11 feb,2020:)
"Niye evlenmek istiyorsun? Niye problemleri çözmeyi erteliyorsun? Evlenince problemlerimiz sihirli değenekle çözülecek mi?"
Kerem ellerini Arina'nım omuzuna koyup gözlerinin içine baktı. "Alakası yok."
Arina alayla "Mücadele etmekten, kırdıklarını onarmaktan mı korkuyorsun?" diye sorunca Kerem'in bakışlarındaki keskinlik silindi.
"Hayır seni yitirmekten korkuyorum!"
"Benim yerime yanında Aylin varken beni yitirmekten korkmadın mı?"
Kerem sabr diler gibi bir kaç saniye derin derin nefes alıp verdi. "O an seçim şansım yoktu. Aylin'in benim yanımda olmak için döndüğünü düşünmüyorsun değil mi?"
Arina omuz silkti. "Yoo düşünüyorum. Sen Özal'ı benim yanımda gördün diye neredeyse adamı boğazlayacağını unuttun mu?"
"Aynı şey değil."
"Basbayağı aynı durum!"
"Ben etrafındaki erkeklere güvenmiyorum. Seninle ilgili bir şey değil. Sen erkekleri tanımıyorsun. Onların seni hayallerinde bile düşüne bilecek olması beni delirtiyor. Çılgına dönmemim tek nedeni bu."
Bu sadece koruma içgüdüsü müydü? Peki haklı mıydı? Ola bilirdi.
"Orda dur bakalım. Ben kendimi koruya bilirim. Sonuçta hayatımın 23 yılını senim güvencen dışında geçirdim."
"Evet geçirdin ama şimdi ben varım. Çok aşığım! Lan çok seviyorum ve beni değiştirdin. İçimden orman adamı çıkardın."
Uzun zamandan sonra Kerem ilk defa gözüne çok şirin gözükmüştü. Adam ellerini iki yana açıp itiraf ederken yüzündeki somurtma ifadesini saklayamıyordu.
"Belçika'ya Aylin'le mi gidiyorsun?"
Kerem çaresizce çırpınıyordu ama kendini anlatamıyordu. "Aylin ile niye gideyim?!"
"Ne bileyim?! Hani sen hasta yatağındayken başında çok beklemiş ya!! Ateşin çıktı mı senin? Elini alnına koyup ateşini kontrol etti mi? Saçlarını okşadı mı? Ya sakallarına dokundu mu? Ben hayatında yokken ne yaşadınız siz?"
Kerem'in güldüğünü hele gözlerindeki yaramaz ifadeyi görünce daha da delirdi. Eğleniyor muydu?
"Eğlenceli anılarınız mı geldi? Yoksa gurunu mu okşuyor benim bu kadar kıskançlık krizine girmem? Cevap versene be adam!" Kerem'i tüm gücüyle omuzuna vurdu. Hırsını alamadığı için yumruk yaptığı elini kalbinin üzerine indirdi. Kerem'in yüzünü buruşturduğunu fark edince irkildi. "İyi misin? Allah kahretsin ne yaptım ben? Kerem?" Yumruğu tam yarasının üzerine isabet etmişti.
Kerem kendini toparlayıp "Telaşlanma iyiyim." dedi. Sonra gözlerinin içinde ışıltı belirdi. "Aslında biraz sana sarılsam yumruğun etkisi daha çabuk geçer."
"Pis fırsatçı. Senden nefret ediyorum. Seni asla affetmeyeceğim."
Kerem Arina'nın ellerini yakalayıp kendine çekti. Onu kollarının arasına hapsedip "Ben de seni seviyorum sevgilim." diye fısıldadı kulağına doğru. Kerem'in nefesi tenine değince ürpermişti.
Her defasında sevgilim diye hitap etmesi ona farklı duygular hissettiriyordu. Şu an tüm direnci kırılıp kollarının arasında yavru kedi misali uyuşmuştu. Gecenin soğuğuna rağmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzünün yalnızlığı (GY)
General Fiction"Benim için bulutların arkası gökyüzüne emanet ettiğim birisinin mutlu olduğu yerdir. Gökyüzü ise.. Gökyüzü ise hep umutlarımın kırıldığı yer oldu. Çünkü elimi uzattığımda annem tutsun beni de çekip kendi yanına alsın isterdim. Ama hiç bir zaman uza...