kuzey?' dedim pürüzsüz çıkmıştı sesim. 'a-da' dedi biraz daha yaklaşınca kör kütük sarhoş olduğunu anladım,'iğrenç kokuyorsun'dedim sinirlerime hakim olamayarak,'bok gibisin hatta'diye ekleme yaptım.'biliyor musun-hık-' hıçkırıkları beni güldürmüştü,güya kuzey demir asla sarhoş olmazmış! aklıma geldikçe gülüyorum birde karşımda hıçkırıyor... 'zıbar' dedim sinir kat sayım artmıştı.Düşünüyordu öylece,sonra onu yatırdım ağzını açtı ve kapadı bir süre böyle devam etti.En sonunda dayanamayıp sordum,'ne diyeceksin?'.İlk başta boş boş baksada bir süre sonra ağzını açtı ben de camları açıyordum o sıra,sırtım dönük olduğu için nasıl bir haldeydi görmüyordum.
'senin'dedi hıçkırıklara boğuldu bir süre,derin nefes aldı ve cümlesini bitirmek için son kez aldı kalemi eline.
'sen çok güzelsin'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haykırış-TAMAMLANDI-
Fiksi RemajaHAYKIRIŞ#2 İTİRAF #10 Müzik#10 RUH #100 Karanlığına sürükleyecek tanıdık dudakları gözlüyorum şimdi. Şarkı mırıldanıyorum,bir sağıra bir umut duyar beni. Karanlığın içine bir kere girdiğinizde asla eskisi gibi olamazsınız. Ruhum karanlığının pranga...