Bundan sonra medyada şöyle şeyler daha sık olacak galiba
Bir Galatasaraylı olarak Beşiktaş Fenerbahçe derbisi rahatlığım bölüm atmak idvşcşvlcl
"Elimde kalacak bu benim bak, az kaldı."
"Verdim bir söz, tutmayarak ben hata yapıyorum."
Ellerini saçlarından geçirdi bir oraya bir buraya yürürken. "Sen ne dedin?"
"Son maçlarım olduğu için eğlenmek istediğimi söyledim. Bir daha olmayacağını falan."
Önümde durup suratımı inceledi dalga geçtiğime dair bir iz arar gibi. "Oflaz seni hiç bu kadar dövmek geçmemişti içimden."
Güldüm kollarımı açarak. "Vur da bir kendime geleyim." Yumruklarını sıktı ama devamını getirmedi.
O sırada içeriye Feza girmişti zaten. "Her yerde sizi arıyordum."
"Buradayız işte," dedim çantamı elime alırken.
Yanıma yaklaştı. "Víctor ne dedi?"
"Aynı tas aynı hamam," deyip geçiştirmek istedim ama Pamir izin vermedi.
"Güzel oynadığı için tehdit etmiş."
Feza bakışlarının ondan çekip çattığı kaşlarıyla bana baktı. "Artık benden bir şeyler gizleme, Oflaz."
"Olay çıksın istemiyorum," dedim omzuma taktığım çantanın askısıyla oynarken.
"Ben çıkıyorum," deyip sıvışan Pamir'e bir umut yardım bakışları attım ama göz kırpıp çıktı kapıdan.
Hayatımda giriştiğim en yanlış arkadaşlıktı bizimkisi yemin ederim.
"Ne olup bittiğini söylememek çok mantıklı bir karar ya zaten." Üzerime geldikçe gelmesi boyunun uzadığı gibi bir his uyandırmaya başlamıştı.
Bir adım geri gittim. "Tamam, bir daha saklamam. Ama üzerime gelme. Soyunma odasındayız, bilmem farkında mısın."
Gülerek üzerime gelmeye devam etti. "Hani bu maçın çıkışı var diyordun," dedi alayla.
"Kaşınıyorsun ama," deyip dolaplarla arasında kalmamak için yanından geçip gittim.
Otobüse yönelirken yüzümü sıvazladım sertçe. Kalbim yavaşlamak bilmezcesine çırpınıyordu. İki aydır birlikteydik, koskoca iki ay. Bu süre bile üstünlüğü ele almama yetmemişti. Bir şekilde tüm dengemi alt üst etmeyi başarıyordu.
Yanımdaki koltukta yerini alırken kokusu burnuma çarptı. Başından aşağı su dökülmüşçesine terlese bile kokusu gitmiyordu. Benim için hava hoştu gerçi. Uyurken yanında tüm sinirlerini yatıştıracak kadar güzel kokan birisi olması güzel oluyordu.
"Sen çıktıktan sonra bana elimde koz olup olmadığını sordular," dedi gülerek.
Kaşlarımı çattım. "Ne alaka?"
"Seninle konuşurken kediye dönüyormuşsun." Bahsettiğim şey tam olarak buydu. Ben normalde etrafa bağırıp çağıran, sinirini kesinlikle içinde yaşayamayan, kavgaya girmekten biraz olsun çekinmeyen -ki bu özelliğim yüzünden çok kart yedim-, agresif, moral konuşmaları verecek kadar tutkulu, hırslı bir insandım. Feza geldiğinden beri eski benliğimi kaybediyordum. Bunun dikkat çekmemesi şaşırtırdı zaten.
Muzip bir ifadeyle bakıyordu suratıma. Güldüm alayla. "Ne münasebet," dedim omuz silkerek. Kaşlarını kaldırıp dudaklarını gerince bakışlarımı ondan çekip pencereden dışarıya bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
90+
Genç Kurgu"Yahu arkadaş, bunca yıllık forvetim, sana yaptığım ataklarda düştüğüm kadar ofsayta düşmedim." Oflaz'ın Hikayesi