Gökyüzünün yalnızlığı (GY)

Tanıtım

Gökyüzünün yalnızlığı..

Hep gökyüzüne bakan insanlar yalnız insanlardır. Çünkü bir tek onlar gökyüzüne emanet etmiştir birilerini.

Elini siyah boşluğa doğru uzatıp "Benim için bulutların arkası gökyüzüne emanet ettiğim birisinin mutlu olduğu yerdir. Gökyüzü ise.." deyip duraksadı.

Yıllar önce Fatih dayısı onu çiftlikdeyken göl kenarına götürüp "Annen seni hep gökyüzünden izliyor.." dediğini hatırladı.

Ne kadar mutlu olmuştu annesinin özleminden kırık dökük olan çocuk kalbi. Umutla adeta solup dökülen çiçek bahçesi gibi yeşermişti yeniden.

Aklında o anda bir soru oluşmuştu.

Annesi eğer gökyüzünden onu izliyorsa, peki elini uzatsa tutar mıydı?

Dolan gözlerini kaçırıp yeniden elini uzattı boşluğa doğru. "Gökyüzü ise hep umutlarımın kırıldığı yer oldu. Çünkü elimi uzattığımda annem tutsun beni de çekip kendi yanına alsın isterdim." dedi.

Gül Derya'nın boynuna sarılıp "Allah korusun. Gidemezsin hiç bir yere. Bırakmam seni." dedi kulağına doğru.

Herkesin iğneli laflarından, kendini seven tavırlarından, soğuk bakışlarından payını aldığı Gül bir tek Arina'ya karşı şefkatliydi.

"Guya kalmamla gitmem arasında bir fark var mı? Ne yaşadığımın ne öldüğümün farkında olacağım sanki.."

Gül Arina'yı itip "Böyle giderse bir sana bir de kendime sıkacağım. Kurtuluruz." dedi.

Arina kaşlarını kaldırıp "Kendine niye salak?" diye sordu.

"Babamlar zaten sonra öldürür beni, bana göre günaha girmesinler. Ben kendi günahımda boğulurum."

Arina Gül'ün söylediklerini düşündü ve Mert amcalarının geçire bilecekleri şoku az çok tahmin etti.

Leyla teyzesi bir yerlere yığılıp, Gül'ün bunu yapacağını bildiğini defalarca tekrarladığını hayal etti. Hele Mert amcası sinirden evde bir oraya bir buraya mekik dokurken, Mehmet duvarları yumruklardı kesin.

Güneş bağırır gibi seslenenedek felaket senaryosunu hayal etmesi devam etmişti.

Gül Arina'dan önce davranıp balkondan eve koşup kapıyı açmaya gitti.

"Ah Güneş.. naif prensesimiz şatosundan bizim fakirhaneye teşrif etmiş."

Arina Gül'ün söylediklerine gözlerini devirip "Hoş geldin Güneş." dedi.

"Hoş buldum. Bu yine içmiş mi?"

"Birazcık. Sen de bir kadeh alıp gelsene."

Güneş masadan bir dilim elma alıp "Senin temelli olarak taşınmanı kutluyorsak içerim." dedi ve göz kırptı.

Arina'nın telefonuna mesaj gelince uzanıp masadan telefonunu alıp ekrana baktı.

Telefonuna kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj gelmişti.

Otoparkta seni bekliyorum. Sana geri iade etmem gereken bir eşyan bende. Kim olduğumu sorarsan yaralı omuzunda tepindiğin adam.

"Neeee? Sen birinin omuzunda mı tepindin? Neler oluyor Arina hemen anlat!"

Kulağının dibinde cırlayan Güneşle ikinci şoku yaşadı.